Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Güven
Güven Çeviri Türkçe
16,442 parallel translation
Confía en mí, lo sabremos cuando lo veamos.
Güven bana, gördüğümüzde anlarız.
Abbie se sacrificó para salvarme, así que, créeme, todos queremos encontrarla.
Abbie beni kurtarmak için kendini feda etti,... o yüzden güven bana, hepimiz onu bulmak istiyoruz.
Tienes que confiar en mí.
Bu konuda bana güven.
El presidente Petrov nos deja seguir cultivando la confianza y demostrar que aprendimos de nuestra experiencia del año pasado.
Başkan Petrov, güven köprüleri kurmaya devam edelim ve geçen seneki deneyimlerden ders çıkardığımızı gösterelim.
A resolver que, confianza en el presidente se traduce en la confianza en su elección...
Bu sorunu çözerseniz Başkan'a duyulan güven onun yaptığı seçimlere olan güvene dönüşür.
- No, para tranquilizar al pueblo estadounidense.
- Hayır, Amerikan halkına güven vermek için.
.. confía en mí.. .. toda la India cantara un solo nombre..
güven bana bütün Hindistan bu isimle çalkalanır...
Solo confía en mí.
Güven sen bana.
Y si perdemos su confianza, no tendremos nada.
Güven yoksa da bir hiçiz.
La banca, es todo acerca de la confianza.
Bankacılık, güven işidir.
Confía en mí... en una hora, lo harás.
Güven bana. Bir saat içinde istiyor olacaksın.
... confía.
Güven duygusunu.
Debemos huir, ¡ confía en mí!
Kaçmamız gerekiyor, güven bana.
Confía en mí.
Güven bana.
Y no se puede confiar en un hombre sin historia.
Hayat hikayesi olmayan birine güven olmaz.
- Créeme, es frágil.
- Güven bana, o da kırılgan biri.
Sólo confía en mí.
- Güven bana.
Tranquilo, no tengo idea de dónde está... o qué demonios planea hacer. Confía en mí.
Sakin ol, nerede olduğuna veya ne planladığına dair hiçbir fikrim yok güven bana.
Confía en mí, Gloriana.
- Bana güven, Gloriana.
Confía en mí.
Bana güven.
Tenía importantes... problemas de confianza.
Çok büyük güven sorunları vardı.
Yo tampoco estoy teniendo un buen día, créeme.
Benim için de normal bir gün değil bugün. Güven bana o konuda.
Ese consejo es "confianza".
- Bu tavsiye de "Kendine güven" olurdu.
Cree en ti misma.
Kendine güven.
Créeme.
Güven bana.
Y, créeme, cada segundo que estoy contigo es completamente y totalmente a la seguro.
Güven bana. Her an yanında olacağım. Buna emin olabilirsin.
Su círculo de confianza es el estrechamiento para usted.
Güven çemberin gittikçe daralıyor.
La confianza...
Güven.
Confía en mí, se ha ido.
Güven bana, o öldü.
Tienes que hacerlo.
Bunu yapmalısın. Şu an biraz sinirli olduğunu varsayıyorum ama bana güven, endişelenmene gerek yok.
Pero las relaciones se construyen en la confianza y la igualdad, y no tenemos ninguna si tú estás confiscando mis cosas.
Ama ilişkiler güven ve eşitlik üzerine kurulur, ve sen benim eşyalarıma el koyduğun sürece ikisi de bizimkinde olmaz.
Me resulta duro consolarme con eso cuando aún te sale sangre por la nariz.
Burnundan hala kan akarken hiç de güven verici olmadı.
Sí, bueno, la confianza está alta.
Evet güven durumu yüksek.
Darhk dice que liberará a William dentro de tres horas en Nelson Plaza.
Darhk 3 saat sonra Nelson Meydanı'nda William'ı bırakacağını söylüyor. Darhk'ın lafına güven olmaz.
Créeme... No hay planos públicos para esto.
Güven bana, bunun plânları yoktur hiçbir yerde.
Confía en mí, en cuanto no le sirvas más terminará contigo.
Güven bana, senden yararlanamayacağı vakit geldiği an, seninle işi bitecektir.
Si voy hasta ahí, se despertará y no querrás que se despierte antes de su siesta.
Hayır olmaz, bak,'çünkü eğer o kapıyı gidersem uykusundan uyanır. ... ve güven bana, şekerlemesi kendi sona ermeden onu uyandırmak istemezsin.
Confía en mí, ¿ de acuerdo?
Güven bana tamam mı?
- Confíen en mí, a su tiempo.
Zaman ayırın, güven bana. Hayır, sadece edişinin.
Créeme, si lo encuentro, me oirás.
Güven bana, ona rastlarsam sesimi duyarsın.
Créeme, hombre, este es su ser agradable.
Güven bana, bu onun iyi hali.
Nos gustan las cosas claras.
Güven sorununu anlıyoruz.
No, confía en mí, se lo dije.
Hayır, bana güven, dedim ona.
Dios Padre, que ha iluminado todo corazón, te ha ayudado a conocer tus pecados y a confiar en su misericordia.
Kalpleri aydınlatan Tanrı'nın yardımıyla günahlarını anla ve O'nun merhametine güven.
Un papa necesita inspirar confianza.
Papa güven hissi uyandırmalı.
pero siempre reconfortante y definitivo.
Daima güven veren ve kesin.
Pero Pío XIII no se limita a deslumbrar, también ofrece consuelo.
Ama XIII. Pius sadece göz kamaştırmaz, güven de verir.
¿ Y cómo iban a tener miedo, con un papa tan guapo y reconfortante como Cristo?
Nasıl korkabilirler ki,.. ... İsa kadar yakışıklı ve güven veren bir Papa varken?
Confía en mí, Joey.
Güven bana, Joey.
Confía en nosotros.
- Bize güven.
¿ Sucumbir, retirarnos, volvernos acomodados y tranquilizadores?
Uyumlu ve güven verici olmaya karar verdiğimizde?