Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Galya
Galya Çeviri Türkçe
300 parallel translation
Los franceses, bañados por vítores galos.
Fransızlar, Galya neşesiyle dolu.
Tienes más rango que yo, pero yo me he ganado el mío, grado a grado, en galia e Iberia y áfrica, contra los enemigos de roma.
Rütben benden yüksek ama ben rütbemi kazandım. Galya'da, İberya ve Afrika'da Roma'nın düşmanlarıyla çarpışarak kazandım.
Al haber deiado atrás la Galia y Germania, los invasores no encuentran resistencia hasta llegar a los Alpes, que, silenciosos e indefensos, llevan a Italia.
Galya ve Almanya'yı geçtiler işgalci kuvvetler, Alplere gelene kadar hiçbir direnişle karşılaşmadılar. İtalya'ya gelişleri sessiz ve mücadelesiz oldu.
Tú, Hispania y Galia.
Sen, İspanya ve Galya'yı.
- Hispania y Galia no bastan.
- İspanya ve Galya yetmez.
Han venido de los desiertos de Egipto, de los montes de Armenia, de los bosques de Galia y de las luces de España.
Mısır'ın çöllerinden, Ermenistan'ın dağlarından, Galya'nın ormanlarından, ve İspanya'nın ovalarından buraya geldiniz.
La Galia, tan leal a Roma.
Mesela Galya, bize son derece sadıklar.
Didius, los esclavos que hemos traído de la Galia no están en condiciones para continuar el viaje, y la calidad es tal que tendremos que venderlos muy por debajo del precio de mercado.
- Didius! Galya'dan aldığımız kölelerin ne seyahat edecek durumu var ne de kalitelerinin pazar fiyatından daha fazla olduğu söylenemez.
El propietario, Flavius Giscard, está lejos de campaña en la Galia.
Köşkün sahibi, Flavius Guiscard, Galya'ya savaşa gitti.
C., los galos fueron vencidos por los romanos... después de una larga lucha.
"Uzun ve şiddetli bir çabadan sonra Galya Ülkesini ele geçirdi."
- ¿ Qué has dicho, amigo?
- Galya bekçisinin anahtarı.
Parece que los romanos han olvidado el latín.
"Gördüğümüz gibi Galya'nın işgali Romalı'lar için bir tatil değildi."
Mientras tanto en la aldea gala...
Bu arada Galya Köyünde...
Voy a cantar una canción para animar a nuestros guerreros.
Galya cesareti üzerine bir şarkı söyleyeceğim şimdi!
Tú no eres galo, eres un espía romano.
Sen Galya'lı değilsin, Sen bir Romalı casussun.
¡ No le dejes salir! ¡ Es uno de esos galos invencibles!
Çıkmasına izin verme, O yenilmez bir Galya'lı.
¡ Hemos capturado a un galo en la tienda del druida, pero necesitamos refuerzos para impedir que el prisionero se escape!
- Ne var? R-Rahip'in ç-çadırında bir G-Galya'lı yakaladık. Takviyeye ihtiyacımız var, yoksa tutsaklar kaçacaklar.
¡ Cogedle, gallinas! ¡ U os hago devorar por los leones del circo!
Şu Galya'lıyı yakalayın, yoksa hepinizi aslanlara yem yaparım.
- Un galo ha penetrado en el campamento.
- Kamp bir Galya'lı tarafından işgal edildi.
¡ Ya lo veremos! ¡ Atad a este galo encima de la mesa! ¡ Que venga el verdugo!
Pekala, göreceğiz, Bu Galya'lıyı masaya bağlayıp, işkenceciye götürmenizi istiyorum.
Guardaré al otro galo como rehén.
Diğer Galya'lı rehine kalacak.
Te burlas de mí, galo, pero tengo que negociar contigo.
Amacınıza ulaştınız Galya'lılar, peki, ne istiyorsunuz?
¡ Hola, Galita!
Alo? Galya?
No, Galia, eso sería inoportuno.
Ama nasıl olur, Galya.
A mí también me lo parece. ¿ Te agrada Galia?
Galya hakkında ne düşünüyorsun?
¡ Por Galia se bebe todo de un trago!
Kadehler Galya için! Galya, mutlu ol.
O sea, que Galita está ahora en Moscú... ¡ Yyo en el suelo, en Leningrado!
Nişanlım Galya Moskova'da ben burada, Leningrad'dayım.
- Galita, soy yo.
- Galya, sevgilim. Benim Zhenya.
¡ Galita! ¡ Feli...!
Galya, Mutlu...
Su Galia se fue.
Senin Galya seni terk etti.
No, usted no me entiende.
Galya, kapatma lütfen.
¿ A mí? ¡ Yo no le robé el novio a usted!
Galya, yanlış anladın.
y casualmente, comprendes, no fue a propósito, sino casualmente, nos confundieron
Seni asaracak biri lazım. Galya ile barışman hiç kolay değil.
¿ Acaso eres un paquete postal, un bulto de correo o una maleta?
Galya'yla evlenmek istemiyor musun?
¡ Qué va! Debes casarte.
Bu yüzden mi Galya'dan ayrılmak istiyorsun?
¡ Aquí se repite lo mismo! Espero, que no sea Hipólito.
Galya seni affetmiş, ne güzel.
- ¿ Dónde están ellos? - Despiértenlo.
Zhenya, Galya'nın seni affetmesi bizi çok mutlu etti.
Zhenito, me alegra, a nosotros nos alegra, que Galia te ha perdonado...
- Bana mı soruyorsun? Sanki bu Galya değilmiş gibi bir his var içimde.
En el año 50 D.C., Galia, conocida ahora como Francia estaba cubierta de un impenetrable bosque donde reinaban la paz y la calma, sólo las aves...
Milattan önce 50 de... şimdi Fransa olarak bilinen Galya'nın tümü huzur ve barışın hakim olduğu, balta girmemiş ormanlar ile kaplıydı. Sadece kuşlar...
En el año 50 DB.C. Galia estaba cubierta de un impenetrable bosque donde reinaban la paz y la calma.
Milattan önce 50 de tüm Galya, barış ve huzurun hakim olduğu balta girmemiş ormanlar ile kaplıydı.
La Galia ha sido ocupada. ¿ Toda entera? No.
"Sezar'ın Galya'nın çoğunu ele geçirdiği ama hepsini ele geçiremediği tarihi bir gerçektir."
Galia...
Galya...
-... un hermoso nombre, Galia.
Galya.
Por Galia hay que beber.
Galya'nın şerefine!
¿ A quién conocí?
Galya tabi.
Nadia, no se altere, yo ahora hablaré con Galia y me voy.
Galya ile konuştuktan sonra gideceğim.
¡ Oye, Galia!
Galya!
Zhenia es un hombre muy amable, él es muy bondadoso.
Galya, seni kıskandığımı itiraf etmeliyim.
Perdóneme, aquí dejé mi portafolio con la escobilla para baño de vapor.
Galya aradı.
No se separen de sus seres queridos no se separen de sus seres queridos, no se separen de sus seres queridos, alma con alma, con ellos concierten.
Galya nerede? Leningrad'a gittim.. Nereye?
¡ Dios mío!
Zhenya ve Galya'yı birlikte gördüğüme çok sevindim.