Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Humor
Humor Çeviri Türkçe
10,417 parallel translation
No estoy de humor para especular.
Gözlem yapma havamda değilim.
¿ No te has acostumbrado a la casa, a tus tareas... y mis cambios de humor?
Eve, görevlerine, ruh halime alışamadın mı?
Tal vez en una quincena estaré de humor para apreciarlo.
Kırk yılda bir keyfim yerine gelecek olursa takdir de ederim.
Puede que no esté de humor para saquear.
- Yağmacılığa hali olmayabilir.
Es bueno tener sentido del humor. Especialmente hoy mas que todos los días.
Mizah anlayışına sahip olmak ne güzel.
- ¿ Qué? - Lo siento, Greta, pero este es mi humor.
- Greta üzgünüm fakat bu benim espiri anlayışım.
Puedo ver que no estás de buen humor, así que luego hablamos.
Havan pek yerinde değil gibi, sonra devam ederiz.
No estoy de humor, Sr. Sturgis.
Hiç havamda değilim, Bay Sturgis.
Dijo que George había estado de mal humor desde hacía un tiempo.
George'un bir süredir bozuk çaldığını söyledi.
¿ De mal humor?
Bozuk çalmak mı?
Exprimirlo hasta que pierde su sentido del humor
Mizah yeteneğini yitirene kadar onu sıkıştırın.
Y puede, ya sabes, es probable, que esté de buen humor, y entre en razón.
Ve belki keyfi yerindeyse mantığın sesini dinler.
¿ Por qué no parece estar de buen humor?
- Neden iyi yada sarhoş gibi görünmüyor?
Hombre, oficiar una boda - te pone de buen humor.
- Evlendirme merasimi yapmak insanı gerçekten moda sokuyor.
Personalmente, no le encuentro el valor a toda esa cháchara y los cambios de humor y la falta de pensamiento racional, lo cual, colega, tu zorra tiene a patadas.
Şahsen onca konuşmayla çalkantılı ruh hâlinin ve mantık eksikliğinin değerini anlamıyorum ki kardeşim, senin sürtüğün maşallahı var.
Extrañamente, Niklaus, no estoy de humor para mimosas.
Tuhaftır ki, Niklaus, mimoza içecek modda değilim.
Habría pensado que el humor esta mañana habría sido un poco más alegre.
Sabah kalktığımızda biraz daha sevinçli oluruz diye düşünüyordum.
No confundas mi buen humor con falta de claridad.
Keyfimin yerinde olmasını duruma olan farkındasızlıkla karıştırma.
Ha estado con un humor de perros el último tiempo, pero tiene razón.
Zamanın daraldığı hissine kapılıyor. Ancak kendisi haklı da.
Y yo que pensaba que un cambio de ambiente te pondría de buen humor.
Ben de buluşma noktasını değiştirmek kafanı rahatlatır diyordum.
Estás de un humor excelente.
Bakıyorum da formundasın.
Bueno, gracias por eso. Estaba necesitando algo de humor.
Teşekkür ederim, biraz gülmeye ihtiyacım vardı.
No estoy de humor para hablar.
Sohbet edecek havada değilim.
No estoy de humor para eso.
- Aslına bakarsan pek havamda değilim.
Solo una persona sin sentido del humor
Sadece espiri anlayışı olmayan insan...
- No estoy de humor, Nelson.
- Havamda degilim Nelson
No tengo sentido del humor.
- Bende espri anlayışı diye bir şey yoktur.
Tiene un glioblastoma de grado cuatro y hasta ahora había sido asintomático, pero hoy ha mostrado claros signos de fatiga, dolor de cabeza, cambios de humor, desorientación.
O dördüncü aşamada beyin tümörü şu ana kadar semptom göstermemişti ama bugün akut yorgunluk belirtileri gösterdi ruh hali, baş ağrısı, oryantasyon bozukluğu.
Dios me perdone por malinterpretar las pistas sutiles enclavadas para mí en tu coja verga, que es tan endeble como tú maldito humor.
Yumuşak sikinde benim için sakladığın ipuçlarını yanlış anladıysam kusuruma bakma. Şu anki ruh hâlin kadar tatsız bu arada.
Tiene que ver con el humor.
Espri anlayışıyla.
¿ El humor francés?
Fransız espri anlayışı mı?
El humor, nada más.
Genel espri anlayışı.
Estás de buen humor, has comprado el vestido, no te quejas.
Keyfin yerinde bakıyorum, kırmızı elbise almışsın... hiçbir şeyden şikayet etmiyorsun.
Sin sentido del humor eres un rollo.
Mizah duygunu kaybetmen çok sıkıcı.
La tragedia de lo que le ha ocurrido a Frederick me ha puesto de un humor excelente.
Frederick'in başına gelen trajedi bana enfes bir mizah anlayışı sağladı.
Primo, te veo de muy buen humor.
Kuzen! Ruh halin çok iyi bakıyorum?
Cuando vuelva, podríais ponerlo de buen humor por mí.
- Belki de onun ruh halini değiştirebilirsin.
Si está de buen humor, quizá yo tenga una oportunidad.
Eğer iyi bir ruh haline denk gelirsem, belki bir şansım olabilir.
No conozco tu sentido del humor.
Espri anlayışını bilmiyorum.
Está de mal humor.
Kötü bir gününde.
No estoy de humor para hablar de esto ahora.
- Bununla uğraşacak havada değilim.
Pero su brillantez fue sustraída de la experiencia de trabajar aquí, mientras que tu brillantez, tu corazón, tu calidez, tu humor, es un agregado a ello.
Ama onun fikirleri burada çalışmaktan öteye gitmedi. Halbuki senin fikirlerini, kalbin içtenliğin, mizahın, daha da arttırdı.
Su humor es delicado.
Hassas bir durumda.
¿ Está siempre de un humor tan desagradable?
Hep böyle amansız bir sinirin mi vardır?
Bueno, realmente no puedo decir si estoy de humor, amigo.
Pek havamda değilim dostum.
La terapia de electroshock es un procedimiento común para la alteración del humor y el comportamiento.
Elektroşok terapisi davranış bozukluklarını düzeltmek için kullanılan yaygın bir yöntemdir.
Sr. Maroni, él... tiene un extraño sentido del humor...
Bay Maroni'nin garip bir espri anlayışı var.
Humor.
Espri.
Te mantiene de buen humor.
Keyfini yerinde tutar.
No estoy de humor para escucharte.
Senin saçmalıklarına katlanacak havada değilim.
Tiene un extraño sentido del humor.
Garip bir espri anlayışı var.