English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Háblame

Háblame Çeviri Türkçe

4,997 parallel translation
Háblame del Vaquero del Espacio.
Bana uçan adamdan bahset.
Oye, háblame del nuevo calendario que has establecido en el gimnasio para fijar las citas.
Hey, bana spor salonunda randevuların zaman çizelgesini hazırlamak için kullandığın şu yeni sistemden bahset.
Háblame, Antoinette.
Konuş benimle, Antoinette.
Como, háblame sobre Entrenador.
Bana Koç'u anlat mesela.
Sólo siéntate y... y háblame, Malcolm.
Karşıma oturup anlat Malcolm.
Háblame de la reacción Boyle-Linetti.
Bana Boyle-ishal tepkimesini anlatsana.
Háblame de esa joya.
Bana mücevherden bahset.
Zach, háblame. ¿ Qué está pasando?
Zach, anlat bakalım. Neler oluyor?
Háblame de la terapia electroconvulsiva.
Bana elektrokonvülsif tedaviden bahset.
Háblame de tu caso.
Davandan bahset bana.
- Liz, háblame, por favor. - ¡ Atrás!
- Liz, konuş benimle lütfen. - Geride dur!
Háblame de la primera vez.
İlk seferini anlat bana.
Háblame de Alice Monroe.
Alice Monroe'dan bahsetsene.
Háblame sobre esos rituales que realizas.
Bana bu ritüellerinden bahset.
Okay, entonces háblame de las pastillas.
Şu ilaçlardan bahset o zaman.
Por favor, háblame al menos.
En azından konuş benimle, lütfen.
Sí, adelante, háblame de Sookie como si no la conociera.
Devam et, bana Sookie'yi anlat, sanki ben onu tanımıyormuşum gibi.
¡ Háblame!
Konuş benimle.
Vaya, háblame de Amy.
Bana Amy'den bahsetsene.
- Segunda, háblame educadamente.
- İkinci kural, benimle resmi konuş.
Háblame a través de esto.
Plan üzerinden gidelim.
Háblame sobre eso
Onu anlat biraz.
- Háblame de la Pizza. - Vamos, mamá.
- Bana şu pizzalardan bahset.
Háblame de ese loco.
O zaman ki insanlardan bahsetsene biraz.
- Háblame.
- Konuş benimle.
- Háblame.
- Anlat bakalım.
No. Háblame sobre ello.
Olmaz, konuşalım.
Háblame sobre ese "ángel".
Bana şu melekten bahset.
Así que háblame, ganso. ¿ Cómo nos vemos?
Söyle bakalım. Nasıl görünüyoruz?
" ¡ Háblame a mí!
Çok şey bekliyor. "
Sí, tenía el presentimiento de que era una de esas cosas del tipo "háblame ahora o háblame luego".
Evet, bunun ya şimdi konuş ya da sonra tarzında bir şey olduğunu düşündüm.
Mal, sal del baño por favor y háblame ¿ Mal?
Mal, lütfen tuvaletten çıkıp benimle konuşur musun, Mal?
Mal, por favor ¡ sal del baño y háblame!
Mal, lütfen tuvaletten çık ve benimle konuş.
Háblame de él.
- Bana ondan bahset.
Karev, háblame.
Karev, konuş benimle.
Háblame, DC. ¿ Qué tenemos?
- Konuşun benimle, elimizde ne var?
Háblame.
Konuş benimle.
Im, háblame, cariño.
- Imogene.
Cruz, háblame.
Cruz, konuş.
Bien, háblame, Richard.
Anlat bakalım Richard.
Richard, háblame.
Richard, konuş benimle.
Háblame de este oficial de CPS.
Bana CPS memurundan bahset.
- En la carrera, háblame de la carrera.
- Yarışta ne oluyor? Yarışı anlat.
- Rápido, háblame de eso.
- Hemen anlat.
Bueno, háblame de tu estilo de vida.
- Hayat tarzını anlat bana.
Háblame hermano.
Konuş benimle.
Háblame de él.
- Bana ondan bahset biraz.
No puedo... ugh. Hablame de algo especial.
Özelinden bahset.
Ya lo sé, sólo hablame con tu voz normal.
Biliyorum, normal sesinle konuş benimle.
Háblame de ti, Doo Ri.
Bana kendinden bahset biraz.
- Háblame.
- Anlat bana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]