Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Jeep
Jeep Çeviri Türkçe
1,352 parallel translation
Siento lo del auto. Son asientos sin numeración.
- Efendim, gerçekten jeep için üzgünüm.
Tenemos Chevys, jeeps... Chevys...
Chevy'lerimiz var, jeep, chevy...
Nos robaron este jeep.
Bu jeep bizden çalındı.
Si alquila este jeep... le doy la revista por nada.
Bu jeep'i kiralarsan, dergiyide ücretsiz vereceğim.
En el jeep, en el enfriador.
Jipteler, Soğutucunun içinde
Soy el del Jeep.
Ben Jeep'teki adamım.
Es un jeep delante de un avión.
Uçağın önünde bir cip var. Ne fark eder?
¡ Detén ese jeep!
Şu cipi al!
Habla del Jeep.
Jeep'i hakkında konuş.
Curioso, el Jeep no arrancaba.
Komik. Jipi çalıştıramadım.
Al ver que no estaba el Jeep, creí que te habías ido con el dinero.
Jipi göremeyince parayı alıp beni terk ettigini zannettim.
Cojan sus cosas y entren en el jeep.
Eşyalarını al ve jeepe bin
Conduce un vehículo de modelo reciente, probablemente una camioneta... o un todoterreno.
Eski model bir araba kullanıyor, muhtemelen bir minivan... ya da bir jeep. ( suv )
Es como un Jeep.
Jip gibidir.
Que me grabaste en el jeep y me hiciste parecer un completo idiota.
Cipte ses kaydı yaptığını ve beni tam bir ahmak olarak gösterdiğini.
Freíamos boquerones en la carrocería del jeep.
O kadar sıcaktı ki yumurtalarımızı cipimizin üstünde kızartıyorduk.
- Deshazte de esta cosa y llévate el jeep.
- Bunu bırak. Jipi al.
- Ligaremos el cable con el jeep.
- Kabloyu jipe bağla.
Alguien tiene que manejar el jeep.
Biri jipi kullanmalı.
¿ Quieres manejar el jeep?
- Sen arabayı kullan. Bunu ben yaparım. - Ben araba kullanamam.
¿ Quién le va a lavar su jeep este fin de semana?
Bu hafta sonu arabanızı kim yıkayacak, Bay Lombardo?
Lavar el jeep es perder el tiempo.
Bu bir zaman kaybı.
Miren el jeep.
Baksanıza.
La manguera, Kelly, está enfrente del jeep.
Hortumum, Kelly, arabanın önünde.
¿ Kelly Van Ryan va a lavarte el jeep?
Kelly Van Ryan arabanı mı yıkayacak?
Preciosa, ¿ puedo usar el Jeep mañana?
Hey tatlım, yarın jipini alabilir miyim?
Un tipo en un Jeep me dijo que solo siguiera el camino.
Bir mil geride, cipteki bir adam yolu takip etmemi söyledi.
Si no es un Jeep, es para mariquitas.
Jip dışındaki her şey korkak işidir.
El jeep está de camino. ¿ Se lo has dicho?
Araba geliyor. Sen ona haber vermedin mi?
¡ Este jeep es fantástico!
Bu harika bir jip!
Me gusta este jeep.
Bu jipi sevdim.
Un niño estaba en el jeep, así que... Y dude al presionar el gatillo.
Araçta bir çocuk vardı, o yüzden tetiği çekmekte tereddüt ettim.
No estáis alucinando, Pacey tiene un jeep. He oído ¡ síííí...! He oído ¡ oh, sííí...!
Dr. Rand'e bu deney içinde deneyin yürümediğini söyleyeceğim.
Debería haberte dejado dar vueltas con el Jeep.
Çitten atlayıp cipi getirmene izin vermeliydim.
¡ Mi Jeep!
Cipim!
Iba en una motocicleta y el tipo que lo chocó iba en un jeep.
* Çöküntü * - O motosikletteydi... * Yalnızlığının gürültüsünde * - ve ona çarpan adam ise cipte.
¡ Ahora, rápidamente! ¡ Escapen en este jeep antes de que ellos los descubran!
Şimdi hemen bu jiple burdan gidin!
¿ Cuándo vas a desmantelar el jeep, como te dije?
Hey, aptal, söylediğim gibi o jipi parçalamaya ne zaman başlayacaksın?
Ese "jeep" es un carro blindado.
O eski dediğin jip aslında bir tür zırhlı araç olarak yapılmış.
Podemos detener en cualquier momento que desee.
Kaçtılar efendim. Selim Jeep'i getir.
Pon el gato debajo del Jeep, coloca la manivela en la base y sube y baja el trinquete, ¿ vale? Es fácil.
Tamam, krikoyu arabanın atlına koy Ve kolu tabana yerleştir ve yukarı aşağı indir kaldır, tamam mı?
Mi bisabuelo se llamaba Jeep Grand Cherokee.
Kudretli dedemin ismi Jeep Grand Cherokee'dir.
Y vosotros estáis demasiado asustados para admitirlo. Dame la llave del jeep.
Ve siz bunu kabul etmeye korkuyorsunuz.
Un jeep registrado a nombre de Phillip y Diane Evans Roswell, Nuevo México.
Doğru. Philip ve Diane Evans adına kayıtlı bir jip, Roswell, New Mexico.
Le di un golpe al Jeep que está estacionado en la entrada.
Dinleyin, evin önündeki cipe istemeden çarptım.
Este parece nuestro jeep.
Hey, bizim jeep'e benziyor.
Hay muchos jeeps, sabe?
Yani, ah, birçok jeep var, bilirsiniz, bayım
El jeep en posición con control remoto. Yo estaré en el puesto de seguridad a las 8 : 45.
Ben de 8.15 konumunda güvenlik çemberinin içinde olacağım.
No ven visiones, tengo el Jeep.
Rüya görmüyorsunuz.
¿ Es su jeep?
Bu senin cipin mi?
El jeep, Salim.
Acey gitme.