Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Josette
Josette Çeviri Türkçe
104 parallel translation
Eso fue lo que me pasó en aquel momento Josette "
O kadına, işte böyle rastladım Josette'e "
- Primero debería ver a Josette.
- Josette'ten hoşuna gidebilir.
Josette también lo es, pero tiene algo.
Josette de aptaldır tabi, ama güzeldir.
Howard, le presento a Josette y Gogo Martel.
Howard, Josette ve Gogo Martel'i takdim ederim. - Memnun oldum.
Esa muchacha, Josette, no tenía nada que ver con esto...
Şu kız, Josette'in bunlarla bir ilgisi yoktu.
La Srta. Josette
Bu da bayan Josette.
Yo soy el socio de Josette, por eso me interesa.
Josette'in ortağıyım, o yüzden de ondan çıkarım var.
¿ por qué no desembarcamosjuntos y ya hablaremos de esto después?
Neden gemiden sen, Josette ve ben birlikte inmiyoruz? Böylece bütün bunları konuşabiliriz.
Josette.
Josette...
¡ Josette!
Josette!
Josette llevó a Bubu a la escuela.
Yalnız mısınız? Josette, Booboo'yu okula götürdü.
Ahi viene Josette.
Josette geldi işte.
El abuelo duerme, Josette tarda...
Babam da uyuyor. Josette de dönmedi.
Es Josette. ¡ Espérenme!
- Hayır, gelen Josette.
¿ Y Josette, no está?
Josette burada değil mi?
Cuando le lavo, le pongo cara a la pared, pero se las apaña para mirar a Josette.
Onları yıkadığı zaman ona bakmamasını söylediğim halde yine de Josette'e bakış atıyor.
Tampoco me gusta que Josette sea hija única.
Josette'in de tek çocuk olmasını istemedim.
Encima, Josette ha cambiado mucho desde que está aquí.
Ve Josette için endişe ediyorum. O geldiğinden beri çok değişti.
- Hola, Josette.
- Merhaba Josette.
No debía lavar a Josette delante de él.
Josette'i onun önünde yıkamak zorunda değildiniz.
Josette, ve a ver dónde está.
Josette, git François ne yapıyor diye bak.
Mamá Josette los ha traído del Jardín Botánico de Roma.
Büyük annem Josette, onları Roma Botanik Bahçesinden almış.
¿ Cómo Mamá Josette?
Büyük annem Josette'e mi?
Pero Josette siempre me buscaba.
Josette her zaman peşimdeydi, ayin sonrası kilisede bile.
Therèse, soy Josette, ¡ responde!
Therèse. Benim, Josette.
Soy Josette.
Ben Josette.
- ¿ Lo oyes, Josette?
Duyuyor musun, Josette?
- ¡ Josette, abra!
- Josette, aç şunu.
- ¿ Cómo te llamas?
Adın ne? - Josette.
Te voy a dar la vuelta, Josette, ¡ y te voy a encular!
I'll turn you around, Josette, and I'll fuck you in the ass.
¡ Y me la vas a chupar, Josette!
And you'll blow me.
- Es difícil con Josette.
Josette'le geçinmek zor.
Usted se va a casa y deja a Josette tranquila.
Şimdi eve git ve Josette'i yalnız bırak.
- Josette, vuelva.
- Josette, sen dön.
Y he recibido los golpes para Josette.
Evet ben de gördüm Josette için boğuşuyorlardı.
Josette, llévalas a la cocina, que las vamos a abrir.
Josette, şunları mutfağa götür de hazırlayalım.
- No estoy loco, Josette.
- Aklım yerinde Josette.
Pues claro, Josette.
Tabi alabilirsin Josette.
No es nada, Josette.
Rica ederim Josette. Senin gibi tatlı birine.
- Josette, ¿ qué haces?
Josette, ne yapıyorsun?
Tenga Josette, la cesta. Como bolsa.
Şu sepete koy istersen Josette.
Josette, no llegaremos a nada a menos que haga algo.
Josette, birşeyler yapmazsan hiçbir yere varamayız.
Josette, en la vida hay tiempo para todo, a veces se gana y a veces se pierde.
Josette, bazen almak kadar vermeyi de bilmek gerekir.
- ¡ Josette, deje eso!
Josette, dur yapma!
- Josette...
Josette...
Entonces todos estaremos en problemas.
Başımız daha büyük bir derde girebilir. Özellikle Josette'in.
No. El pequeñín no nacerá en la cárcel, Josette.
Hayır, endişelenme Josette.
Josette, ayúdeme. La venda está torcida.
Josette, yardım et bandaj sıkıştı.
La llamaremos Catherine Natalie, Eugenia... Josephine...
Ona Catherine deriz Natalie, Eugenia Josephine Josette, Michele, lsabel Julie Clemence.
Buenas, abuelo, Josette.
Merhaba dedeciğim.
- Josette, una vieja amiga.
- Josette.