Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / End
End Çeviri Türkçe
880 parallel translation
Asesinaron a otra mujer en un departamento del West End.
Batı tarafında bir dairede bir kadın daha öldürülmiş.
- "Mujer asesinada en el West End".
- "Batı tarafında bir dairede bir kadın öldürülmüş."
La llevó a caminar por Land's End y la empujó en el Océano Atlántico.
Onu yürüyüşe çıkarıp Atlantik Okyanusu'na itti.
Un autobús ha saltado por los aires en el West End.
Bir otobüs dolusu insan West End'de havaya uçmuş.
Se dirigirá al Strand end de La Famules, pasándole la dirección al chófer, pero pidiéndole que no lo tire.
Araba ile La Famules'in en sonuna gideceksin, bu arada arabacıya adres kağıdını ver ama onu yolda atmamasını belirt.
CONDICIONES DE LA VIVIENDA EN EL EAST END
EDİTÖRÜN POSTA KUTUSU DOĞU YAKASINDAKİ KONUT KOŞULLARI
Dice que hace poco fue de paseo por el East End.
Sadece son zamanlarda Londra'nın doğusuna yürüdüğünü söylüyor.
Mirad hacia los muelles del East End, así aprenderéis.
Limanlarınızın doğusuna bakın. 20 Numara, hazır mısınız?
Hay un fuego terrible en el East End.
Doğu tarafından korkunç alevler yükseliyor.
No, en un cine del West End.
Hayır, bir sinemada. West End.
- En el East End, señor.
- Doğu yakasında efendim.
Estoy enfadada contigo, Harry. ¿ Por qué intentas convencer al Sr. Gray de que deje el East End?
Harry, neden bay Gray'in doğu yakasına gitmekten vazgeçmesini istiyorsun?
- EI East End es un gran problema.
Doğu yakası çok önemli bir sorun.
Señoras y caballeros... un artículo así costaría de 10 a 15 libras... en una tienda del West End.
Şimdi bayanlar ve baylar, bunun gibi bir parçanın fiyatı batı ucundaki bir dükkanda onbeş ila yirmi sterlindir.
Land's End.
"Land's End"
- El faro de Land's End.
- Land's End Feneri.
- Es el faro de Land's End.
- Land's End feneri bu.
- Así es. El faro de Land's End.
- Evet, Land's End Feneri.
Pero Eben, estos cuadros tuyos del mar y del faro de Land's End... Cada vez que los veo... se me detiene el corazón.
Eben, senin şu deniz ve Land's End Feneri resimlerini ne zaman görsem kalbim duracak gibi oluyor.
- ¡ El faro de Land's End!
Land's End Feneri.
El faro de Land's End.
Land's End Feneri.
Un lugar en Cape Cod llamado Land's End.
Cape Cod burnunda bir yer. Land's End diye biliniyor.
- Quiero ir al faro de Land's End. ¿ Saben dónde puedo alquilar una embarcación?
Land's End Feneri'ne gitmek istiyorum.
¿ Al faro de Land's End?
Nereden tekne bulabilirim? Land's End Feneri mi?
Llegó a la punta de Land's End.
Tam olarak Land's End'deydi.
Así que pasé a un gran comercio que acababa de abrir en el West End... con el gigantesco salario de dos libras a la semana.
Böylece, Batı Yakası'nda yeni açılan büyük ve modern bir dükkana ve iki kocaman pound'luk bir haftalığa terfi ettim.
Se habían hecho planes secretos para celebrar la última... liberación de Lady Agatha de Holloway... haciendo llover octavillas sobre Whitehall y el West End.
Lady Agatha'nın Holloway'den son salıverilişini... kutlamak amacıyla Whitehall ve West End üzerinde bildiri yağdırılması için gizli planlar yapılmıştı..
Pasa la voz por el East End... el Soho, el Embankment.
Her yere duyurun, Doğu Yakası Soho, Nehir Kıyısı.
Con suerte, avistaremos tierra esta noche, señora.
Şansımız yaver giderse bu gece Land's End yarımadasını görürüz bayan.
Hubo un asesinato en el bar Trail's End de Kansas City.
Kansas'taki Trail's End Barı'nda bir adam öldürme olmuştu.
MOMUS - 2012
The End
¿ Se dirige a West End?
West End'e mi gidiyorsun?
Oh, sí. Si me lo pregunta, Sra. McLean, pienso que West End es perfecto.
Oh, evet bana sorarsanız, Bayan McLean, West End mükemmel bir isim.
Cuando les impedí acercarse al West End... insistí en que las chicas se fueran del condado.
Onları West End'e yaklaşırken engellediğim zaman kızların kasabada kalması için ısrar ettin.
¿ Por qué te has quedado en West End?
West End'de neden kaldın?
¡ Pero yo voy a quedarme en West End!
Ama ben kalıyorum, burada, West End'de.
FIN
The End
Su nombre es Cummings, trabaja en Berguer.
Gate End Bölge Karakolu'ndan. Bu da Bay Cummings. Berger'da çalışıyor.
Soy el Inspector Thomas de la comisaría de Gate End.
Müfettiş Thomas. Gate End Karakolu'ndan.
La calle Harbourne, eso está en el centro.
Harbourne Caddesi Batı End Central.
Entonces, en este week-end tu serás cariñosa con Antoine.
Hafta sonu boyunca, Antoine'a genç bir kız gibi davranacaksın.
THE END
SON
Otra chica. Que me querrá hasta el final.
Another girl who will love me till the end
Envíelo a Jartum y lo aplaudirán desde Land's End hasta Inverness.
Hartum'a yollayın ve topraklarımızın bir ucundan diğer ucuna dek takdir edilin.
FIN © 1967 DAIEI CO.
THE END © 1967 DAIEI CO.
¿ Habéis pasado un buen week-end?
Güzel bir hafta sonu ha? Evet.
FIN
THE END
OBRAS DE TRANSFORMACIÓN DE HOBBS END
- HOBBS DURAĞI MERKEZ HAT UZATMA İNŞAATI İNŞAAT SIRASINDA VERDİĞİMİZ GEÇİCİ RAHATSIZLIKTAN ÖTÜRÜ ÖZÜR DİLERİZ
END Realmente depende de usted.
Gerçeklik size bağlıdır.
Soy el inspector Thomas de Gate End.
Benim adım Thomas.
Han detenido a un amigo y se lo han llevado a Gate End.
Gate End Karakolu'nda. Konuşmadı.