Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Génial
Génial Çeviri Türkçe
87,342 parallel translation
- ¿ Almorzar? Una idea genial.
Ne harika bir fikir.
No es genial.
Harika falan değil.
- Dios, muy bien, genial.
- Tanrım, tamam, güzel.
¿ No suena genial?
Güzel olmaz mı?
¿ Te ha gustado el combate, Abby? Sí, ha sido genial.
Evet harikaydı.
Es un día genial.
Bu büyük bir gündür.
se me paraba el pelo. - ¡ Genial!
- Evet, saç tellerime kadar utandım.
Es una propuesta arriesgada. Un negocio genial.
- Sağlam duruyor, iyi bir işe benziyor.
¿ Y qué haces tú que es tan genial?
O kadar harika olan mesleğin neymiş duyalım.
- Genial.
- Harika.
- Genial.
- Müthiş.
- Es genial, Â ¿ verdad?
- Çok havalı, değil mi?
Eso es genial.
Bu harika.
- Bueno, eso es genial.
- Vay, pek havalı.
Genial.
Süper.
- Es genial.
- Harikulade.
- Va a ser genial.
- Harika geçecek.
- SÃ , genial.
- Evet, harika.
Usted tenà a razà ³ n, ella es genial.
Haklıymışsınız, kadın iyiymiş.
Esta habitacià ³ n es genial.
Bu oda bayağı güzelmiş.
Genial.
İyi.
Lo pasará ¡ s genial.
Harika vakit geçireceksin.
Eso estuvo genial.
Bu harika.
-  ¿ Quà © es genial?
- Nedir harika olan?
Señor Einstein, es es genial.
Herr Einstein, bu... Bu dâhice.
- Es genial.
- Bu harika.
- Genial. - Vale, chao.
- Tamam, görüşürüz.
Vale, bien, he traído mis trabajos. Por si quieres echar un vistazo a algunas muestras. Genial.
Pekâlâ, örneklere bakmak istersin diye önceden yaptığım çizimleri getirdim.
Huele genial, pero tengo novio, así que...
Güzel kokuyor ama benim bir erkek arkadaşım var, yani...
¿ No sería genial si el anillo fuese de oro blanco?
Belki ufacık bir şeyler açıklayabilirim.
- Genial, felicitaciones.
- Ne ilham verici bir çıkarım.
Lo sé, es genial.
Bu harika.
- Vale, no es genial.
- Tamam, iyi değil.
Vale, genial.
Pekâlâ, tamam.
Mi carrera ha sido genial, he establecido un montón de récords como mejor amigo... mayor número de quedadas consecutivas, los pedos más asquerosos en la cara de Josh.
Harika bir kariyerim olduğunu biliyorsunuz. Birçok en iyi arkadaş rekoruna imza attım. En çok beraber takılma rekoru hatta donumu çıkarıp Josh'ın yüzüne osurduğum bile oldu.
- Sí, era genial.
- Evet, harika bir şeydi.
- Mike, lo vas a hacer genial.
- Mike, harika iş çıkaracaksın.
- Señor Einstein, es genial.
– Herr Einstein, bu dâhice.
- Genial.
- Güzel.
Eso es genial, Cass.
Harika haber bu Cass.
Genial. ¿ Aceptan tarjetas de crédito?
Harika. Kredi kartı geçiyor mu?
Genial.
Harika.
¿ No es genial?
İnanılmaz değil mi?
En la Edad Media, hacían algo genial.
Orta Çağ'da süper bir şey yaparlarmış.
Genial, ¿ así acabamos como la negra que hacía licor?
Sonra sonumuz şu tıfıl içki üreticisi kıza mı benzesin?
Hacemos un fuerte genial en el dormitorio B.
- B Koğuşu'nda şahane bir kale yapıyoruz.
Genial, pero te pareces a Diane Sawyer.
Vay be pero, şeye benzemişsin Diane Sawyer'a.
EE. UU. es genial.
Amerika bir numara.
Eso es genial.
Harika.
Esto es genial, Frieda.
Gerçekten harika Frieda.
- Genial, porque todas tenemos hambre y acabo de quemar una semana de tortitas de maíz.
- Harika. Çünkü hepimiz açız. Ve herkesin en sevdiği pofuduk mısır cipsini yaktım.