English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Flag

Flag Çeviri Türkçe

203 parallel translation
A lo mejor soy el capitán Flag.
Belki de ben Yüzbaşı Flag'imdir.
'Over There'y'Grand Old Flag'.
'Orada've'Büyük Bayrak.'
Cinnabar, Rondelay y Sully's Girl y ahora se abre paso Battle Flag.
Cinnabar, Rondelay ve Sully's Girl... ve şimdi Battle Flag atağa geçiyor.
Battle Flag se adelanta por afuera.
Battle Flag açıktan çok hızlı geliyor.
Cinnabar y Battle Flag.
Cinnabar ve Battle Flag.
Vienen Battle Flag, Cinnabar y Rondelay.
İşte Battle Flag, Cinnabar ve Rondelay.
Battle Flag, Cinnabar y Rondelay.
Battle Flag, Cinnabar ve Rondelay.
¡ Cruzan la meta y gana Battle Flag por un cuello!
Battle Flag boyun farkıyla bitiş çizgisinde!
Mientras nos reunimos alrededor de la bandera una vez más
- ¶ While we rally'round the flag, boys ¶ - ¶ Rally once again ¶
Bandera Feliz pagó $ 6 y $ 4,20.
Joy Flag, $ 6 ve 4.20.
Pero la que salió después de Grand Old Flag, o antes, fue I'm a Yankee Doodle Dandy.
Böyle devam ediyor ama "Yankee Doodle Dandy",.. ... "Grand Old Flag" den önce ortaya çıkıyor.
- Black Flag.
- Black Flag.
Moscú está a punto de arder como un cerdo en una barbacoa.
NasıI olsa Moskova birazdan Flag Day'nı yaşıyor hale gelecek asker.
Si rechazas ser flag billet por tu familia al menos quieres que tu hijo lo sea.
Uğrunda bayrak rütbesini reddedersen oğlunun okula gitmesini istersin. - Bayrak rütbesi nedir?
- ¿ Qué es flag billet?
- Amirallik.
Bueno, ella puede venir al grupo de madres orgullosas en el centro, cualquier martes.
Annen merkezdeki P-flag grubuna, her salı gelebilir.
Es una tradición de la P-Flag.
Bu bi P-Flag geleneğidir.
Vas a ir con tu madre a la barbacoa de P-Flag y no quiero oír ni una palabra más sobre eso.
Annenle birlikte P-Flag'ın mangalına gidiyorsun ve bu konuda başka bir şey duymak istemiyorum.
Yo me hice de la asociación P-FLAG porque me imaginé que era más práctico que dispararles.
Ben "Onur-Bayrağına" katıldım çünkü anladım ki.. onları vurmaktn daha kolaymış.
Y si no fuera eso, estarías rellenando impresos del P-Flag, o... en una manifestación por los derechos de los gays... u otra excusa para no salir conmigo.
Eğer sebep bu değilse, bana yakın olmamak için P-Flag, gay hakları ya da bunun gibi başka bahaneler uyduruyorsun demektir
¿ Y qué hay de ti, señora presidenta de P-Flag?
Ya siz bayan P-flag başkanı?
Voy a ir con el grupo P-Flag de mi madre.
Annemin P-Flag grubuyla yürüyeceğim.
Bonita, sólo para que lo sepas, esto es P-Flag.
Tatlım bilgin için söylüyorum, burası P-Flag.
Entonces, ¿ eres una mamá P-Flag o
Sen de bir P-Flag annesi misin?
ELLA NO PODIA SOLO UNIRSE A P-FLAG, ELLA TENIA QUE SER LA PRESIDENTA
Sadece P-Flag'a katılmakla kalmadı, bölge başkanı da oldu.
Los otros archivos que pedí, los del caso Red Flag.
- Senden istediğim dosyalar, kırmızı kenarlı dosyalar.
Greg Ginn de Black Flag se graduó en UCLA.
Bad Religion'daki adam, UCLA'de jeoloji yüksek lisansı yaptı.
Sí, bueno, Debbie nos ha pedido a todos los padres de P-Flag que hagamos de voluntarios.
Deb, P-Flag ailelerin hepsini gönüllü olmaya çağırdı.
Cuando mi escuadrón fue a Nellis para mi primer Red Flag. Estaba emocionado, claro que si, pero les digo que estaba nervioso a lo que me enfrentaba.
Filomla birlikte, ilk Kızıl Bayrak için Nellis'e gittiğimde, tabii ki heyecanlıydım ama itiraf etmeliyim ki, başıma ne geleceği konusunda biraz da endişeliydim.
Lo llaman "RED FLAG" ( Bandera Roja )
Adı "Kızıl Bayrak".
"Para los pilotos americanos y su tripulación y en especial para nuestros aliados" "Quiero ser el primero en darles la bienvenida a Red Flag"
Amerikan pilot ve mürettebatı ve özellikle müttefik kurucu üyeler, Kızıl Bayrak'a hoşgeldiniz.
En la primera mañana en Red Flag.
Kızıl Bayrak'taki ilk sabah,
Red Flag se ha creado para ofrecer esas 10 misiones. Y lo hacen tan real como humanamente se puede.
Kızıl Bayrak, işte bu ilk 10 görevi sağlamak için dizayn edilmiştir ve bunu mümkün olan en gerçekçi biçimde yaparlar.
Para muchos de los pilotos. Red Flag es la primera prueba de una batalla aérea en escala masiva.
Kızıl Bayrak, pilotların çoğu için büyük ölçekli bir savaş için ilk test.
Red Flag no es un concurso o una competencia.
Kızıl Bayrak bir yarış ya da rekabet değildir.
Me derribaron en mi primera misión en Red Flag.
Kızıl Bayrak'taki ilk görevimde öldürüldüm.
Como resultado de esto 8 personas casi pierden la vida hoy en Red Flag.
Bu yüzden, bugün Kızıl Bayrak'ta az kalsın 8 kişi hayatını kaybediyordu.
Las misiones se vuelven cada vez más y más desafiantes a medida que Red Flag avanza.
Kızıl Bayrak ilerledikçe görevler daha da zorlaşır.
En Red Flag se busca superar la tensión que se vive en un ambiente de batalla real
Kızıl Bayrak'ta, savaş ortamının şiddetini artırmak için uğraşıyorlardı.
Hoy estamos a mitad de camino en Red Flag.
Bugün Kızıl Bayrak'ı yarılamış bulunuyoruz.
Por mi propia experiencia en combate y el personal en Red Flag Les puedo asegurar que las misiones no planeadas son las más peligrosas.
Benim ve Kızıl Bayrak ekibinin tecrübelerine dayanarak söyleyebilirim ki planlanmamış görevler, en tehlikeli olanlardır.
Ahora en Red Flag, empecé a apreciar la idea de que formaba parte de un equipo. Que cada función era tan importante como la mía.
Kızıl Bayrak boyunca, bir takımın parçası olduğum, ve herkesin rolünün benimki kadar önemli olduğu fikrini takdir etmeye başlamıştım.
Toda la tripulación en Red Flag actúa si estás atrapado en un avión en llamas
Kızıl Bayrak'ta, eğer yanan bir uçakta mahsur kalmışsanız sizi kurtarmaya gelecek bir ekip vardır..
Ya acercándose la última misión en Red Flag. Las armas falsas se intercambian por las reales.
Kızıl Bayrak'ta son göreve yaklaşılırken sahte mermiler gerçekleriyle değiştirildi.
En Red Flag un gigantesco C-70 usando navegación GPS practica con exactitud el lanzamiento de provisiones y ayuda humanitaria.
Kızıl Bayrak'ta, dev bir C-17 GPS Navigasyon kullanarak insani yardım bırakmayı deniyor.
Red Flag fue mi primera experiencia donde vi armas reales. y en cierto modo me afectó.
Kızıl Bayrak benim ilk gerçek deneyimimdi ve gerçekten çok etkileyiciydi.
El haber venido a Red Flag, fue una buena oportunidad de probarme a mi mismo. Y en efecto, logré estar en una misión existosa.
Buraya gelirken, Kızıl Bayrak'ın kendimi kanıtlama fırsatı olduğunu düşünüyordum ama şimdi, herşeyin görevi başarıyla tamamlamak olduğunu gördüm.
Me di cuenta que Red Flag, no tiene nada que ver en cómo me fue sino, la sensación de que era parte de algo mucho más importante que yo mismo.
Kızıl Bayrak, benim ne kadar iyi ya da kötü olduğumla ilgili değil, benden daha önemli birşeyin parçası olduğumla ilgili.
- ¿ Y Black Flag?
- Black Flag olur mu?
Realmente soy un hijo P-Flag
Aslında ben P-Flag çocuğuyum.
Dexter Holland de The Offspring tiene un PhD en biología molecular en USC.
Black Flag üyesi Greg Ginn UCLA'den mezun oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]