English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Grupo

Grupo Çeviri Türkçe

29,989 parallel translation
El último grupo se está moviendo hacia las cápsulas.
Son grup da kapsüllere götürülüyor.
¿ Qué tal...? ¿ Qué tal el grupo juvenil?
Gençlik grubu nasıl geçti?
Grupo : Hola, Christy.
Merhaba Christy.
Afterlife está ya próximo. Este podría ser el último grupo que muevas por la zona.
Afterlife artık kapalı.Bu bölgeden geçirdiğin son grup bunlar olabilir.
Tuvimos la suerte de formar parte del grupo de control.
Bizler kontrol grubunun bir parçası olduğumuz için şanslıydık.
Soy Pilar del grupo de duelo.
Ben yas grubundan Pilar.
Quiero decir, de muchos lugares, pero, en tu caso, me conoces del grupo de duelo.
Yani bir sürü yerde öyle ama sen beni yas grubundan tanıyorsun.
Estamos en un grupo de duelo juntos.
- Aynı yas grubundayız.
Es un antisocial, solitario... no puede ser parte de un grupo.
Yalnız başına takılan birisi, antisosyal, grubun bir parçası olamaz.
Oh, ve, estoy confundida, porque escuché que la Milicia es un grupo radical que usted ayudó a desbandar, ya no existe.
Şimdi kafam karıştı çünkü milis kuvvetlerin sizin dağılmasına sebep olduğunuz bir radikal grup olduğunu biliyorum. - Artık öyle bir grup yok.
¿ Fue a Haití con un grupo o por sí misma?
Haiti'ye grup olarak mı yoksa kendi başınıza mı gittiniz?
Esto parece un grupo de gente encantador.
- Çok tatlı insanlara benziyorlar.
¿ Hay que hablar con ellos, o debemos esperar a que el agente especial Soto y su grupo de expertos para que lo haga?
Onlarla konuşalım mı yoksa Özel Ajan Soto ve uzman ekibini mi bekleyelim?
Contrató a un grupo de mariachis, que nadie quiere, excepto ella,
Bir Mariachi müzik grubu kiraladı, ki kendisi dışında kimse istemiyor.
¿ Ese pequeño grupo?
O küçük grup mu?
Darnell está afiliado con un grupo llamado Hermandad Zyklon
Darnell, Ziklon Kardeşliği denen bir gruba bağlıydı.
Tenemos un grupo de huellas frescas en el cargador, Pero no pertenecen al tío Henry, y tampoco están en el sistema.
Şarjörde bir set taze parmak izi var ama Henry Amca'yla uyuşmuyor, sistemde kayıtlı da değil.
Y además, sugiere la asociación del Sr. Darnell con un conocido grupo terrorista.
Dahası, Bay Darnell'in bilinen bir terör örgütüyle ilişkisini gösteriyor.
La mayoría de ellos viven en un grupo de viejos complejos de apartamentos en la misma manzana, y son propietarios de todos los edificios. ¿ Aves de la misma calaña?
Çoğu aynı blokta bulunan eski apartmanlarda yaşıyor ve binaları satın almışlar.
Es la capitana de las animadoras y líder del grupo.
Amigo kızların kaptanı ve takım lideri.
Los adjuntos son el grupo... de los populares, él no es nadie y eso te molesta.
Uzmanlar popüler olanlardır. O ise hiç kimse değil. Bu da seni rahatsız ediyor.
He reunido a un grupo de asesoramiento...
Danışma kurulu oluşturmalarını istedim.
Como líder, me estoy encargando de mi falta de imparcialidad convocando un grupo de asesoramiento para revisar el asunto.
Bir lider olarak, tarafsızlık eksikliğimi gidermek için konuyu incelemek üzere danışma kurulu toplama sorumluluğunu üzerime alıyorum.
Espera. ¿ Soy... soy otro grupo?
Başka bir vergi diliminde miyim?
¡ No he visto un grupo más patético de aspirantes a soldados en mi vida!
Gördüğüm en zavallı grupsunuz! Güya asker ol "acaksınız"!
Será más fácil no meterme en problemas en un grupo grande.
- Kalabalıkta olunca beladan uzak durmak daha kolay oluyor.
Otro grupo de élite.
Başka bir seçkin grup.
Contrataste a un grupo de moteros exmilitares para asesinarme.
Bir avuç asker çıkışlı motorcuyu beni öldürmeleri için tuttun.
Pídele Viagra al Dr. Pankhurst y ayuda con tu baja testosterona y, mírame, llama a Josh sobre el grupo de apoyo...
Azalan cinsel isteğin için Doktor Pankhurst'tan Viagra al. Bana bak. Destek grubuna katılmak için Josh'ı ara, tamam mı?
Fui la corredora más rápida de la maratón de Nueva York en todo mi grupo de edad, y nunca me echo atrás ante un desafío.
New York City maratonunda kendi yaş grubumdaki herkesten daha hızlıydım. Mücadeleden kaçınmam.
Usted tiene un grupo realmente fantástico de gente aquí.
Burada gerçekten harika bir arkadaş grubunuz var.
Un grupo de inversores chinos me contrató para negociar un acuerdo con el gobierno de Colombia para permitir la construcción de varias refinerías.
Bi grup Çinli yatırımcı Kolombiya hükümetiyle bazı rafinerilerin inşaatını yapabilmek için arabuluculuk yapmamı istiyolar
Son un buen grupo.
İyi bi grup aslında.
Rawdon tiene otro grupo que trabajó desde dentro.
Rawdon'ın içerde birlikte çalıştığı bir grup daha var.
Tenemos que dejar de hablarnos por el grupo.
Birbirimize grup mesajları atmayı cidden bırakmalıyız.
Comprobantes, ahorros, cuentas conjuntas, mis depósitos en cajas de seguridad y mis acciones del grupo Carissimi.
Çekler, birikimler, ortak hesaplar bankadaki kasalarım Carissimi Grup'taki hisselerim.
Justo antes de marcharme de Etiopía descubrí que nuestro grupo Carissimi se había quedado sin fondos.
Bak, Etiyopya'dan ayrılmadan hemen önce... Carissimi vakfının fonlarının tükendiğini fark ettim. Elliott.
Jason solo está preocupado por ti. Elliott no se llevó solo tu dinero. También se llevó los fondos del grupo Carissimi.
Elliott sadece senin paranı çalmamış, Carissimi Grup fonlarını da boşaltmış.
Enviaron un último grupo de búsqueda pero creo que es mayormente para calmar a las personas que vinieron con esperanza, como yo.
Son arama grubunu gönderdiler.. .. ama bence bu, benim gibi umutla buraya gelenleri.. .. yatıştırmak için sadece.
Ahora estoy en Los Altos con un grupo de amigos de la Universidad.
Birkaç üniversite arkadaşımla Los Altos'da yaşıyorum şuan.
Estamos aquí para unirnos como grupo.
Buraya birlikte bir şeyler yapmak için toplandık.
El último grupo de policías honestos que queda en toda la ciudad y Church casi los mata a todos junto conmigo.
Şehirdeki son birkaç güvenilir polis ve Church onları öldürüyordu neredeyse benimle beraber.
Es un grupo de tíos en un tanque.
Bir sürü adam tankın üstünde.
Cada tarjeta fue hecha a mano por un grupo de artesanos internacionales.
Gördüğün üzere, Her kart büyük zahmetler çekilerek el ile hazırlanıyor Uluslararası bir sanatçılar takımı tarafından.
Llegando a Hollywood como verdaderos rebeldes, el director de la película, Fred Jones, con su grupo.
Gelen Hollywood'un asi adamı filmin de yönetmeni Fred Jones.
Hay un grupo secreto en Gotham y me quieren ver muerto, estamos tan cerca de la verdad definitiva...
Gotham'da gizli bir konsey var. Ölmemi isteyenler onlar. Nihai gerçeğe çok yakınız.
Estando cautivo en Indian Hill empecé a creer que un grupo desconocido intenta controlar mi empresa, y fueron ellos los que contrataron a Hugo Strange
Indian Hill'de kapalı kaldığım süreç, şirketimin yönetiminin isimsiz bir grup tarafından ele geçirildiğine kanaat getirdim. Hugo Strange'i işe alanlar da onlardı.
Recuerdas lo que descubría aquella noche en Indian Hill, que había un grupo secreo que intenta controlar mi empresa
O gece Indian Hill'de ne keşfettiğimi hatırlıyor musun? - Şirketimin içine gizlenmiş bir grup var.
Supuestamente necesita que un grupo de extraños en la habitación de algún hotel le escuche.
Anlaşılan otel odasının tekinde, bir avuç yabancının onu dinlemesi gerekiyormuş.
Están en el grupo dos.
Sizler ikinci gruptasınız.
Porque yo fui líder de grupo.
Ben de takım lideriydim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]