Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Hugo
Hugo Çeviri Türkçe
1,956 parallel translation
Alguna vez te preguntaste que le sucedió a la iniciativa Dharma, Hugo?
Hiç Dharma Girişimciliğe ne olduğunu merak ettin mi, hugo?
Le di un puñetazo en la cara, Hugo.
Adamı yüzünden yumrukladım Hugo.
- Su nombre es Hugo.
Adı Hugo.
Noté lo preocupado estabas acerca de que Sookie se infiltrara en La Hermandad y pensé que Hugo podría ayudar.
Sookie kardeşliğe sızacağı için endişeleniyorsun. Bunu gözlerinden anladım ve Hugo'nun yardımcı olabileceğini düşündüm.
Al menos por el hecho de que con Hugo allí Sookie levantará menos sospechas.
Hiç olmadı, Hugo yanındayken Sookie daha az şüphe uyandırır.
¡ Hugo, sí!
Ah, Hugo...
Hugo, no sólo escucho las cosas que dice la gente odiosa.
Hugo, duyduklarım sadece nefret dolu insanların düşünceleri değil.
Hugo, eso es un desastre.
Hugo, bu sende moral bozukluğu yaratıyor olmalı.
Está bien, Hugo.
Olsun, Hugo.
Esta gente Jack Shephard, Kate Austen, Hugo Reyes.
Bu insanlar Jack Shephard, Kate Austen, Hugo Reyes.
¿ Quién demonios es Hugo Reyes?
Hugo Reyes de kim?
- Lo sé. Pero si una chica va a tener una boda de último minuto lo menos que puede hacer el chico es usar un Hugo Boss.
Ama eğer bir kız, gelişigüzel hazırlanmış bir son dakika düğünüyle evlenecekse, en azından çocuk Hugo Boss'la biraz salınsın.
¿ Qué pasa con tu muchacho, Hugo y Sookie?
Senin oğlan ne âlemde? Hugo? Ve Sookie?
Y si Hugo estuviera en grave peligro, lo sabría.
Hugo'nun başı dertte olsaydı haberim olurdu.
Hugo es mío.
Hugo benim.
Su nombre es Sookie Stackhouse, y yo soy Hugo Ayers.
Adı Sookie Stackhouse. - Benimki de Hugo Ayers.
Fuimos enviados por los vampiros del Área Nueve para encontrar a su comisario.
- Hugo, yapma! Buraya Dokuzuncu Bölge Amiri'ni bulmak üzere vampirler tarafından gönderildik.
Hugo, hazme un favor. Sólo cierra la boca.
Hugo, bana bir iyilik yap ve şu çeneni kapat!
Hugo, esto no está ayudando.
Hugo, bu işe yaramaz!
Enfréntalo, Hugo.
Kabullen, Hugo.
Hugo.
Hugo.
Hugo ha sido despachado.
Hugo gönderildi.
Hola, Hugo.
Selam, Hugo.
¿ Quién te dijo que estuvieras aquí, Hugo?
Sana burada olmanı kim söyledi, Hugo?
Hugo, ¿ todo está en marcha con el envío?
Hugo, mallarla beraber her şey pistte hazır mı?
Esta es una réplica bañada en oro del arma que Hugo Chavez usó en la Revolución Socialista de 1992.
Bu, Hugo Chavez'in 1992 Sosyalist Devrimi'nde kullandığı altın kaplama tabancanın aynısının bir kopyasıdır.
Y que ustedes quieren casarse con Hugo Chavez.
Ve siz çocuklar, Hugo Chavez ile evlenmek istiyorsunuzdur.
Dicen que a Hugo Chavez le encantará este video, porque es otro triunfo para su Comité.
Diyorlar ki, Hugo Chavez bu videoyu çok sevecekmiş çünkü bu, komiteleri için bir başarı daha demekmiş.
Sí, es el proyecto favorito de Hugo Chavez.
Evet, bu Hugo Chavez'in ihtiras projesi.
¿ Por qué no nombran al parque en honor a Chavez? "Parque Hugo Chavez".
Parkınıza neden Chavez'in adını vermiyorsunuz? "Hugo Chavez Parkı" dersiniz.
Y no tendrá una fuente con la cabeza de Chavez, escupiéndole a todos. A menos que la gente lo quiera.
İnsanlar istemediği sürece Hugo Chavez'in kafası şeklinde ve herkese tüküren bir çeşmesi de olmayacak.
Oh, a Hugos
Hugo'nun yerine.
Lo llamó Hugo.
Ona Hugo diyordu.
- Hugo.
Hugo. Harika.
Busquemos a Hugo en la lista de la agente de bienes raíces.
Emlakçının listesinde Hugo var mı bakalım bir bakmamız gerekecek.
- Hugo Tucker.
Hugo Tucker.
Estos incisivos y molares corresponden a las radiografías... del dentista de Hugo Tucker.
Ön dişler ve azı dişleri Hugo Tucker'ın dişçisinin gönderdiği röntgenlerle eşleşiyor.
- Hugo Tucker era soltero.
Tucker'ı inceledim.
¿ Y si la agente de bienes raíces se acostaba con Hugo?
Dinle, ben de emlakçıdan hiç hoşlanmadım. Ya Hugo'yla yatıyorduysa?
Tanto Meg como Hugo vivían con alguien.
Meg'in de Hugo'nun da oda arkadaşı vardı.
Howard sorprendió a Meg y a Hugo teniendo sexo en su cama.
Howard, Meg ve Hugo'yu yatakta seks yaparken yakalar.
¿ Acaso tenía que estar con la firma de contadores de Hugo, Paco Jodeme?
Dewy, sikeyim seni howe gibi bir şirket muhasebesine sahip olmalıydı?
Te esperaba a ti, Hugo.
Seni bekliyordum, Hugo.
Tengo noticias para ti, Hugo, y tendrás que creerme.
Sana bir haberim var Hugo ve bana inanmak zorundasın.
Es tu elección, Hugo.
Seçim senin Hugo.
El sargento Hugo Stiglitz.
Çavuş Hugo Stiglitz.
Todo el ejército alemán oyó hablar de Hugo Stiglitz.
Alman ordusundaki herkes Hugo Stiglitz'i tanır.
Hugo Stiglitz es famoso entre los soldados alemanes por una razón.
Hugo Stiglitz'in Alman askerleri arasında ünlü olmasının nedeni basit.
¿ Sargento Hugo Stiglitz?
Çavuş Hugo Stiglitz?
Es Hugo.
Ben Hugo.
¿ Hugo?
Hugo?