Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Eras
Eras Çeviri Türkçe
27,560 parallel translation
Dijiste tú misma que eras una de ellas.
Onlardan biri olduğunu kendin söyledin.
Eras mi mejor amiga, April... mi persona favorita.
Sen benim en iyi arkadaşımdın April. En sevdiğim insandın.
¿ Creían incluso que tú eras bruja?
Seni de mi cadı sandılar?
- Amaste a Robin y eras feliz.
Robin'e aşık oldun ve mutluydun da.
Hombre... cuando te conocí... chica, eras un desastre.
Dostum... İlk tanıştığımızda... Kızım, harap haldeydin.
¡ Tú eras su secuestrador!
- Onu sen kaçırdın!
Es que hoy estuve dentro de otra mujer, Frances una mujer que no eras tú.
Yani, Bugün bir başka kadının içine girdim, Frances, Sen olmayan birinin.
Mi amiga dijo que lo eras.
Sütümü sağıp buzdolabına koydum.
Yo... pensé que eras Meggy.
Seni Meggy sandım.
Eras un simple ladrón, pero honorable.
Adi bir hırsızdan başka bir şey değildin. Ama bir onurun vardı.
- Disculpa, ¿ quién eras?
Kimsiniz acaba yeniden söyler misiniz?
Dijo que eras divertido.
Bana senin eğlenceli olduğunu söyledi.
( risas ) Si, uh, II recuerda en nuestra primera cita habías dicho que eras alérgica, ¿ verdad? Oh.
Evet, ilk buluşmamızda alerjik olduğunu söylemiştin değil mi?
Tú eras así cuando ibas a la universidad.
Sen de üniversitedeyken böyleydin.
Eras libre.
Özgürdün.
Sabía que eras tú.
Doğru tahmin etmişim.
Te conozco desde que eras un niño.
Seni çocukluğundan beri tanırım.
Te enseñé todo desde que eras un niño, pero no puedo hacerte entender.
Çocukluğundan beri sana her şeyi öğrettim ama üstesinden gelemedim.
No sabía que eras el padre de Schmidt cuando nos besamos
Öpüştüğümüzde Schmidt'in babası olduğunu bilmiyordum.
Estuviste allí antes, cuando eras muy pequeña.
Çok küçükken. Sana Brandon'ın ağabeyi Troy'dan bahsetmiştim.
Solía pensar que tú eras más lista.
Senin daha zeki olduğunu düşünürdüm.
A.D. quería al asesino de Charlotte y creíamos que eras la culpable.
A.D. Charlotte'un katilini istedi ve biz de senin suçlu olduğunu düşündük.
Está claro que yo no sabía que eras policía.
- Evet. O zaman açıkçası, polis memuru olduğunuzu bilmiyordum.
Creí que eras Elliott.
Elliot ile berabersin sandım.
No te conocía, Alison y mis experiencias con tu madre me hizo pensar que tú eras igual a ella.
Seni tanımıyordum, Alison Ve annenle olan tecrübelerimden sonra senin de tıpatıp ona benzediğini düşünüyordum.
Por un segundo, me realidad pensé que eras...
Bir an gerçekten de...
Dijo que eras el Mal.
Senin kötülük olduğunu söyledi.
Por ejemplo, una vez pensé que eras aburrido y pesado.
Mesela ilk başlarda seni can sıkıcı ve isteksiz biri görürdüm.
No tenía ni idea de que eras el Gould en Amador Gould Gilson.
Amador Gould Gilson'daki Gould olduğunu düşünememiştim.
No sabía que eras tu, ya sabes, será una gran fiesta, así que yo...
Bu kadar büyük bir parti olacağını bilmiyordum, ben de sadece...
Cuando estábamos en Cardiff, eras el gerente de Ventas.
Cardiff'teyken, ağır satış işleriyle ilgileniyordun. Bütün o milyon dolarlık hesaplar falan..
Oye, ¿ recuerdas eso que dije antes de que eras un...?
Sana şey demiştim ya...
Tú eras su perro.
Sen onun köpeğiydin.
Eras valiente.
Sen korkusuzdun.
Siempre he considerado que eras muchas cosas.
Seni her zaman birçok karmaşık şeyin birleşimi olarak düşünmüştüm.
Eras todo lo que tenía.
Senden başka kimsem yoktu.
Bryce me dijo que eras un tipo duro, pero él no dijo que eras una fantasía pornográfica.
Bryce bana senin zorlu biri olduğunu söyledi, Ama senin bu kadar seksi biri olduğunu belirtmemişti.
He oído que eras ventiladores individuales de malta.
Duyduğuma göre "single malt" hayranıymışsınız.
¿ Sabías que las cosas que hicieron tus padres cuando eras pequeña pueden afectarte como adulta?
Anne-babanın çocukken sana yaptığı şeylerin büyüdüğünde seni etkilediğini biliyor muydun?
Te vi a ti y a Ric y las niñas, y eras feliz.
Sen, Ric ve beraber mutlu olduğunuz çocuklarınız.
Oh, por Dios... ¿ realmente crees que súbitamente decidí que eras el hombre más atractivo del planeta y que no veía la hora de quitarme la ropa y saltar a la cama contigo?
Tanrım, geçekten dünyadaki en çekici adam olduğunu ve bu yüzden birdenbire üstümdekileri çıkarıp seninle yatağa girmek istediğimi mi düşündün?
¿ Su mamá ayudó a criarte cuando eras una niñita, ¿ recuerdas?
Sen küçükken annesi seni büyütmüştü hatırlıyor musun?
Simplemente eras el ángel más cercano a la puerta, cuando entré en la habitación.
Odaya girdiğimde kapıya en yakın melek sendin.
¿ Eras consciente, o simplemente desconectaste?
Farkında mıydın yoksa görmeden mi geliyordun?
Créeme, estaba manos a la obra... realmente involucrado durante, vaya, eras.
İnan bana dahil oldum. Gerçekten yüzyıllarca olaylara müdahale ettim.
Pensamos que eras la momia.
Biz de seni mumya sanmıştık.
Creí que eras apoyador, papá.
Çizgi arkasında oynadığını sanıyordum.
Sí que eras el mejor.
En iyisi sendin.
Eras muy pequeña cuando se mudaron.
Taşındıklarında çok küçüktün.
Pensaba que eras más responsable. Lo siento.
Bundan daha fazla sorumluluk sahibisin sanıyordum.
Eras muy especial para mi hermano.
- Ağabeyim için çok özel biriydin.