Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Frog
Frog Çeviri Türkçe
153 parallel translation
Calle Delantal Masónico 8, Vacadebeath.
Ena Frog, 8 Masonic Apron Caddesi, Cowdenbeath.
Frog. - S. Frog.
- S. Kurbağa, efendim.
Quiero hablar con Vd., Frog.
Sana birkaç lafım var, Kurbağa.
- S. Frog. ¡ Cállese!
- S. Kurbağa, efendim.
- ¿ Por qué, Frog?
Neden, Kurbağa?
- Ya veo, Frog.
HAYıR SATIŞ KAMPANYASI - Anlıyorum, Kurbağa.
Frog. - ¡ Cállese! - ¿ Qué?
Sus!
- Frog.
- Kurbağa.
Estoy buscando a Frog.
- * İzin ver ben olayım güneşin * - Kurbağa'yı arıyorum.
Hola, Frog.
Merhaba Kurbağa.
No soy un conchiniIIo, soy Frog, eI rana.
Ben domuzcuk değilim, ben adım Kurbağa.
EI demonio se te lleve, Frog. ¿ No te he dicho que confíes en mí?
Cehenneme git, Kurbağa, bana güven dememiş miydim?
- Frog ¿ y eI puñal?
Hançer nerede?
Bueno, mientras tanto... Tengo que decirle que me quise comer a Frog, eI rana. Ycreo que desde entonces tengo mala suerte.
Şey, bu arada bir zamanlar Kurbağa'yı yemeyi ama uğursuzluk getireceğini düşündüğümü söylemeliyim.
Perdone, padre, Frog, eI rana, es ese de ahí.
- Affedersiniz, Peder ama bahsettiğim Kurbağa bu yanımdaki çocuk.
- Tráeme a Frog.
Git Kurbağa'yı çağır.
Nunca había matado a tanta gente. ¿ Eh, Frog?
Değil mi, Kurbağa?
¡ Frog!
Kurbağa...
¡ La cuerda, Frog!
Halat, Kurbağa, halat! Acele et!
Eh, Frog, ¿ qué hora es?
Hey, Kurbağa... Saat kaç?
- Dime, Frog.
- Pekala Kurbağa?
Edgar y Alan, los hermanos Frog.
Edgar ve Alan. Kurbağa kardeşler.
Max, este es mi hijo Sam, y Edgar y Alan... ¿ Frog?
Max, bu oğlum Sam, ve Edgar ve Alan... Kurbağa mıydı?
También los hermanos Frog.
Kurbağa kardeşler de öyle.
Frog, ¿ acaso parezco un alcahuete?
Frog, senin kadar harika biri olarak pezevenke benziyor muyum?
Yo me voy a Kansas, con mis hermanos y con Frog.
Ben ve kardeşim Kansas'a gidiyoruz.
Creía que nunca te alcanzarían, Frog. - Mátalo.
Seni vuracakları asla aklıma gelmezdi, Kurbağa.
No puedo matar a Frog.
Seni vurmaktan nefret ediyorum, Kurbağa.
Para Frog no ha sido su día de suerte.
Kurbağa'nın şanssız günü galiba?
"burro", "pavo", britón, gabacho, cabeza cuadrada, "salchicha"... "Jerry", huno, chino, japo, nipón, cabeza inclinada, cabeza de cremallera, "amarillo"...
frog, squarehead, kraut, jerry, Hun, chink, jap, nip, slope, slopehead, zip, zipper head, gook, diyemezsin.
Frog, los bollos por favor.
Frog ekmeklerimi getirirmisin.
¡ Tu no eres Frog!
Sen Frog değilsin!
¡ ¡ ¡ Nadie comerá hasta que encuentren a Frog!
Frog bulunana kadar hiç bir şey yenilmeyecek!
Buzzin Frog.
Buzzin Frog.
De : "Frog"
Gönderen : Frog
O podría llevarla a mi habitación esperando que Frog no esté, drogarnos y cogérmela.
Veya onu odama götürür, Kurbağa'nın gitmiş olmasını umar, sertleşip onu düzebilirim.
Maldición, Rana, si vendes un paquete para alguien... debes devolverle $ 500.
İ.nenin evladı, Frog, büyük pakete çalıştığın zaman 500 dolar geri getirmen gerekir.
- Hola, Vic. Vi a Frog.
- Vic, Frog'un yerini buldum.
Si Frog es un testigo lo más rápido es pedirles la orden a los federales.
Eğer bu adam ciddi bir tanıksa federallerden daha hızlı bir izin çıkartırsın.
Oye, Rana.
Hey, Frog.
Escucha eso. Cierto. Oye rana, quemamos cinco cápsulas, amigo.
Frog, dostum, beş tane hap eksi, hepsi bu.
Tu mitad de los últimos dos paquetes más lo que La Rana te debía de tu mierda.
Son iki paketteki yarım hakkın, bir de şu Frog'un sana borçlu olduğu para.
- S. Frog.
- S. Kurbağa, efendim.
Frog. ¡ Cállese!
Sus.
- ¿ Por qué, Frog?
- Niye, Kurbağa?
- Es Frog.
- Kurbağa.
- ¡ Frog, estoy atrapado!
- Hey, Kurbağa! Sıkıştım!
¡ Frog!
Kurbağa silah deposuna koş, evlat! Acele et!
¡ Frog!
Kurbağa...!
Le han dado a Frog.
Kavga burada.
- ¿ Cómo estás, Frog?
Kurbağa dudağı vurdular. Kurbağa, vuruldun mu?