Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Estee
Estee Çeviri Türkçe
75 parallel translation
Estee, Mata... ¿ Recuerdas la vieja casa en la Feldmannstrasse?
Şimdi, Mata. Feldmannstrasse deki eski evi hatırlıyor musun?
¡ Sr. Estee!
Bay Estee!
- Mi nombre es Hackett...
- Bay Estee, adım Hackett...
- Lo siento.
- Üzgünüm, Bay Estee.
Ayer mismo comentaba que los Estee eran mi matrimonio preferido.
Daha dün söylüyordum. Estee'ler en favori çiftim.
Sr. Estee, ¿ recuerda que le hablé de una chica en mi urbanización?
Claude, San Berdoo'da bir kızdan bahsetmiştim, hatırladın mı?
¡ El Sr. Helverston está en la barbería y el Sr. Estee, de camino!
Bay Helverston berberde. Claude Estee yolda, şimdi gelir!
La Sra. Estee quería un caballo muerto en la piscina, así que lo pusimos.
Bayan Estee havuzda ölü bir at olması gerektiğini düşündü, biz de koyduk.
Arthur, ¿ dijo la Sra. Estee adónde iba?
Arthur, Bayan Estee nereye gittiğini söyledi mi?
Claude Estee, Faye Greener.
Claude Estee, Faye Greener.
- ¡ Sr. Estee!
- Bay Estee!
- Faye, Sr. Estee.
- Faye, Bay Estee.
Querido, ¿ qué ha pasado con el champán del Sr. Estee?
Hayatım, Bay Estee'nin şampanyasına ne oldu?
Siempre puedo contar con usted en tiempos de crisis.
Kriz anında daima sana güvenebilirim, Estee.
¡ Sr. Estee!
Estee!
Estee...
Ben...
Estee... disculpe, ¿ A dónde lo llevan...? Disculpe...
Şeyy... özür dilerim ama, onu nereye götürüyorsunuz?
Son labios Estee Lauder. Lleva 72 minutos aplicarlo.
Sürdüğüm ruj için tam yetmiş iki dakikamı harcadım.
- La Srta. Clairol y Estee Lauder.
- Miss Clairol ve Este Lauder.
Gracias, Estee Lauder, por fin soy libre!
- Estee Lauder sağolsun, nihayet özgürüm!
Encuentra uno que estee abierto.
Yalnız, açık olan birini bulmalıyız.
Así que eres, estee, la hija de Majors?
Peki sen, Majors'ın kızı mı oluyorsun?
ahhh... estee yo...
Ah, peki... Ben...
- ¿ Lancome No Come?
Estee Lauder?
Y además porque quieren atraer al público latino que hay ahora en Miami, que se ha agrandado y que, voy a ser un portavoz de ellos así que estee, lo lamento mucho y deseo que tengan un gran éxito en este emprendimiento...
Miami'de büyümekte olan İspanyol cemaatini cezbetmem ve onların sözcüsü olmam isteniyor. Bu yüzden çok üzgünüm ve yapmaya çalıştığınız şeyde size başarılar dilerim.
Estee... ehm...
O...
- Estée Lauder.
- Estee Lauder.
Jefe, le presento a la Dra. Sylvia Chalmers que adora el Estée Lauder.
Patron, seni Dr. Sylvia Chalmers'la tanıştırayım. Estee Lauder'i çok sever.
¿ Señorita? ... Estee...
merhaba?
100 dólares por resaltador labial en Estée Lauder 1,200 por una chaqueta de cuero en Nordstrom. ¿ 500 por velas aromáticas de vainilla en Tricky Wicks?
Estee Lauder dudak dolgunlaştırıcıya 100 dolar, Nordstrom'dan bir deri cekete 1200 dolar, Tricky Wicks vanilya kokulu mumlara 500 dolar mı?
Y también añadí algunos "Estee" y "Eeh" para que no parecieran memorizados.
Ve ezberlediğim belli olmasın diye aralara birkaç eee ve mmm serpiştirdim. Kusursuz suç.
¡ No! Estee... ¡ escuchen!
Bakın, lütfen...
Estee... disculpen... ¡ Amigos!
Bakar mısınız çocuklar.
Estee, chicos...
Çocuklar...
Jeje, estee, Chhainu...
Bu tamamıyla aklımdan çıkmış.
Estee, Anna podemos irnos ya?
Charlie... Artık gidebilir miyiz?
Estee, chicos, lo siento, pero debo irme.
Çocuklar, üzgünüm ama gitmem lazım!
Hola... Estee...
Merhaba...
Estee... una cita... ¡ Claro!
Randevu mu? Tabii, tabii evet.
¡ Por supuesto! Estee... ¡ sí, para mañana!
Yarına!
Estee... Laila... Soy tu más grande admirador.
Laila ben senin en büyük hayranınım.
Estee... ah... uhm...
Ben...
Uhhh... uhmm... estee... ahh... ehrr...
Şey...
¡ Estee... Quería... ¡ Q-Quería decir WOW!
Şey!
¿ Estée Lauder?
Estée Lauder?
El desertor está entre Estée Lauder y Pierre Cardin.
Sığınmacı, Estée Lauder ile Pierre Cardin arasında.
- Estée Lauder. Lino Blanco.
- Estée Lauder White Linen.
Iba pasando cuando oí a este hombre hablando en el dialecto regional de mi pueblo francés Estée Lauder.
Geçerken, bu adamın Estée Lauder bölgesinin... ... Fransız aksanıyla konuştuğunu duydum.
Es de la colección "Nunca Ocurrió", de Estée Lauder.
Estée Lauder "Öyle Bir Şey Olmadı" koleksiyonundan.
-... pero tómenla mientras estée caliente.
-... ama sıcakken için.
Estee...
Evet.