Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Herrick
Herrick Çeviri Türkçe
87 parallel translation
¿ Ha dicho peligroso, Sr. Herrick? .
Tehlikeli mi dediniz, Bay Herrick?
Si esa es su única objeción, señor Herrick, que sea denegada.
Eğer itirazınızın tek dayanağı bu ise, Bay Herrick, reddedildi.
- ¿ Oyó eso, Herrick? "arrancada del mundo" - ¡ Fuera de mi casa!
- Duydun mu Herrick? "Temizlenmeli." - Çıkın evimden!
Sr. Herrick encuentre al Sr. Putnam y tráigalo aquí para mí.
Bay Herrick Bay Putnam'ı bulup bana getir.
Sr. Herrick, traiga aquí a las niñas.
Bay Herrick, çocukları buraya getirin.
826 de Herrick Lane. Sobredosis.
Herrick Yolu, No : 826.
¡ El pelotón de Herrick está aislado y bajo ataque!
Herrick'in müfrezesi bağlantıyı kesti ve saldırıya uğramış durumda.
Don Herrick.
Don Herrick.
Contraté a Ross junto a otros tipos que buscaban trabajo en una ferretería, en Herrick.
Ross ve birkaç kişiyi daha, şu Herrick'teki büyük hırdavat dükkanının önünde,
Estoy en 562 carretera Herrick
Şu anda 562 Herrick Caddesindeyim.
Herrick piensa que reclutar deberia ser mas tactico.
Herrick düşünür ki takviye daha etik olur.
¿ O tu y Herrick y esa chica en el hotel?
Veya sen ve Herrick ve o kız otelde?
Dile a Herrick que el hospital está fuera de los límites.
Herrick'e söyle hastane sınırın dışındadır.
Esta no es tu maldita despensa, Herrick.
Bu senin lanet olası depon değil, Herrick.
¿ Te envió Herrick?
Herrick mi gönderdi seni?
Herrick habla sobre ofrecérselo primero.
Herrick öncellikle teklif etmekten bahsediyor.
Herrick ya me ha aislado del resto de los vampiros.
Herrick beni diğer vampirlerden ayırdı zaten.
¿ Por qué tiene que tener esto algo que ver con Herrick?
Neden bu Herrick'le ilgili olmak zorunda ki?
Herrick y los otros me obligaron a hacerlo, yo no quería.
Herrick ve diğerleri, beni yapmaya zorladılar, ben istemedim.
Tú no decides esto, Herrick.
Bu kararı anlamıyorsun, Herrick.
Herrick, la forzaste a tirarse a un tío y a matarle mientras la filmabas.
En azından tutarlıyız. Herrick, onu bir adamı dönüştürmeye zorladın, sonra filme çekerken öldürüyorsun.
Pero si tú no detienes a Herrick ¿ quién lo hará?
Ve Herrick'i sen durdurmazsan kim durduracak?
- Dime lo que dijo Herrick.
- Eee Herrick ne dedi?
Herrick no puede herirme, ¿ verdad?
Herrick bana zarar veremez, değil mi?
Voy a encontrarme con Herrick. Voy a terminar con esto.
Herrick'le buluşup bunlara son vereceğim.
Hace dos días me hiciste rescatar a Mitchell de Herrick.
İki gün önce Mitchell'i Herrick'ten kurtarmamı sağladın.
Dile a Herrick. Estoy seguro de que si yo puedo sólo hablar con él- -
Herrick'e söyle eğer konuşursam -
Herrick vino a por mí y ahora tengo la sangre de los ancestros.
Herrick bana geldi ve şimdi ecdadın kanı dolaşıyor vücudumda.
¡ Alabaría el esplendor de Herrick!
Herrick'in görkemine şükreder.
Herrick no va a venir.
Herrick buraya gelmiyor.
Deja que Herrick venga conmigo.
Bırak Herrick benimle gelsin.
- ¿ Herrick cuenta como alguien?
- Herrick biri sayılıyor mu?
Quizá Herrick tenga razón.
Belki Herrick haklıdır.
Herrick.
Herrick.
Mi nombre es William Herrick.
Ben William Herrick.
- Necesito hablar con Herrick.
Herrick'le konuşmam gerek.
- ¿ Ha vuelto Herrick?
- Herrick döndü mü?
Lo siento, Alteza, sigue fuera del palacio.
Üzgünüm majesteleri, Herrick hala saraydan uzakta.
Ordena a Herrick que vuelva de inmediato.
Herrick'e hemen dönmesini emredin.
¡ He dicho que llames a Herrick!
Herrick'i hemen çağırtın!
A ti ni siquiera te agradaba Herrick.
Görevin mi? Sen Herrick'i sevmezdin bile.
Los insurgentes, Herrick leales, sólo que nadie quiere forjarse un nombre.
İsyankarlar, Herrick'e sadık olanlar, Sadece isimlerini duyurmak isteyenler...
Eliminar a alguien como Herrick nunca es limpio, nunca es clínico.
Herrick gibi birini devirmek hiç bir zaman temiz değildir, Asla o kadar basit olmaz.
Los pedacitos de Herrick.
Herrick'in parçaları
Mataste a Herrick y es como abrir un puerta y ahora te prguntas si atravesar o no.
Herrick'i öldürdün ve bu bir kapıyı açmak gibi şimdi de karşıya adım atmayı merak ediyorsun.
Herrick mantiene las cosas fuera de mi escritorio. Herrick está muerto.
Herrick olayları benim masamdan uzak tutar.
Herrick dijo que tu especie era una faceta más de la naturaleza, como un tigre o un terremoto.
Herrick senin türünün doğanın bir parçası olduğunu söylemişti, bir kaplan ya da deprem gibi.
Algunos dicen que lo drogaste, otros que le rogaste un lugar en el Nuevo Mundo y que lo mataste cuando se rehusó.
Bazıları onu önce ilaçla uyuşturduğunu söylüyor, diğerleri Yeni Dünyada bir mevki için yalvardığını. Herrick reddettiğinde onu öldürdüğünü.
Herrick me importa una mierda.
Herrick'i zerre kadar umursamıyorum.
Herrick decía que nosotros éramos como un secreto- -
Herric bizim gizli kalmamız gerektiğini...
- Yo estoy a cargo.
Herrick yok artık.