Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Governor
Governor Çeviri Türkçe
35 parallel translation
- Señor Gobernador.
Governor! - Evet.
Durante el debate sobre el futuro sistema monetario otro de los padres fundadores, Governor Morris fustigó las motivaciones de los propietarios del Banco de Norteamérica.
Kuzey Amerika Bankası'nın sahiplerinin niyetlerini kınadı. Vali Morris anayasa taslağını yazan kurulun başkanıydı. Ve Banka'nın niyetini ve güdülerini iyi biliyordu.
Governor Morris, como jefe del comité que escribió el proyecto final de la constitución conocía bien las motivaciones de los bancos.
Eski patronu Robert Morris ve Alexander Hamilton ile birlikte savaşın son yılında
Junto con su antiguo jefe, Robert Morris, Governor Morris, y Alexander Hamilton fueron los que habían presentado los planes originales del Banco de Norteamérica.
Kıta Meclisi'ne Kuzey Amerika Bankası'nın kuruluş tasarısını sunmuştu.
En una carta, que el escribió a James Madison el 2 de Julio de 1787 Governor Morris le revelaba lo que realmente pasaba :
" Zenginler egemenliklerini kurmak ve halkı köleleştirmek için çabalayacaklar.
- Gobernador ¿ Cómo lo llevas, nene?
- Governor. Nasılsın adamım? - Bilmem.
Este tío ha hecho un trato con el Gobernador Kneehigh...
Bu adam Governor Kneehigh...
Gobernador, El Comité Liberen Ahora A Eric Cartman está aqui para verlo?
Vali Bey, Governor, Eric Cartman'ı Serbest Bırakın Komitesi sizinle görüşmek istiyor.
Gobernador, el comité de Liberen a Eric Cartman Ahora, esta aquí para verlo?
Vali Bey, Governor, Eric Cartman'ı Serbest Bırakın Komitesi sizinle görüşmek istiyor.
es muy amiga de la directora
Bayan Governor harika bir arkadaş.
Como no, gobernador Ventura.
Emin olabilirsin, Governor Ventura.
¿ Quién hubiera pensado que gobernador Jesse Ventura era el disfraz perfecto para robarse la Campana de la Libertad?
Kim düşünmüştür ki Governor Ventura Özgürlük Ziliyle kaçarak mükemmel bir sır olacak?
Creo que está en la casa de su padre, en la Doce y la calle Governor.
Sanırım, Babasının eski evinde olacak Governer caddesi 12 numarada.
cuando estas en la ciudad recicbiendo en el culo por un monton de chicos llamandote Shirley, Solo te tienes ati mismo y Governor Rockefeller para agradecer por el privilegio.
Ve bir takım adamlar seni Shirley diye çağırdıklarında, ayrıcalık için teşekkür edecek bir tek sen ve vali Rockefeller olacak.
Quizá nos parecemos al miserable gobernador... echado de Levittown.
Belki Levitton'daki sefil Governor's'a bir bakacağız.
Las celebraciones de Año Nuevo en el palacio del Gobernador General.
General Governor'un sarayında yılbaşı kutlamaları.
El Gobernador General.
General Governor.
El Gobernador General de la India
Hindistan'ın hâkimi General Governor.
Alguien me dijo que Peter Lyman nada en el Club Governor todo los días.
Peter Lyman'ın her gün İşverenler Kulübü'nde yüzdüğünü söyleyen birine rastladım bugün.
¿ Qué es el Club Governor?
İşverenler Kulübü de nedir?
Señor Spencer, el teniente me ha asegurado... que este caso no pesará por mi familia.
Teğmen Governor bu davanın ailemi daha fazla üzmeyeceğini temin etti.
Lo llevaremos al Hotel Gobernador.
Onu, Governor Otel'e götürüyoruz.
- ¿ En el Hotel Gobernador?
Governor Oteli mi?
¿ Governor ´ s palace?
Hükümet Konağı mı?
Creo que necesito de la Providencia del Gobernador para que se haga justicia
I guess I need the Provincial Governor gelip adalet yok
Sí, el Gobernador Barnett dijo eso, que ningún negro va a ser admitido en la universidad mientras que él sea el gobernador.
Evet, Governor Barnett kendi valiliği sürecinde hiçbir zencinin üniversiteye kabul edilmeyeceğini söylemiş.
Governor Byrnes no dice que va a gastar millones en mejorar las escuelas para negros en el futuro.
Vali Byrnes gelecekte siyah okullarının gelişimi için milyonlar harcayabileceğini söylüyor.
Bienvenido al Portland Governor, señor.
Portland Governor Otel'e hoş geldiniz efendim.
Que las lleven al depósito de la calle Governor.
Sonra da Governor Sokağı'ndaki depoya götürün.
" Dios me ciegue gobernador.
" Gor, blimey governor.
Bueno, gobernador, es un estado grande.
Pekala, Governor, bu büyük bir devlet.
La presión del gobernador Wesley cae en picada.
Governor Wesley'nin tansiyonu iyice düşüyor.
A pesar del alejamiento de Governor Morris de las filas del banco
Hamilton, Robert Morris, Thomas Willing ve arkalarındaki Avrupalılar vazgeçmeyeceklerdi.
Estará ella ahí
Sen artık yoksun Twentyman. Governor's ofisi, şimdi.
Gracias, Sybil. ¿ Quién rayos? Doce y Governor.
12. inci ve Governor.