Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Goddard
Goddard Çeviri Türkçe
184 parallel translation
Spud, ha llegado Goddard.
Donhauer geldi Spud.
En 1929, por primera vez en la historia, el profesor americano Goddard voló su cohete hacia el cielo.
1929'da, Dünya'da ilk defa, Amerika'lı profesör Goddard roketle gökyüzünde uçtu.
En EE.UU., vivía con una familia que se apellidaba Goddard.
Amerika'da Goddard adında bir aileyle yaşadım.
Srta. Goddard, éste es el abanderado jefe Kyle.
Bayan Goddard, bu Albay Kyle.
- La Srta. Goddard es estadounidense.
- Bayan Goddard Amerikalı.
¿ Srta. Goddard?
Bayan Goddard.
Sandy, tu y Basil que se ocupen de las cuentas de Goddard.
Sandy, sen ve Basil, Goddard hesabını üstlenin.
El lugar que elegía la gente de categoría. Una noche fue Paulette Godard y me preguntó si yo sabía...
Klas insanlar gelirdi, bir gece, Paulette Goddard geldi ve bana...
Nick, ¿ has leído El Nacimiento de los Imperios de Color de Goddard?
Nick, Goddard'ın Azınlık Irkların Yükselişi adlı kitabını okudun mu?
¡ Te recuerdan quién eres! "Es cierto, doctor Godard..." "La primera serie de misiones Mariner, por supuesto, todos sus aterrizajes completan primero una órbita..."
Çok doğru Dr. Goddard elbette deniz uçaklarının ilk serisinde inişlerdeki Mars'taki tüm serilerin yürütülmesinde denizcilerin etrafınını dolaştığı küresel -
Era la parte que más gustaba a Robert Goddard.
Robert Goddard'ın en sevdiği kısım buydu.
Goddard leía hasta la última palabra.
Goddard, hevesle kelimesi kelimesine okudu.
Los periódicos también hablaban de las conjeturas de un tal Lowell a cuyas charlas asistió luego Goddard.
Boston gazeteleri ayrıca Goddard'ın daha sonra ders alacağı, Profesör Lowell'in ilginç varsayımlarını da bildiriyordu.
Las imágenes de Marte de Wells y Lowell seducían a Goddard y a los 1 7 años el 19 de octubre de 1899 se plasmaron en una visión que orientó y dio sentido a su vida.
Wells ve Lowell tarafından tasarlanan Mars imgeleri Goddard'ın aklını çeldi ve 17 yaşındayken 19 Ekim 1899 günü bu imgeler, hayatını buna adamasını sağlayan karşı konulamaz bir önseziyi açığa çıkardı.
Antes del avión o de la radio Goddard decidió inventar una máquina para viajar al planeta Marte.
Daha kimse uçakla uçmadan veya radyo dinlemeden Goddard, Mars'a gidebilecek bir makine icat etmeye karar verdi.
Para lograr un cohete que volara a gran altitud Goddard creó los principios de una nueva tecnología.
Yükseklere çıkabilecek bir roket yapabilmek için tamamen yeni bir teknolojinin esaslarını kurmalıydı.
Pero Goddard sorteó todos los obstáculos.
Ancak Goddard bunun üstesinden geldi.
Goddard murió en 1945. Aún no se había lanzado ningún cohete.
Goddard, 1945'te hiçbir roket Dünya'yı terk edemeden vefat etti.
Aunque Marte era su objetivo Goddard sabía que sería ridiculizado.
Goddard, asıl hedefi Mars olmasına rağmen bunun alay konusu olacağını biliyordu.
Los viajes infantiles a la Luna y a Marte el científico ruso K. Tsiolkovsky se cumplieron unas décadas después de sus muertes.
Goddard'ın, çağdaşı olan Rus bilim adamı Konstantin Tsiolkovsky ile paylaştığı çocukluk düşleri, Ay ve Mars'a seyahat ikisinin de ölümünden yalnızca bir kaç on yıl sonra gerçekleşti.
Menos de 80 años después de que Goddard tuviera su visión en un cerezo de Massachusetts.
Robert Goddard'a, Massachusetts'deki bir kiraz ağacında gelen ilhamın üzerinden 80 yıldan az bir süre geçmişti.
El Viking es el legado de H.G. Wells, Percival Lowell y Robert Goddard.
Viking, H. G. Wells, Percival Lowell ve Robert Goddard'ın mirasıdır.
¿ Recuerdas cuando entregaste a tu amigo Johnny Goddard?
Yüzünü Johnny Goddard'a çevirdiğin anları hatırladın mı?
La reunión programada con los Goddard ha sido aplazada.
Goddard'la olan randevu ertelenmiş.
Paulette Goddard, gran estrella y tercera esposa de Chaplin se retiró a Suiza con su marido en 1966, no lejos de la casa de Chaplin
Charlie'nin üçüncü eşi Paulette Goddard, 1966 yılında emekli oldu. O ve kocası İsviçre'ye Charlie ve Oona'ya yakın bir yere taşındılar.
Y ella es ex-alumna de la Sra. Goddard.
Kendisi Bayan Goddard'ın eski öğrencilerinden.
La Sra. Goddard me invito a quedarme con ella.
Bayan Goddard yanında kalmama izin verme nezaketinde bulundu.
Permiso. - Sra. Goddard.
- Bayan Goddard, yardım edebilir misiniz?
Goddard me dijo que no debo conocerlos. No insista.
Ben de daha fazla zorlamadım.
Por su dedicación todos estos años, la Sra.. Goddard es mi tutora.
Yıllar boyunca bana hep Bayan Goddard baktı.
Ademas de la Sra.. Goddard y tú, sólo conozco los Martin de la hacienda de Abbey Mill.
Siz ve Bayan Goddard dışında tanıdığım sadece Abbey Mill Çiftliği'ndeki Martinler var.
La dejaron con la Sra.. Goddard y tuvo una educación indeferente.
Sıradan bir eğitim alması için Bayan Goddard'ın yanına bırakılmış.
La Sra. Goddard me dijo que la Srta. Fairfax se quedará en Highbury con su tía todo el verano.
Bayan Goddard bana Bayan Fairfax'in bütün yaz boyunca Highbury'de kalacağını söylemişti.
"Centro de Vuelos Espaciales Goddard" Sólo hemos podido darle líquidos.
48 saatten fazladır ona sıvıdan başka birşey veremedik.
Señor, permítame que le explique. El contenido de esa valija- - Contenía algún tipo de organismo peligroso... que afortunadamente está contenido en un laboratorio en Goddard.
Efendim, eğer açıklamama izin verirseniz, sözkonusu çantada, NASA'nın Goddard'taki tesislerinde şans eseri bir enfeksiyon laboratuarında muhafaza edilen biyolojik açıdan tehlikeli bir çeşit organizma bulunuyordu.
Estoy con Scully, vamos al NASA Goddard.
Scully ile birlikteyim, NASA'ya doğru yoldayız.
Ajusta el cinturón, Goddard.
Emniyet kemerini tak Goddard.
Chau.
Hoşça kal Goddard.
Goddard, en la entrada no.
Goddard, verandada değil.
Modificaciones de vuelo para Goddard.
Goddard için Uçanbisiklet değişiklikleri.
Aqui, Goddard.
Buraya Goddard.
Bien, vamos a probar los experimentos.
Tamam Goddard, deneylere bir bakalım.
Goddard.
Goddard.
Este es mi perro, Goddard.
Bu benim k öpeğim Goddard.
Goddard, opciones.
Goddard, seçenekler.
Hacer de Goddard un perro lanudo.
Goddard'a dişi bir kaniş yap.
La cosa es seria.
Goddard, ben ciddiyim.
Eres maravillosa
Harikasınız, Bayan Goddard.
La Sra..
Bayan Goddard onlarla tanışamayacağımı söyledi.
Mann, Zimmerman, Goddard, Hawks, -...
- Onu saydım.
Truffaut, Wise, -...
Mann, Zimmerman, Goddard, Hawks Truffaut, Wise...