Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Hurricane
Hurricane Çeviri Türkçe
66 parallel translation
Esos no son Messerschmitt, son Spitfire y Hurricane que regresan de aplastar sus fuerzas de invasión y de destruir miles de barcazas y de hombres.
Onlar Alman savaş uçakları değil, sizin istila güçlerinizi yerle bir etmekten dönen İngiliz savaş uçakları. Mavnalardaki binlerce askeri yok eden uçaklar.
Seguramente es un Huracán sin combustible.
Büyük bir olasılıkla Hurricane'nin benzini bitti.
No lo he visto desde mi pequeña escapada... con el Huracán en llamas.
Yanan bir Hurricane ile yaptığım çılgınlıktan beri onu hiç görmedim.
Un nuevo centenar de spitfires y Hurricanes por semana rehízo las fuerzas de Dowding.
Avcı uçağı üretimi ikiye katlandı. General Dowding'in kuvvetleri, 100 adet yeni Spitfire ve Hurricane uçağıyla ikmal edildi.
Pero esta vez, los Spitfire y Hurricanes los estaban esperando.
Ancak bu defa Spitfire ve Hurricane uçakları onları bekliyordu.
Terminando la primavera de 1944, la aeronave alemana había perdido donde el Spitfire y el Hurricane habían ganado.
1944 ilkbaharının sonunda, Alman gündüz avcıları kaybederken Spitfire ve Hurricane'ler kazanıyordu.
Spitfires y Hurricanes en el cielo azul sobre los sembrados.
Mısır tarlalarının tepesindeki mavi gökyüzünde ve Spitfire'lar ve Hurricane'ler.
"Powermad" toca en... ¡ "El Huracán"!
"Hurricane" de "Powermad" oynamak!
Mighty Earthquake and Hurricane.
"Mighty Earthquake" ve "Hurricane".
Tengo tres ataques en el 109 y han derribado a un Spitfire y a un Hurricane de debajo de mí.
Üç 109 öldürdüm ve altımdan bir Spitfire ve bir Hurricane geçti.
¡ Un "Hurricane"!
Çikolata Hurricane!
Sí, pues la Chica de al lado no rompió el columpio. ¡ Monica lo hizo!
Sundurma salıncağını Hurricane Gloria kırmadı! Monica kırdı!
Huracán Grace ( Bermudas )
Hurricane Grace ( Bermuda )
WC-130, Cazador de huracanes
WC-130, Hurricane Hunter
El huracán Grace va al norte por la plataforma atlántica.
Hurricane Grace, Atlas Okyanusu'nun sahilinin kuzeyine doğru açılıyor.
¿ Y si el huracán Grace choca con él de lleno?
Ya Hurricane Grace ona çarparsa?
Empezará a alimentarse del frente frío canadiense y del huracán Grace.
Kanada'dan gelen soğuk havadan ve Hurricane Grace'den yararlanacak.
Y, si eso no es suficiente para ti, Huracán Bonnie.
Ve bu sizin için yeterli değilse Hurricane Bonnie ( 1998'deki kasırga ),
Los israelíes están capacitándose en Little Creek.
Little Creek'teki Hurricane teknelerinde İsrailliler eğitimdedir.
Acogemos a los chicos que manejan Hurricaines y Spits
Hurricane ve Spit kullanan askerlerimizi bekliyoruz
Huracán 2-1 a Control de Huracanes.
"Hurricane 2 – 1" den Hurricane merkeze.
Copiado, Huracán 2 - 1.
Tekrarla, "Hurricane 2 – 1".
Hago el llamado "huracán".
Acımasız "Hurricane" yapabilirim.
¿ Bebes huracanes?
Sen "Hurricane" içiyor muydun?
El huracán Stu.
Tabiatın gücüsün. Hurricane Stu.
que tenemos aquí si se puede saber..
Bizim "Hurricane Watchers" ekibimiz, daha kötülerini de gördü, Bayan Penna.
escuche.. todos están en peligro.. es muy peligroso..
Hurricane Watcher büyük bir tehlikeye maruz.
Roman seguía trabajando cuando estaba en Munich, porque el distribuidor convenció a Roman de ir allá para pasar la noche tomándose unos tragos mientras hablaban de Hurricane.
Roman Munich'teyken hâlâ çalışıyordu çünkü distribütör Roman'ı oraya gidip birkaç içki içmeye ikna etmişti aynı zamanda da Hurrlcane hakkında konuşacaklardı.
te limpias ahora, podemos incluso tomarnos unos tragos en el Bar Huracán antes de la última llamada.
temizlen gel, hala içecek birşeylerimiz var Son çağrıdan önceki Hurricane Barda.
¿ Y por qué no tocaste "Hurricane"?
Ayrıca neden "Hurricane" şarkısını çalmadın?
El huracán Zelda, es ahora una tormenta de categoría dos...
Hurricane Zelda, ikinci düzeyde bir fırtına olarak- -
Huracán Sarah.
Hurricane Sarah.
Que te jodan, gilipollas. * once upon a time I was the hurricane boy * * there was no eye in me for you to hide... *
Siktir git, göt herif. Oturup beklemek zorundayız.
Calle Hurricane 26.
Hurricane 26.
El 26 de la Calle Hurricane está sobre la Ocean Avenue
Hurricane 26 ta Ocean Avenue'da.
Huracán Carter rescatado de una sentencia injusta de prisión por aficionados valerosos de Canadá.
"Hurricane Carter" haksız bir mahkumiyetten cesur Kanadalı amatörler tarafından kurtarılır.
* just like a hurricane * * and it feels like rain... *
Tıpkı bir kasırga gibi. Ve yağmur yağacak sanki.
" Hurricane Cove Marina, slip 237, 1 : 00 p.m.
"Hurricane Cove Marina, Kızak 237, öğlen 1."
Aaron, esto es un huracán.
Aaron bu hurricane.
Huracán, este es Aaron.
Hurricane bu da Aaron.
¡ Quiero otro huracán!
Başka bir hurricane daha istiyorum!
¡ Porque Nueva Orleans necesita más huracanes!
Çünkü New Orleans'ın daha fazla Hurricane'e ihtiyacı var!
Los Huracanes pensaban que lo tenían todo ganado, pero alguien pensaba diferente, y ese alguien era Douglas Richard...
Hurricane oyuncuları maçı kazandıklarından emin. Ama birinin başka bir fikri var. O biri Douglas Richard Flutie.
Mi colonia "Love Hurricane" ( Huracan de amor ) se suponía que salía a la venta esta mañana.
'Aşk Fırtınası'marka kolonyam o sabah piyasaya çıkacaktı.
Como un huracán.
Hurricane'de olduğu gibi.
Esa chica que conocí en el colegio lo hace en el Club Hurricane o algo así.
Bizim okuldan bir kız Hurricane Club mu ne öyle bir yerde çalışıyor.
- Entre dos huracanes que chocaron.
- Crossfire Hurricane.
Como éstos tipos... el sagrado, el huracán.
Tıpkı bu adamlar gibi, The Sacred One, The Hurricane.
FUNDO FLOYD CAROLINA DEL NORTE, 1999
HURRICANE FLOYD NORTH CAROLINA, 1999
Pasó sus días haciendo limpieza y se dedicó por completo a preparar Hurricane.
Günlerini temizlik yaparak ve Hurricane'e hazırlanarak geçirdi.
Este es Hurricane Hawk, rescate completo.
Fırtına Hawk bildiriyor, kurtarma tamamlandı.