Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Fígaro
Fígaro Çeviri Türkçe
70 parallel translation
¿ No te parece, Fígaro?
Değil mi Figaro?
¿ No te gusta, Fígaro?
Beğendin mi Figaro?
Saluda a Fígaro.
Figaro'ya merhaba de.
Sabes, Pinocho, creo que Fígaro está celoso de ti.
Biliyorsun Pinokyo, sanırım Figaro seni kıskandı.
No te preocupes, Fígaro.
Üzülme Figaro.
Fígaro.
Figaro.
Míralo, Fígaro.
Ona bak Figaro.
Ah, Fígaro.
Figaro.
¡ Oh, Fígaro!
Figaro!
Fígaro, ¿ sabes cuál es mi deseo?
Figaro, ne diledim biliyor musun?
Con cuidado, Fígaro.
Dikkatli ol Figaro.
¡ Mira, Fígaro!
Figaro bak!
- Dile hola a Fígaro.
- Figaro'ya merhaba diyelim.
- Hola a Fígaro.
- Figaro'ya merhaba.
Fígaro se va a dormir...
Figaro uyur...
¡ Fígaro, espera!
Fig bekle!
Vuelve aquí, Fígaro.
Sen geri gel Figaro.
Sí, y Fígaro.
Evet ve Figaro.
Nunca pensé... terminar así, Fígaro.
Bu şekilde biteceğini hiç düşünmemiştim Figaro.
No hay nada que hacer, Fígaro.
Umut yok Figaro.
¡ Mantenlos allí, Fígaro!
Onları orada tut Figaro!
- Fígaro-Pravda.
- Figaro-Pravda
Un artículo para el Fígaro-Pravda.
Figaro-Pravda gazetesi için bir makale.
De "Las bodas de Fígaro".
- The Marriage Of Figaro.
En la cómoda está el Fígaro.
Banyo dolabının üstünde Le Figaro olacaktı, onu kullan.
Cuando pienso que el príncipe de los artistas inventó la palabra "Fígaro". Y ahora es sinónimo de burguesía. ¡ Es espantoso!
sanatçıların şâhı Beaumarchais "Figaro" diye bir isim uydurdu ve o isim şimdi burjuvaya dair her şeyin sembolü oldu.
- Sí, Beethoven... ¿ Cómo se llama ése que compuso "Las bodas de Fígaro"?
Evet, Beethoven, adı neydi, şu Figaro'nun Düğünü'nü yazan adam.
- Hala, Fígaro. ¡ Fígaro!
Figaro, buraya gel!
Éste se llama "Fígaro."
Adı Figaro.
Su Bodas de Fígaro es muy peligrosa para la nobleza.
Onun "Figaro'nun Düğünü" soyluluk için son derece tehlikeli.
Ha escogido el tema de Fígaro.
Konu olarak Figaro'yu seçti.
Las bodas de Fígaro.
Figaro'nun Düğünü.
¿ Qué es esto de Las bodas de Fígaro?
Nedir bu Figaro'nun Düğünü?
¿ Sabes que he declarado la obra francesa de Fígaro impropia para nuestro teatro?
Fransız oyunu, Figaro'nun tiyatromuza aykırı olduğunu açıkladığımı biliyor musunuz?
Fígaro es una obra mala.
Figaro kötü bir oyun
- No es ballet, bailan en la boda de Fígaro.
- Bale değil, bu bir dans.
Después estuve un tiempo trabajando en Le Fígaro, el diario.
Bir müddet Le Figaro'da çalıştım. Gazete'de.
¿ Conoces Le Fígaro?
Biliyor musun? Le Figaro?
- ¿ Fígaro?
- Il Figaro mu?
- Un año entero del Fígaro.
- Bir senelik Figaro gazetesi!
"Las noches de Fígaro".
Mozart'ın "Figaro'nun Düğünü." Operasını prova ediyoruz.
Fígaro, el barbero de Sevilla.
- Figaro... Seville Berberi.
Un accidente ensayando Fígaro, mala suerte.
Figaro'nun hatası. - Ama düello değildi! Unutmayın!
Le persuadió de aplazar el castigo, ningún otro cadete podía cantar Fígaro.
Cezayı gösteri sonrasına ertelemeye ikna edebilmiş. Çünkü Figaro'yu tek söyleyebilen öğrenci oymuş.
Me reí junto con ella durante Fígaro, y lloré con ella durante la Tosca.
Figaro sahnelenirken onunla güldük.. Tosca sahnelenirken onunla ağladık.
Fígaro..
Figaro.
Fígaro!
Figaro!
Le disparó a Fígaro!
Figaroyu vurmuşsun
- Fígaro?
- Figaro mu?
¿ Fígaro?
Figaro'nun Düğünü.
Repetimos Fígaro.
Kımıldayın!