Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Freak
Freak Çeviri Türkçe
251 parallel translation
Clinton no lo producirá ni te lo devolverá.
Forget Freak Show. Clinton asla prodüktörlüğünü yapmayacak. Ve sana asla geri vermeyecek.
Hace 2 años vivimos de la opción de Clinton sobre "Espectáculo raro".
Clinton'nın Freak Show'u sayesinde son iki seneyi atlattığımızı söylememe gerek var mı?
-'Freak'?
- "Ucube" mi?
- Freak!
- Ucube!
Freak!
Ucube!
- ¡ Dejeme en paz! - Freak...
- Beni rahat bırak!
Grita, estalla, sé bueno con ella.
Come on, shout, freak out Be good to her
Soy el sheriff Gene Freak.
- Ben şerif Gene Freak.
"Nacida freak sólo puede ir hacia arriba."
Ucube olmak yeterince kötü zaten.
Eres un freak!
Manyak mısın nesin?
Hey tu, Fenomeno!
Hey, Freak.
Bueno, yo quería tener sexo porque era nuestra fecha, no porque sea algún tipo de freak.
Doğru, seks istiyordum çünkü bir randevümüz vardı. Seks düşkünü falan mıyım?
- Yo no dije que fueras un freak. ¿ Dije que eras un freak, cariño?
- Sana seks düşkünü demedim. Sana seks düşkünü dedim mi tatlım? - Hayır.
- ¿ "Super Freak"?
- "Super Freak" i söyleyen şarkıcı mı?
Monstruo fue quien me contó sobre el Rey Arthur, como consiguió la mesa redonda y como consiguió a los caballeros más valientes del mundo para sentarse en aquella mesa.
Bana Kral Arthur'u anlatan, "Freak" di. O yuvarlak masanın etrafında, dünyanın en cesur şövalyeleriyle nasıl bir araya geldiğini anlatan da oydu.
"Seremos suaves con el débil pero terribles con el malvado."
"Zayıflara kucak açarken, kötülerin korkulu rüyası olacağız." Bana Kral Arthur'u anlatan, "Freak" di.
Monstruo fue quien me contó sobre el Rey Arthur.
Bana, Kral Arthur'u anlatan "Freak" di. Bana, her şeyi anlatan, "Freak" di
Verán, yo nunca tuve un cerebro antes de que el Monstruo viniera y me dejara tomar prestado el suyo.
"Freak" gelip, kendininkini bir süreliğine bana ödünç verene kadar, benim bir beynim yoktu.
O al día siguiente o el día después de eso. Pero el Monstruo era paciente.
Daha sonraki gün de okumadım.Ya da ondan sonraki gün.Ama "Freak" sabırlıydı
Es el espectáculo anormal ¿ antes o después de los fuegos artificiales?
"Freak Şov" havai fişeklerden önce mi sonra mı?
¡ Oye! ¡ Ve eso, el monstruo!
Hey, bir daha bana dokunursan Bakın, Freak "!
Pero una cosa rara pasó. Sentí que el pie del Monstruo golpeó mi lado.
"Freak" in bacağının bana vurduğunu hissettim.
- Ahora es hora del espectáculo del Monstruo.
- Asıl "Freak Şov" şimdi başlıyor. - Evet!
# Seguiremos andando por el mundo # así dirá nuestra leyenda... #
Dünyanın çok yükseklerinde Yürüyor olacağız Dünyanın çok yükseklerinde Yürüyor Efsanemizde de şöyle denilecek "Freak" İyilik Meleği
en nombre de Dios, San Miguel y San Jorge... Yo nos nombro...
Tanrı, St. Michael ve St. George adına bizi "Freak" şövalyeleri ilan ediyorum.
Monstruo... el Poderoso.
"Freak"... İyilik Meleği.
a Partir de aquel día, Monstruo nunca pregunto nada sobre mi padre.
O günden sonra "Freak", bana babam hakkında hiçbir şey sormadı.
El trato fue, Monstruo tenía estar en el hospital por dos semanas.
"Freak" in iki hafta hastanede kalması gerekmişti.
Incluso Sr. Sacker lo firmó.
Evine hoş geldin, "Freak" - Bay Sacker bile imzaladı.
Dijeron a Monstruo que tendría que pasar más tiempo antes de que él pudiera volver a la escuela.
"Freak" e okula yeniden gitmesinin biraz zaman alabileceğini söylemişlerdi.
Y nada importa. Ni Abue ni el Macabro, o Monstruo, o las estrellas del cielo.
Ne "Grim" ve "Gram", ne "Freak" ne de gökyüzündeki yıldızlar.
Para entonces, Gwen había perdonado a Monstruo, El asesino Kane estaba de vuelta en prisión y pusieron nuestras fotos en los periódicos.
O arada Gwen, "Freak" i affetti. Katil Kane tekrar hapse girdi ve hepimizin gazetede resmi çıktı.
Ya que el Monstruo me enseño que podía leer un libro, tal vez podría escribir uno.
"Freak" bana, kitap okuyabileceğimi gösterdiğine göre belki, kitap da yazabilirdim.
Y cuando estamos aquí, supongo que debería ser el final, ya conoces la historia de Monstruo el Poderoso, que mató dragones, salvo doncellas y camino por todo el mundo.
Ve, bu sayfaya geldiğimizde ki, bunun kitabın sonu olması gerektiğini düşünüyorum, ejderhalarla savaşan, genç hanımları kurtaran ve dünyanın çok yükseklerinde yürüyen İyilik Meleği "Freak" in hikayesini öğrenmiş olacaksınız.
¡ Tuvimos un verdadero freak en las manos!
- Herif kafayı yedi!
No, maldito freak! Freak!
Lanet olası ucube, kaçık!
Está lleno de perras inmorales en frente de ese lugar... ¿ y nos toca la loca por Jesús?
All the fiine, immoral bitches out in front of that place and we gotta get the one Jesus freak?
Obtener fuera del camino, le freak.
Çekil yolumdan, manyak.
Vale. Arriba del todo tenemos a Ritchie Freak.
Listenin zirvesindeki isim şu beyinsiz ucube Ricthie.
Vosotros estáis vetados, tú y tu amigo el freak.
O 86 d, sen ve ucube arkadaşın.
Ese puto freak. Espantó a mis clientes.
Şu ucube piç müşterilerimi korkuttu.
En cuanto la freak de tu hermana no ande alrededor Te voy a crujir.
Ucube ablan etrafta olmadığı zaman senin pestilini çıkartacağım.
No a mí, freak.
- Benim için değil ucube.
- ¿ El fenómeno de circo te dejó?
- Freak Show'a takıldın diye düşündüm.
nena, así que si quieres asustarme, asústame nena, así que si deseas besarme, bésame ya usa tu mano y tócame, tócame tócame todo el cuerpo, si el cuerpo
Girl, so you want to freak me, freak me Girl, so you want to kiss me, kiss me Use your hand and touch me, touch me
Monstruo fue quien me contó sobre el Rey Arthur, Monstruo fue quien me contó todo.
Bana her şeyi anlatan "Freak" di.
Claro que el Monstruo tenía su propia forma de verlos fuegos.
Tabii bunda, "Freak" in katkısı çok büyüktü.
¿ Monstruo?
"Freak" mi?
Nick es un freak.
Nick bir kaçık!
Y vos nos sos una chica freak.
Ve sen kaçık bir kız değilsin.
Ella es una freak.
O kaçık bir kız.