Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Euros
Euros Çeviri Türkçe
2,126 parallel translation
Mi tecnico hace un diagnostico previo, pero eso ya cuesta 15 euros mas IVA.
Teknisyen bir teşhis koyabilir, ama bunun maliyeti bile 15 Euro + KDV
Repararla costara unos 110 o 120 euros.
Tamir ettirmek sana 110-120 Euro'ya patlar
Tienes impresoras desde 39 euros
Yenisini 39 Euro'ya bile bulabilirsin.
Es equivalente a 10 euros hoy en día, pero, ¿ quién sabe mañana?
Yeni parayla 10 €. Yarın ne olur kimse bilmiyor.
Y está a sólo 2 euros en el exterior.
Yurt dışında sadece 2 €.
1.000.000 de euros.
1.000.000 avro.
¿ Quién ofrece 3.000.000 de euros?
Kim 3.000.000 avro verir?
6.000.000 de euros.
6.000.000 avro.
Quiero ofrecer 6.000.000 de euros por el collar...
Şu genç hanımın boynundaki kolye için 6.000.000 avro...
Vendido por 6.000.000 de euros a la Srta. Scott.
Bayan Scott'a 6.000.000 avroya satıldı.
Por esta botella, se pagarían 50.000 euros en una subasta.
Bu şişeyi açık arttırmada elli bin Euro'ya aldım.
Dos euros.
Bana üç dolar borçlusun.
Vale la pena por 1400 euros al mes.
Sana aylık 1800 dolar ödeyebilirim.
Estos condones de piel de cordero cuestan 2 euros.
Bu kuzu derisi prezervatifler 2 avro.
Son diez euros.
10 lira.
Y ahí es donde se imprimen los billetes de 50 y de 100 euros.
50'lik ve 100'lük Euro'ları basıyorlar.
Cinco millones de euros.
Beş milyon Euro.
Esa perra me costó 20.000 euros!
O kaltak bana 20.000 Euro'ya mâl oldu diyor!
- Vale mas de 5000 euros.
- En azından 5.000 Euro eder.
Esta soy yo, 2.258 euros.
Bu benim. 2.258 Euro.
Debo juntar 4.000 euros más aun...
4.000 olduğunda belgelerimi alabileceğim.
Número redondo. Son 100 euros.
Yuvarlak hesap, 100 Euro.
- 50 Euros por tu abrigo.
Parkana 50 Euro veririm.
Seis millones de euros.
Altı milyon Euro.
- Apostaría seis millones de euros.
- Bu işe 6 milyon Euro yatırıyorum.
Si Vendo ahora, ganamos 30.000 euros.
Şimdi satarsam 30 bin euro civarında kazanırız.
En un momento están comprando euros y luego no pueden dejarlos rápido en lugar de los dólares.
Bir bakıyorsun euroya yükleniyorlar sonrasındaysa dolar için ötekini sepetlemekle uğraşıyorlar.
Podría conseguir 300 o 400 euros por él. Estoy seguro.
300-400 euro alırım bunun için, eminim.
¿ Qué tal 100 euros?
100 euro'ya ne dersiniz?
No, todo. Me dan 100 euros.
Hayır, tüm olay için.
Pero sabemos que Julián le dio 100 euros al hermano.
Fakat, Julian, kızın kardeşine 100 euro vermiş.
- Pero son caras, valen 2400 euros.
Ama çok pahalı. 2,400 euro.
Si le hubiera apostado diez euros, habría ganado 900.
Onun üzerine 10 avro yatırırsan 900 avro kazanıyorsun.
200000 Euros.
200.000 avro.
Muchos euros...
Çok avro...
¿ Una propina de 200 euros por una semana?
200 euro bahşiş ve yalnızca bir hafta sonu için?
Se arrienda por solo 80 euros la semana, mitad de precio para empleados.
Kiralık olanlar haftada 80 euro, eğer çalışanlardansan yarı fiyatına.
Me debes 10 euros, G. Me apostó que nunca vendrías.
Bana 10 euro borçlusun, G. Benimle asla içeri girmeyeceğine iddiaya girdi.
Hay cómo 400 euros aquí.
Burada yaklaşık 400 euro var.
50 euros la hora.
Saati 50 euro.
Ahí van tres euros.
3 euro çoktan oldu.
3,000 Euros.
3,000 Euro.
Mire, estábamos tomando unas cervezas y vuelve a mencionar los 200 euros que le debo.
Bak, biraz içtik silahını çekti ve ona olan 200 Euro borcumu geri istedi.
Le dije : "Devuélveme mi computadora y te doy tus euros".
Ben de dedim ki ; sen bana bilgisayarını ver ben de sana paranı vereyim.
¡ Primero, agradece que te haya comprado ese bolso de 12.000 euros!
Her şeyden önce, sana o 12.000 Euroluk çantayı aldığım için teşekkür et.
¿ 12.000 euros este bolso?
Bu çanta için 12.000 Euro mu?
12.000 euros.
12.000 Euro.
Ese dinero, aproximadamente 2.000 millones de euros fue separado en varias cuentas con la ayuda de esta confederada, vista aquí en Zurich.
Yaklaşık 2 milyar avro civarındaki o para,... ekranda gördüğünüz suç ortağı tarafından birden çok hesaba aktarıImış.
Puedes pagarme 60 euros la hora.
1 Saat için bana 60 Eur ödemelisin.
- 234 euros.
- 234 eur.
- ¿ 2400 euros?
- 2,400 euro mu?