Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Fil
Fil Çeviri Türkçe
2,273 parallel translation
Y ningún caballo o elefante te llevará allí.
Orada seni alması için ne at nede fil var.
¿ Sabes cómo... cuando un elefante de circo nace, el adiestrador lo sujeta con una cuerda delgada atada a un palo delgado en el suelo?
Sirkte bir fil doğduğunda bakıcısı ince bir iple, güvenli olacak şekilde toprağa ince bir sopayla bağlar.
Claro, y cuando el elefante crece, esa cuerda y ese palo delgado todavía le mantiene en el sitio.
Tabii, o fil büyüdüğünde ip ve ince sopa, hala topraktadır.
¿ Me estás llamando elefante?
Bana fil mi diyorsun?
¿ Es un elefante de peluche lo que está detrás de ti, Zachary?
Arkanda oyuncak bir fil mi var Zachary?
A los burros les gusta los hibridos, la seguridad social y a los homosexuales y los elefantes les gusta Dios.
Eşek hibrit araçları, sağlık hizmetlerini ve homoseksüelleri fil de tanrıyı sever.
Una vez vi a un elefante rezando en el circo.
Bir sirkte, dua eden bir fil görmüştüm.
Um, un elefante sonre un tren de circo bellowing for his mother.
Sirk treninde, annesine bağıran bir fil.
Kevin no tiene un corazón de elefante.
Hayır. Kevin'da fil kalbi yok.
Es el elefante más grande que vi en mi vida.
Hem de üç boyutlu. Hayatım boyunca gördüğüm en büyük fil bu.
Activistas de los derechos de los animales están enfurecidos por la exposición de arte que involucra un elefante vivo pintado... en la sala, un tema del que nunca fuimos prevenidos, ya que nada dice este folleto blanco que se entrega a los visitantes...
Ben Andie Crouch, saat 17 : 30'da karşınızda olacağız. Hayvan hakları savunucuları baştan aşağı boyanmış canlı bir fili içeren bir sanat sergisinden ötürü ayağa kalktılar. Burada boyalı bir fil var.
Sabes, nunca pensé que diría esto, pero tú y Chastity pareceis amables de tipo lindo juntos, como el elefante que hace amistad con el perro
Asla böyle söylemeyeceğimi sanmazdım fakat Chastity'le harika bir çift oldunuz. Tıpkı köpekle fil dostluğuna benziyor.
Creías estar despierta cuando estabas elefantiásica.
Fil gibiyken de uyanik oldugunu düsünüyordun.
Bueno. Ya sabemos que hay un elefante en la habitación.
simdi hepimiz burada bir fil oldugunu biliyoruz.
Está desesperada por el elefante de jade y le mandó un guiño anoche.
Yeşil fil konusunda yeterince çaresiz olduğundan dün gece bizimkine göz kırptı.
- ¿ Un elefante?
- Bir fil mi?
Como, ¿ un elefante?
Bildiğimiz fil?
Tu puedes, Tu dumbo
Yapabilirsin, seni uzun kulaklı fil
¿ Elefante?
Fil mi?
Ya está bien de ignorar el tema.
Fil odasında.
Materiales : sangre humana y excrementos de elefantes.
Malzemeler : İnsan kanı ve fil gübresi.
Es un pedazo de hueso, de un colmillo, en realidad, de un... de un mamut lanudo.
Bu bir kemik parçası... fil dişi, aslında... bir tüylü bir mamutunki.
¿ Había un elefante prehistórico en la lavadora con él?
Çamaşır makinesinde onunla birlikte çağlar öncesinden bir fil mi vardı?
Dumbo. Mad Tea Party. Y el señor Toad.
Fil Dumbo, Çılgın Çay Partisi ve Bay Toad.
Tal vez el elefante tenga algo.
Belki şu fil meselesinden bir şey çıkabilir.
Alfil Uno, ¿ cómo estamos?
Ben Fil-1, durum nedir?
Alfil Uno, habla Alfil Cuatro. Veo un hombre blanco con chaqueta militar verde acercándose a Entronizador.
Fil-1, burası Fil-4, asker yeşili ceket giyen beyaz bir adam şaha yaklaşıyor.
Alfil Cinco, encuentra a ese niño afuera de la entrada oeste, y llévelo para interrogarlo.
Fil-5, çocuğu batı kapısından sorgulama için alın. - Fil-5 ; 10-4.
Elefante?
Fil mi?
Elefante.
Fil.
Se sentía un poco solo, porque compartía su jaula con un elefante y una jirafa.
Yalnızlık çekiyormuş, çünkü kaldığı kafesi bir fil ile zürafayla paylaşıyormuş diyelim.
Y mis instintos de aventurera me dicen que seduzca a ese tentáculo... Con mis encantos femeninos y destrezas de elefante.
Ve maceracı dürtülerim bana kadınsı cazibemi ve fil cesaretimi kullanarak bu dokungaçlı yaratığı baştan çıkarmamı söylüyor.
Es como una trompa de elefante.
Fil hortumu gibi.
Laurie, sigo enojada porque salvaste un elefante - en mi nombre.
Laurie, benim adıma bir fil için bağış yapmana hala kızgınım.
¿ No te gustaría ser un elefante con puntitos?
Benekli bir fil olmak ister misin?
- ¿ Dónde está el elefante? .
- Fil nerde?
No... sólo el elefante.
Hayır... Yalnız bir fil.
Sólo veo varios dibujos de elefantes.
Tek gördüğüm bir dizi fil çizimi.
Charlie hizo los dibujos de los elefantes.
Fil çizimlerini Charlie yaptı. - Evet ama...
Alfil a E7.
At, C3'e. Fil, E7'ye.
A propósito, alfil, G5.
- Uğradığınız için teşekkürler. - Bu arada, fil G5'e.
El alfil toma E7.
Fil, E7'ye.
Alfil a C4.
Fil C4'e.
Un Elefante Llamado Hernan.
"Fil Herman"
Fui atacado por un hurón.
Bir kere bana fil saldırdı.
Fui corneado por un elefante en Kenia. Y fui atarpado por una avalancha en los alpes.
Kenya'da bir fil tarafından yaralandım. Ayrıca Alplerde bir çığa yakalandım.
Era como si tuviera un elefante en el pecho.
Sanki göğsümde bir fil oturuyordu.
Se ha alejado el elefante...
- Fil uzaklaşıyor.
Literalmente, tiene un corazón de elefante.
Gerçekten onda fil kalbi var.
Es un elefante.
- Fil.
¡ El elefante al que le "dumbó" su novia!
Terk edilmiş fil seni!