English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Jägermeister

Jägermeister Çeviri Türkçe

48 parallel translation
Entra y chequea que todo esté bien, bebe un "Jägermeister" y se va de nuevo.
İçeri girer, herşey yolunda mı diye kontrol eder, bir "Jaegermeister" içer ve çıkar gider.
- Jägermeister y Cristal.
- Jägermeister ve Cristal.
- ¿ Quieres un trago de Jäger?
- Bir tek Jägermeister ister misin?
Daniel von... Jägermeister.
Daniel von Jägermeister.
¿ Sabes si queda algo más de Jägermeister?
Hey, Jägermeister kaldı mı?
Hace años, en Colorado estaba intentando impresionar a una amiga, había Jägermeister y me apunté al ejército.
Yıllar önce Colorado'da bir hatunun gözüne girmeye çalışıyordum. Jägermeister içmiştim. Yedek olarak askere yazıldım.
Por un tiempo limitado, estamos orgullosos de presentarles nuestras costillas a la barbacoa a la mostaza e incrustadas con crema de maní inyectadas con Jägermeister y espolvoreadas con manzanilla con una ensalada de rábano y amargón sobre un lecho de arroz.
Evet. Sizlere kısa bir süreliğine yaban turpu, hardal ve fıstık ezmesi sosuyla mangalda pişmiş dışı çıtır çıtır kaburgamızı pilav üstünde ve yanında papatya yapraklarıyla bir fiske Jagermeister kanyağı ile tatlandırılmış yaban turpu ve karahindiba salatası sunmaktan gurur duyarız.
- ¿ Eso es Jägermeister?
- Jägermeister mi kokuyor?
Matamos una botella de Jägermeister. ¿ Importará eso?
Geçen hafta bir güvercin yakaladım, o sayılmaz mı?
Sí, pues antes bebía mucho Jágermeister.
Evet, eskiden Jägermeister likörüne de bayılırdım.
- ¿ Cierto? - Un poco de Jägermeister.
Alman Kanyagi.
Anoche en el techo, antes de que salgamos metí algo en nuestras Jägermeister.
Dün gece çatidayken, disari çikmadan önce Alman Kanyagi'nin içine bir seyler karistirdim.
Cognac, gin, Jägermeister?
Bir şey içer misin? Konyak, Rom ya da başka bir şey?
Debería lavarte la boca con Jägermeister.
Hayatım, ağzını likörle yıkarım senin.
- ¿ Qué es Jägermeister?
Baba Jagermeister ne?
Jägermeister.
Jagermeister.
¡ Jager! ( Jägermeister, alcohol )
Jager!
He oído que sabe como el Jägermeister.
Tadının likör gibi olduğunu duymuştum.
Beber chupitos de Jägermeister atascó el váter.
Jager * içip engelli tuvaletinde şey yapmıştık.
Fumo uno, y sin darme cuenta estoy bailando sobre la mesa de billar, tomando bombas jager.
Bir sigaradan sonra bir de bakmışsın bilardo masasına çıkmış Jägermeister'ları kafaya dikiyorum.
No rechazaría un Jägermeister.
Jägermeister likörüne hayır demem ama.
- Jagermeister?
- Jägermeister mı?
Esta cosa patética que viste antes es el precio de cultivar el coeficiente intelectual que le gusta Jagermeister y Dubstep.
Bu gördüğün acınası şey Jägermeister ve Dubstep seven * bir başkomiserin güvenini kazanmaya çalışmanın bedeli.
Freddie, te dije que te alejaras de esos tragos de Jägermeister.
Freddie, Jager'den uzak durman konusunda seni uyarmıştım.
- ¿ Jägermeister?
- Jager mi?
Dieron Jägermeister él hasta que se desmayó, no me embellecieron para que parezca molido y sangrienta
Onu bayılana kadar içirip bana makyaj yapıp yüzümü morlu ve kanlıymış gibi yaptılar. Sonra da adamın yatağında yatıp...
Christopher, deja el Jägermeister... "
Christopher, bırak o Jagermeister şişesini elinden.
¿ Jagermeister, quizá?
Jç'² germeister de olabilir?
Otra Jagermeister.
- İşte başka bir Yoga Ustası.
¿ Me estás siguiendo?
Ben ve bir şişe Jagermeister. Hayır, Todd, istemem.
Conmigo... y una botella de Jägermeister. No, Todd, no quiero.
Asıl sebep, o kadar ürkütücüsün ki, bana kalırsa boynunda bir çanla dolaşmalısın.
Estaba descargando una caja de Jagermeister aquí.
Arka tarafta içki kasalarını indiriyordum,
No quería que te llenaras de bebida las trenzas.
Örgülerine Jagermeister bulaşmasını istemedim.
Empiezas con un poco de ron, Ginebra, triple Sec, cuadruple Sec, la parte blanca del ojo de un perro,
Bir kadeh Jagermeister'la başladın ve sloe cin eklersin... - Anladım. - Triple-Sec...
Está hecha con Jagermeister- -
İçinde Jagermeister var.
Es como el espectáculo aéreo de Jagermeister una y otra vez.
Jagermeister hava gösterisi gibiydi.
Pones una gota de Jagermeister en un poco de limonada rosa, añades una rodaja de protector labial de fresa, lo llamas ambrosía de Cupido, y puedes cobrar una pasta por esto.
Pembe limonatanın içine bir damla Jagermeister damlatıyorum, bir dilim dudak koruyucusu ekliyorum, adına Aşk Tanrısı'nın ölümsüzlük içkisi diyorum ve parayı cukka ediyorum.
¿ Sabes que esa cerveza te pone habladora?
Jagermeister iyice çeneni açtı, farkındasın herhâlde.
Hola, señoritas. ¿ Quien pidió la cerveza y quien el chupito de Jagermeister?
Hey, bayanlar.
Jagermeister
Jagermeister.
Le puse zumo de uva, una muffin de fibra del abuelo, y un chupito de zumo de ciruela y Jagermeister.
Ona biraz üzüm, kepekli çörek, bir bardak erik suyu ve Jagermeister hazırladım.
¡ Quizá deberíamos pedir algunos Jagermeister!
Belki de biraz Jagermeister almalıyız.
El sudor de sus pechos mezclados con licor y la humedad de los pantanos, buscando el oro de los tontos.
Gencecik bağırlarının tatlılığı Jagermeister ile ve şehrin nemiyle karışır. Karşılıksız sallanırlar.
¿ Sentido del humor? ¿ Jagermeister, quizá?
Espri anlayışı veya içki falan olabilir.
Si, Jagermeister.
Evet, jaegermeister! Ha...
Destrozaron mi mesita de cristal con una botella de Jagermeister.
Cam masamı bir şişe Jagermeister ile parçaladılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]