Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Howard
Howard Çeviri Türkçe
7,884 parallel translation
¡ Lo que sea por lo cual están peleando, déjenlo de lado regresen allí adentro y compórtense debidamente con Howard o ninguno de los dos probará el postre!
İçeri girip Howard'a arkadaşlığınızı gösterin. Yoksa ikinize de tatlı yok!
Oye, Raj. Si Howard no se queda con la Tardis, ¿ qué tan bien se vería en tu casa?
TARDIS, Howard'ta kalmasaydı senin evinde çok iyi gözükürdü.
Hola. ¿ Eres Howard Wolowitz?
Siz Howard Wolowitz misiniz?
Si estaba con un hindú vestido de banana eran mis amigos, Howard y Raj.
Muz giysisi giymiş bir Hintliyle beraberse sadece arkadaşlarım Howard ve Raj'dır.
- Deja que vaya yo, Howard.
- Ben getirirdim Howard. - Yok, ben hallederim.
Estás en una banda tributo a los Beatles y necesitas a Howard para sustituir a tu padre haciendo de Ringo.
Bir Beatles cover grubundasın ve Ringo olarak babanın yerine geçmesi için Howard'a ihtiyacın var.
Tú no puedes respirar nuestro aire sin un inhalador. Él, es alérgico a las nueces terrícolas, pero el alienígena soy yo.
Astım ilacın olmadan havamızı soluyamıyorsun Howard'ın da yer fıstığına alerjisi var ama yine de uzaylı olan ben oluyorum.
Deberíamos llamar a Sheldon y a Howard. No.
Sheldon'la Howard'ı arasak mı?
Howard, ya son hombres adultos.
Howard, yetişkinsin sen.
- Eso dijeron Sheldon y Howard.
- Ne? Tam olarak Sheldon ve Howard'ın söyleyecekleri.
¿ oíste eso, Howard?
Duyuyor musun Howard?
Tal vez Howard habló de pasivo-agresivo y después tan solo optó por Leonard.
Howard grubumuzdan projen için yardım isteyip sadece Leonard'ı seçmen gibi pasif-agresifliği kastetmiş olabilir.
Howard se limpió el culo con la garantía.
Howard garanti belgesini tuvalet kâğıdı yerine kullandı.
Howard, mi padre me cortó los gastos.
Howard, babam artık bana para vermeyecekmiş.
Oí a Bernadette decirle a Howard que le iba a hacer un pastel de carne, y no tienes que pedírmelo dos veces.
Bernadette'in Howard'a rulo köfte yaptığı kulağıma çalındı. Bana iki defa sormak zorunda değilsin.
Howard Joel Wolowitz, vuelve aquí.
Howard Joel Wolowitz, hemen buraya dön.
Y, Howard, es temporada de tu fruta favorita.
Howard, en sevdiğin meyvenin mevsimi gelmiş.
No veo a Howard Hamlin... echando a perder sus mocasines Gucci de 300 dólares por aquí.
Howard Hamlin, 300 dolarlik Gucci ayakkabilarini buraya sokar mi?
¿ Tengo que pedirle autorización para todo al gran y poderoso Howard?
Muhtesem Howard'a dokunan her sey için izin mi almam lazim?
Hola, Howard.
Selam Howard.
Hola, cariño. ¿ Has tenido una agradable charla con Howard?
Howard'la güzel sohbet ettiniz mi?
Bueno, ese es un tema que debo consultar con Howard y los demás socios.
Bu sorunun cevabını Howard ve diğer ortaklarla görüştükten sonra verebilirim.
Será la segunda subsecretaria de justicia que se postula para presidente el otro fue Willian Howard Taft en 1908.
Kendisi bunu yapan ikinci Başsavcı... Diğeri...
- Factúralo a Howard
- Howard'a kes.
- No tenías que hacer todo esto.
Yuvana hos geldin. - Howard, böyle seylere gerek yoktu.
Howard, me alegra que estés emocionado. Pero ¿ podemos ir más despacio y hablar de los términos?
Howard, böyle istahli olmana çok sevindim ama bir saniye durup sartlari konusmasak mi?
Sé que me odias, Howard.
Benden nefret ettigini biliyorum Howard. Sikinti yok.
Howard.
Howard.
Vete al infierno, Howard.
Siktir oradan Howard.
Y no me interesa para nada trabajar con Howard.
Hem Howard ile çalismayi da hiç istemiyorum.
Yo seguiré trabajando a Howard.
Ben Howard'a yüklenirim.
- Sí. Tal vez haya una forma de lograr que Howard cambie de opinión.
Belki de, Howard'in fikrini degistirmeni saglayacak bir yol vardir.
Juegas a la gallina con Howard.
Howard ile korkaklik oyununa gireceksin.
¿ Qué era tan importante para llamar a Howard antes de la reunión?
Toplantidan önce Howard'i aramani gerektirecek kadar önemli ne olabilir ki?
Espero para hablar con Howard.
- Howard ile konuşmak için bekliyorum.
- Howard, entiendo.
- Howard, anlıyorum.
Howard decidió asociarse con otro bufete.
Howard başka bir şirketle ortak olmaya karar verdi.
Y aunque no lo creas, Howard también está impulsando esto.
Bir şey yapmadım, pek. İster inan ister inanma, Howard da bu konuda çok istekli.
El bueno de Howard.
Bak sen bizim Howard'a.
Entonces Howard te tiene cuidando a Chuck, ¿ eh? - Sí.
Demek Howard Chuck'a bakman için seni tuttu.
Estoy seguro que vas a reconocer al ocho veces jugador estrella de la NBA Dwight Howard.
8 defa Yıldızlar Karmasına seçilen Dwight Howard'ı eminim ki tanıyorsundur.
Soy el ocho veces jugador estrella Dwight Howard, Y te deseo un feliz cumpleaños.
Ben 8 defa Yıldızlar Karmasına seçilen Dwight Howard'ım ve sana mutlu yıllar dilemek istiyorum.
¿ Howard?
- Howard mı?
I-me-voy a llegar Howard en la línea
B - B-Ben Howard'ı çağıracağım.
Los estadounidenses han seguido el tiempo la carrera de inventor Howard Stark, desde niño genio para desarrolladores armas para multimillonario
Amerikanlar mucit Howard Stark'ın küçük dahiliğinden silah üreticiliğine, sonrasında multimilyonerliğine uzanan kariyerini uzun süre takip ettiler.
Howard Stark no es sólo en desacato al Congreso, él es un fugitivo de la justicia
Howard Stark yalnızca mahkeme kaçağı değil, aynı zamanda bir kanun kaçağı.
Sabía Howard Stark durante la guerra
Stark'ı savaş zamanında tanırdım.
Howard, me estás preguntando para convertirse en un traidor con el fin de demostrar que son no uno
Howard, hainin sen olmadığını ispatlamak için benden hain olmamı istiyorsun.
Encantado de verte, también, Howard
Ben de seni gördüğüme sevindim, Howard.
- Factúraselo a Howard.
- Howard'a kes.
- Howard...
- Howard...