English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Islám

Islám Çeviri Türkçe

1,036 parallel translation
¡ Muhammad y su rebelión llamada Islam se apoderarán de nuestros dioses!
Muhammed tanrılarımızı kötülüyor! Buna izin veremeyiz!
Ammar, tu padre y tu madre son los primeros mártires del Islam... ¡ tendrán el paraíso!
Ammar, annen ile baban İslamiyet in ilk şehitleri oldu cennete gitti onlar.
Ese viaje cambió el mundo, la Hégira o huida a Medina sólo 70 personas caminando 400 kilómetros de desierto... tan profundas fueron las huellas de esta marcha... que a partir de ella los musulmanes datan su calendario... el Islam encontró su futuro.
Dünyayı değiştiren bir yolculuk oldu bu Hicret, yada Medine ye göç. 70 kişi, küçük gruplar halinde çölü geçti Bu yürüyüşün etkisi öylesine derin öylesine uzun sürdü ki...
la primera mezquita del Islam ¡ Dios es grandioso! ¡ Dios es grandioso!
İslamiyet'in ilk "camii" ni buraya yapacağız!
"La lealtad al Islam está por encima de la familia y la tribu", dijo.
"İslamiyet'e sadakat, kabileye ve aileye olandan kutsaldır" diyor.
Estos mensajes son de Muhammad, el mensajero de Dios... para convocar a los soberanos del mundo... al Islam.
Bu mektupları, Hz. Muhammed yazdırdı. Bütün dünya ülkelerini...
No existe diferencia de razas en el Islam... el árabe no es superior a un extranjero, a un blanco o a un negro.
Allah derki : "İslamiyet'te ırk ayrımı yoktur." ... bir Arap bir yabancıdan üstün olmadığı gibi beyazında zenciden üstünlüğü yoktur.
El Islam perdona el pasado
İslamiyet'te daha önce geçen her şey unutulur.
- Si... pero tú fuiste la espada más amarga contra el Islam.
Senin kılıcın İslamiyet'in karşısındaki en keskin kılıçtı.
Pronto se convirtió toda Arabia, no sólo al nuevo culto sino a las nuevas leyes y actitudes del Islam.
Çok geçmeden bütün Arabistan Müslüman oldu yalnız bu yeni dine değil, İslam'ın getirdiği ilkelere, davranışlara, her şeye inandılar.
"Hoy completé para vosotros vuestra Fe y me complazco en vosotros con el Islam como religión"
"SİZE BAHŞEDİLEN DİN, DİNLERİN EN MÜKEMMELİDİR" "İSLAMİYETİ SİZLER İÇİN SEÇTİM." Hz.
El 8 de julio del año 632, a los 63 años de edad, murió Muhammad... muchos fieles no podían creerlo...
Muhammed, 8 Haziran 632 yılında, 63 yaşında öldü. İslam alemi, bu gerçeğe inanmak istemedi böyle bir adam nasıl ölebilirdi?
El pueblo del Islam con sus vestimentas blancas de peregrinos... todos iguales ante Dios, todos unidos en su lugar de plegaria...
Allah'ın huzurunda eşit olan bütün Müslümanlar bembeyaz hacı kıyafetleri içinde, her yıl aynı yerde buluşuyorlar.
El Islam prohíbe el matriarcado.
İslam, anaerkilliği yasaklıyor.
A partir de hoy, siguiendo la ley musulmana,... ese derecho corresponde al hijo legítimo.
Artık meşru oğul, İslam şeriatına göre hak sahibidir.
Así lo ordena la Charia,... sugerida por el Profeta.
Bu, peygamberin sünneti geçerli İslam uygulamasıdır.
El Islam la prohíbe terminantemente.
İslam onları kesin olarak yasakladı.
El Islam aún no era conocido en este país.
İslam bu memlekette henüz bilinmiyordu.
Sólo estoy aquí por el Islam.
Sadece İslam için burada değilim.
Somos musulmanes,... las leyes del Islam nos gobiernan.
Bizler müslümanız Muhammed'in kanunlarınca yönetiliriz.
Te hago saber que un día mis discípulos y yo... libraremos batalla y quienquiera que se oponga al Islam... morirá.
Bir gün anlamanı sağlayacağım. Müritlerimle birlikte Allah'ın yardımıyla savaşı kazanacağız. İslam'ın karşısında kim durursa ölecek.
Como vuestro imán, mi deber es el de enseñarles... el dogma y los preceptos del Islam,... escritos en la bella lengua... del profeta Mahoma.
İmamınız olarak vazifem İslam akide ve kurallarını Hazreti Muhammed'in güzel lisanıyla yazmayı sizlere öğretmektir.
Debemos acoger al Islam y al mismo tiempo preservar nuestras costumbres.
Geleneklerimizi koruyarak İslam'a uyum sağlamalıyız.
El imán ha asumido el poder,... canjeando a algunos por fusiles... y convirtiendo por la fuerza a los otros.
İmam gücü ele geçirdi. Bazı insanları silahla takas ediyor ve diğerlerini zorla İslam'a döndürüyor.
- En el informe se afirma que Selim Mohammed se convirtió al Islam.
- Kısaca özetleyeyim. Albay Selim Mohammed birkaç yıl önce İslamı seçti.
Las noticias de hoy son el Tercer Mundo, el Islam, la crisis de energía.
Bugünün gündemi 3. Dünya, İslam, enerji krizi.
El Cannonball caerá bajo la fuerza del Islam.
Cannonball, İslamın güçleri karşısında başarısız olacak!
su Biblia.
Bizde Gita, İslam'da Kuran, sizde İncil.
Planeamos purificar el Islam.
İslam'ı saflaştırmayı amaçlıyoruz.
Reino del Islam ;
Kingdom Islam ;
¡ Muerte a Israel y EE.UU., y a todos los enemigos de Islam!
Kahrolsun İsrail ve Amerika, tüm İslam düşmanlarına ölüm!
¡ Voy a bombardearme sobre ti y todos los enemigos del Islam!
Sen ve tüm kâfirlerle birlikte kendimi havaya uçuracağım!
La espada vengadora del Islam, más poderosa que reyes y emperadores,
İslam'ın, krallar ve imparatorların üzerindeki cezalandırıcı kılıcı,
Son la santa esperanza del Islam.
Onlar İslam'ın umudu.
la flor de la caballería reunida para derrotar a los otomanos.
İslam pisliğini yok etmek için en iyi şövalyeler toplandı.
El verdadero Islam, no predica el terrorismo.
Gerçek İslam terorizme çağrı yapmaz.
El verdadero Islam es la más tolerante de las religiones, aceptando a los cristianos y judíos como personas del mismo Dios.
Gerçek İslam dünyadaki en hoşgörülü dindir, Hristiyanlar ve Yahudiler gibi aynı Tanrının insanları olarak kabul görürler.
Predica la cualidad y la justicia.
Gerçek İslam ayrıca eşitlik ve adalete çağrı yapar.
Para casarme con el Emir me convertí al Islamismo.
Çünkü Emir ile evlendikten sonra İslam dinine geçtim.
- Debería convertirse al Islam.
- Bence Müslüman olmalı. - Hayır!
Se sintieron culpables por no estar aquí... por darle la espalda a Irán y al Islam.
İran'a ve İslam'a sırtlarını dönmekten suçluluk duydular.
Ha escrito libros sobre el Islam.
İslam üzerine kitaplar yazmıştır.
Va en contra del Islam.
İslama uygun değil.
El Islam es muy hermoso.
İslamın içinde bu güzellik var.
El Islam es el mejor regalo que puedo darle.
İslam, benim çocuğuma verebileceğim en büyük armağandır.
Capitanes del lslam.
Yanındaki arkadaşı kara derili, yüzünde İslam dövmesi var. Elinde Müslüman kılıcı var.
Pero la clave para Islam es la sumisión.
Ama İslam'ın anahtarı itaattir.
Querido hermano Malcolm,...... estoy de regreso en el seno del Islam.
Kardeş Malcolm... Yine İslam'ın sinesindeyim. Allah'a şükür.
Fruta del Islam son hombres disciplinados.
Onlar disiplinli Müslümanlar.
Quieres ser Musulmán, únete a la Nación del Islam.
Müslüman olmak ve İslam ulusuna katılmak istiyorsun.
El Islam es la única religión...... que atiende las necesidades y los problemas...... del llamado negro en América,....
İslam, Amerika'daki Zenci diye çağırılanların sorunlarına ve ihtiyaçlarına hitap eden tek dindir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]