Jcpenney Çeviri Türkçe

¿ Un certificado de regalo de JC Penney?

JCPenney'den bir hediye çeki mi?

¿ Sabes que Peter tiene un empleo estable en JCPenney?

Peter'in J. C. Penney'de sürekli bir işinin olduğunu biliyor muydun?

Hasta que un día, de la nada, Peter me propuso matrimonio en el sótano de JCPenney.

Sıkıntılı günlerin birinde Peter bana J.C. Penny'nin bodrumunda evlenme teklif etti.

Nos acaba de llegar un nuevo catálogo de lencería.

JCPenney'den yeni kataloglar geldi.

Estacionamos del lado de Macys, así que debemos estar cerca de JCPenney.

Macy's'in oraya park ettik, demek ki JC Penney'nin oradayız.

Trabajó en JcPenney's.

Jc Penney's'de çalışmıştı.

Y no robes ese set de maquillaje de JCPenney, y no irás a prisión.

Ayrıca JCPenney'den şu Caboodle makyaj setini çalma böylece zor zamanlar geçirmezsin.

No puedo exactamente ir de compras a las tiendas.

Elimi kolumu sallayarak JCPenney'ye gidemem.

Simplemente te atas la pistolera de vinilo y te vas corriendo a esa tienda abandonada con las armas en ristre.

Beline tabancalığını takar ve terk edilmiş JCPenney'e dalıp silahlarını ateşlersin.

Podríamos parar en JCPenney.

JCPenney'ye uğrayabiliriz.

Es de JCPenney's.

JCPenney's'den aldım.

Bueno, porque Lexy es modelo, y Barry es el feliz idiota de verde.

Niyesi yok. Lexy JCPenney'de mankenlik yapıyor Barry'se neşeli, yeşil budala maskotu.

¿ Por qué usas cosas baratas de JCPenney cuando podrías comprarte un Armani?

Armani'den giyinebilecekken ne diye JCPenney gibi ucuz bir yerden giyiniyorsun?

En vivo desde New York es el desfile del Día de Gracias de JCPenney.

New York City'den canlı yayınla JCPenney Şükran Günü Yürüyüşü başlıyor.

¿ El desfile de JCPenney?

- JCPenney yürüyüşü mü?

- Prácticamente era el dueño de ese JCPenney.

- Resmen JCPenney işletiyordum.

Mamá puede mostrarle a la abuela una foto que no le cause otro derrame... y tú sigues usando ropa de la sección masculina de JCPenney todos los demás días del año.

Annenin de anneannene bir kalp krizi daha geçirtmeyecek bir fotoğrafı olacak. Sonra JC Penny's'in erkek bölümünden giyinmeye devam edebilirsin.

Ella nunca entendió que no podías regatear en JCPenney.

JCPenny'de pazarlık yapamayacağını öğrenemedi bir türlü.

Así que, había un sujeto con un traje de baño de JCPenney de fines de los 90,

Fotoğrafta, 90'ların sonlarında JCPenney mayosu giymiş bir adam olurdu.

Y... lo robé, y me masturbé con el mismo hombre de JCPenney durante meses.

Ve onu çalıp, aylarca JCPenney adamına bakarak mastürbasyon yapardım.

Finge que soy el sujeto del anuncio de JCPenney.

JCPenney reklamındaki adam olduğumu düşün.

Los pantalones JCPenney están hechos en Tennessee.

JCPenney kotları Tennessee'de yapılıyor.

Victoria's Secret y JCPenney cambiaron de proveedores cuando estos datos salieron a la luz.

Victoria's Secret ve JCPenney bağlantıları ifşa olunca tedarikçilerini değiştirdi.