Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Jet
Jet Çeviri Türkçe
3,061 parallel translation
Como, resistente al desajuste horario.
Jet Lag işlemiyor bana.
La mejor explicación que ha encontrado hasta el momento... microondas gigantes... o un jet atravesando la sala de estar... rompiendo la barrera del sonido.
Şimdiye dek buldukları en mantıklı açıklama büyük bir mikrodalga fırın. Ya da oturma odasından bir jet geçti ve ses duvarını geçtiği için camlar kırıldı.
Andando.
Gidelim. - Jet de yok mikrodalga da.
Me hizo todas estas preguntas sobre como empecé a trabajar para Horizon Jet y sobre el tipo de gente con la que me reunía
Bana Horizon Jet'te çalışmaya nasıl başladığım ve ne tür insanlarla tanıştığım hakkında sorular sordu.
Jen le pidió el favor a un amigo que tiene un jet privado.
Jen, ona iyilik borcu olan ve özel jeti olan bi arkadaşını aradı.
Tenéis todo un tanque lleno de combustible para reactores.
Tankın içi jet yakıtı dolu.
A continuación, el central de los Jets, Nick Mangold.
Sırada Jet'in orta sahası Nick Mangold var.
Dentro de una hora, un helicóptero lo recogerá de la finca Osdorp para esperar un jet.
Bir saat sonra diplomatik bir helikopter onu Osdorp binasından alarak bir jete götürecek.
Ni los autos, ni los aviones.
Araba motorları ve jet türbinleri bile.
Las partículas incrustadas en su diente consisten en keroseno y glicol de etileno... es carburante para reactores.
Dişindeki gömülü partiküler, gazyağı ve etilen glikolden oluşmuş. Yani jet petrolü.
¿ Por qué estaba cubierto de combustible para aviones a reacción?
Neden jet yakıtına kaplanmış?
- ¿ Combustible de avión?
- Jet yakıtı mı?
No tenía ni idea de que iban a usar todo eso para explotar un avión de pasajeros.
Onları bir jet uçağını patlatmak için kullanacağını nereden bilebilirdim?
El jet parte en 20 minutos.
Jet 20 dakikaya kalkıyor.
¿ No decías que tenias un loco tio Bobby que solo podía viajar en moto acuática?
Sadece jet ski ile seyahat eden bir deli Bobby Amcanız var dememiş miydin?
Hagamos como las revistas Black y Jet.
Black ve Jet dergileri gibi yapalım.
Por favor prepara mi jet.
Lütfen hemen uçağımı hazırlatır mısın?
La idea de ser piloto de avión era mejor.
Jet pilotu olmanın daha iyi olacağını düşünmüş.
El jet de los Bass te está esperando en la pista.
Bass jeti pistte seni bekliyor.
Primero, una noticia falsa de que un jet de Bass Industries se había hundido.
İlk olarak, Bass Endüstri uçağının düştüğü yalan haberi ortaya atıldı.
¿ Quién fue el que consiguió el autógrafo de Soo Young?
Su Yeong'un imzasını, kim gidip istedi jet hızıyla?
Somos jóvenes, estamos buenos y tengo un jet.
Genciz, kanımız kaynıyor ve benim bir jetim var.
Lo convierten en un jet privado y tal vez sí.
- Özel jet olursa belki gelebilirim.
Estoy harta de la comida de los aviones, las chinches de los hoteles, y el jet lag.
Uçak yemeklerinden bıktım, Otellerin tahta kuruları, ve tabiki jet lag.
Mientras vuelo en círculos con el jet de luz, vais a hacer lo que sabéis, bombardear el área con vuestro código libre.
Ben ışık jetimle etrafta dolanırken siz de en iyi şeyi yapacak ve bölgeyi serbest kodunuzla bombalayacaksınız.
Preparen el Aven-Jet.
Aven-jet'i hazırla.
¿ Se han topado con alguno de los aviones de combate?
İçinizde şu yeni jet tahrikli uçaklarla karşılaşan var mı?
Si vuelas muy cerca detrás de un jet... la turbulencia te hará volar por los aires.
Eğer o jetlerin arkasına çok yaklaşırsan, jetin türbülansı o kara kıçını gökyüzüne saçar.
La posibilidad de aviones de combate alemanes 262.
Muhtemelen 262'ler. Alman jet uçakları.
- ¿ Aviones de combate?
Jet uçakları mı?
Motor submarino y propulsión jet, pasando por el número 1.
Sualtı motoru çalıştırılıyor ve konteyner no : 1 açılıyor.
Y voy a contratar un Learjet, y te vas en él.
Senin için özel jet kiralayacağım.
¿ Intentaste en la corriente de chorro?
Jet akımından bıktın mı?
♪ Podríamos jet en un coche robado ♪ Pero apuesto a que no conseguir demasiado
# Çalınmış bir arabayla kaçabilirdik Ama bahse varım fazla uzağa gidemezdik #
Causa, cariño, he leído la revista Jet.
Çünkü Jet dergisini okuyorum, tatlım.
En su jet privado se la pasa volando aquí y allá.
Günlerinin çoğu uçarak geçiriyor. Yakın olsun, uzak olsun, özel jetiyle gidiyor.
El gamma-jet y los datos jet-jet con uno o ambos jets... El requisito de que la energía sea un cono alrededor del fotón es menor...
Gama jet ve jet-jet arka planı jetlerden biri ya da her ikisiyle enerji seviyesi gerektirir fotonun etrafındaki koni de aşağıdaki...
Ingeniería solicita estado de combustible en el prototipo jet pack.
Mühendislik sırt roketleri prototipinin tam yakıt durumunu istiyor.
A excepción de un ligero mal funcionamiento en la anulación del eje de balanceo, este jet pack es una pieza principal de empuje.
Dönme eksenlerinde bir arıza haricinde bu sırt roketleri güvenebileceğimiz bir ürün.
Anis, Hollywood Jet Funk, a través de Francia.
Anis, Hollywood Jet Funk, Fransa.
Llame a ANAC... y avise que un imbécil vuela por aquí... con las luces apagadas.
ANAC için Ligi. Işıkları ile kapalı bir jet bir aptal burada yol kenarında otlayan verdi uyarır.
Dile que necesitamos un avión tripulado esperando en la pista, cargado y listo para despegar.
Ona uçuş ekibiyle birlikte uçmaya hazır bir jet istediğimi söyle.
Y quieren un avión esperándolos en la pista.
Ve uçuşa hazır bir jet istiyorlar.
¿ El avión está listo?
Jet hazır mı?
- El avión no está listo.
- Jet orada değil.
Jet-lag.
Uçuş sersemiyim hâlâ.
Compra un jet, compra un tigre y se convierte en el mejor amante de Tijuana.
Kendine bir jet ve kaplan alır. Ve Tijuana'nın sevgilisi haline gelir.
Sin un jet, sin un microondas. ¿ Cómo hizo esto?
Nasıl yaptı?
Usted podría comprar un jet?
- Bir jet mi alırdın?
No, me gustaría hacer que me compre un jet.
Hayır, sana bir jet aldırırdım.
- Podemos alquilar un jet.
- Bir Challenger jet.