Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Frenchy
Frenchy Çeviri Türkçe
312 parallel translation
Y trabajarás para mí, Frenchy.
Artık benim için çalışırsın Frenchy.
Pero sólo por averiguarlo, subo la apuesta a 2000. ¿ Eh, Frenchy?
Bunu öğrenebilmek için 2000 basıyorum.Ne dersin Frenchy?
- ¿ No puedes tener más cuidado, Frenchy?
Biraz daha dikkatli olamaz mısın Frenchy?
- Está bien. - Los accidentes ocurren.
Önemli değil Frenchy.
Frenchy lo sabe. Anda, ve a tomarte algo.
- Git de kendine içecek birşeyler al.
No quería oír los disparos y los tiros.
- Bayan Frenchy, ben de çenemi kapalı tutmaya çalışıyordum. Silahların sebep olduğu gürültü patırtı...
- Adelante. - Te están esperando, Frenchy.
- Seni bekliyorlar Frenchy.
Por favor, Frenchy.
- Yapma Frenchy.
Por favor, Frenchy.
- Lütfen Frenchy!
- Enseguida regreso.
- Geri döneceğim Frenchy.
¿ Verdad, Frenchy?
Yendim mi Frenchy?
Frenchy, ¿ te tengo ganada?
Seni yendim mi Frenchy?
Pero no puedo. Es indecoroso.
Yapma Frenchy, veremem.
- Frenchy, no lo dices en serio.
- Yapma Frenchy! Ciddi olamazsın!
- ¡ Frenchy!
Frenchy!
¡ Frenchy!
Frenchy!
- Ésta es Frenchy.
- Bu Frenchy! - Nasılsınız hanımefendi?
Frenchy es la que manda en Atascadero.
Botlleneck'in gerçek patronudur Frenchy!
¡ Vamos, Frenchy!
Hadi Frenchy!
¡ Vamos, Frenchy!
Hadi ama... - Hadi Frenchy!
Estará agotada.
Hadi Frenchy! Kan ter içinde kalmışsındır.
Tengo una novia Que camina a la francesa
Frenchy ile konuşmak gerek,
¿ Cómo vas a enfrentarte a nadie después de burlarse Kent y Frenchy de ti?
Kent ve Frenchy ile yaşadıklarından sonra hangi yüzle çıkacaksın insanların karşısına?
¿ Quiere decirle a la Srta. Frenchy que necesito hablar con ella? Sí, señor.
Bayan Frenchy'i, kendisini resmi olarak... görmek istediğimi söyleyebilir misiniz?
¿ Srta. Frenchy?
Bayan Frenchy!
¿ Srta. Frenchy? ¿ Sabe ese vestido azul?
Frenchy, tatlım, o mavi elbiseyi biliyorsun değil mi?
¿ Adónde va?
- Nereye gidiyorsun Bayan Frenchy?
¿ Quieres bailar conmigo, Frenchy?
Benimle dans eder misin Frenchy?
- ¿ Sí, Srta. Frenchy?
- Buyrun Bayan Frenchy!
La Srta. Frenchy quiere verlo inmediatamente.
Bayan Frenchy sizi acilen görmek istediğini söyledi.
Adiós, Frenchy.
Hoşçakal Frenchy!
- No mucha, Frenchy.
- Pek sayılmaz Fransız.
- No, Frenchy.
- Hayır Fransız.
Mira, Frenchy, sobre Io otro.
Bak Fransız, şu öbür meseleye dönersek...
Ya sabe, Ie dije a Frenchy que no me interesa.
Fransız'a söyledim, bu işle ilgilenmiyorum.
- No olvides a Frenchy.
- Fransız'ı unutma.
Usted, Harry y Frenchy.
Sen, Harry ve Fransız.
¿ Vas a aceptar el trabajo de esos hombres que vinieron con Frenchy?
Fransız'la birlikte gelen adamların teklifini kabul mü edeceksin?
¿ No te ayudará Frenchy sin tener que hacer eso?
Bu işe hiç girmesen Fransız sana yardım etmez mi?
- Tú irás en ese barco, Frenchy.
- Sen de o teknede ol Fransız.
Le dejaré a Frenchy mi dirección para que puedas encontrarme.
Adresimi Fransız'a bırakayım ki beni bulabilesin.
- Frenchy cree que puedo cantar.
- Fransız, iyi şarkı söylediğimi düşünüyor.
- Ni hablar, Frenchy.
- Hayatta olmaz Fransız.
Frenchy, trae aquí esa palangana.
Fransız, şu leğeni buraya getiriversene.
Aquí Ia tienes, Frenchy, aquí está tu bala.
İşte Fransız, mermimiz burada.
- Luego, Frenchy.
- Sonra gel Fransız.
- Es que no se ven, Frenchy.
- Onlar görünmez Fransız.
¿ Dónde está Frenchy?
Fransız nerede?
Frenchy, me largo de aquí.
Ben gidiyorum Fransız.
Frenchy, tan pronto como me vaya...
Fransız, ben gider gitmez...
Tengo una novia Que camina a la francesa
Frenchy ile gitmek gerek,