Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / K2
K2 Çeviri Türkçe
91 parallel translation
Creo que le daremos K1, 2 y 3.
Sizi K1, K2 ve K3'e koyalım.
El jefe de era el coronel Sir John "Teasy Weasy" Butler... veterano del K2, el Annapurna y los Vidals.
Heyetin lideri Albay Sör John "Kırık Tarak" Butler'dı. ... K2, Annapurna ve Vidal Kuaför gazisi.
Es el K2.
Bu K2.
¡ Dios mío, vamos al K2!
Benim Tanrım K2'ye gitmiş!
Toda la vida quise escalar el K2.
Dinle, ömrüm boyunca sadece K2'ye tırmanmak isteddim.
- ¡ Nos quiere en su expedición al K2!
- K2 seferine bizi istiyor.
¡ Vamos, H, no me hagas esto, es el K2!
Hadi, H! Bana bunu yapma. Bu K2!
- Nos invitaron para ir al K2. - ¿ Y qué?
- Taylor ve ben K2'ye gidelim mi - diye sorduk.Ee, ne olmuş?
¡ La mitad de la gente que va al K2 no regresa!
K2'ye giden insanların yarısı geri gelmiyor!
expedición norteamericana AL K2 Firme aquí.
Burayı imzala.
Rápido y ligeros, no es la forma de escalar el K2.
Hız hiçbir zaman K2'ye tırmanma metodu olmamıştır.
La mitad de los que van al K2 no regresa.
K2 ye gidenlerin yarısı geri gelemez.
No hemos invertido tanto en ti para que escales el K2.
Bu kadar parayı K2'ye çıkasın diye yatırmadık sana.
K2 y sus hermanas picos han cobrado más vidas que todas las demás.
K2 ve onun kardeş zirveleri, diğer tümünden daha fazla can almıştır.
Dos miligramos de Ativan. Este hombre está más frío que la cima de K2.
İki mg ativan versek bu adam K2'nin zirvesinden daha soğuk olur.
Y tu tabla de esquiar K2.
- Ve kaykayını istiyorum.
Los puedo dejar de regreso al campamento.
Dönüşte seni K2 merkez kampına bırakabilirim.
Tiene 40 personas para intentar subir el K2.
K2 denemesi için beraberinde 40 kişi var.
Querían alguien que escalara el K2 y se viera presentable. Había pocos.
K2'yi tırmanabilecek düzgün birine ihtiyaçları vardı.
Se para en la cima de K2 y saluda cuando pase el vuelo inaugural.
K2'nin tepesinde durup açılış uçağı tam üzerinden geçerken el sallayacak.
Hace 4 años, vine con el sueño de escalar K2.
Dört yıl önce, buraya K2'ye tırmanma hayaliyle gelmiştim.
Dos años en el Everest, tres en K2.
İki yıl Everest'de, üç yıl K2'de.
Digo "especial" como los cereales.
Daha çok K2 gibi özel bir şey olacak.
EI Nilo, Galápagos, K2.
Nil, Galapagos adaları, K2.
Te dejas caer entre el K2 y la Gran Barrera de Coral y eso es lo que sabes de mí, ¿ no?
Evet. K2 ile Büyük Set Resifi arasında uğruyorsun ve bir anda beni tanıyorsun değil mi?
Hice películas como Blade II... S.W.A.T., recientemente. Filmes como K2, Caravaggio, en el pasado.
Blade ll... yakın zamanda S.W.A.T., geçmişte K2, Caravaggio, gibi filmlerde çalıştım.
No vengas a molestar K2.
Burada sorun istemiyoruz K2.
Largo, K2, no queremos problemas.
Bak, sorun istemiyoruz. Gitsen iyi olacak.
Ah, K2, muy bien. Te escucho.
K 2, bu harika, devam et.
Alto, K2. Está bien.
Dur, K2.
- K2, suéltala, ¿ me oyes?
K2, kızı bırak.
K2, No pienses, por favor, haz sólo lo que te pido, no es el momento.
K2, bırak düşünmeyi. Ne diyorsam onu yap.
Enviaré a K2 por ti.
K2 sizi almaya gelecek.
Vaya, qué poderes de deducción, K2.
Hemen anladın K2. Çok etkilendim.
¿ Escucho una oferta más alta? ¿ K2?
Arttıran var mı?
K2, pásame tu arma.
K2 silahını ver.
¿ Qué hacemos ahora, K2?
Şimdi ne yapıyoruz K2?
# Hemos corrido con los lobos, escalamos el K2 #
# # Kurtlarla koşturduk K2'nin zirvesine tırmandık # #
Luego al Himalaya, donde escalaremos el K2, y abusaremos de los niños del este.
Daha sonra büyük Himaleya K-2'ye tırmanıp doğu zirvesinde Tibetan çocuklarını taciz edeceğiz.
K2 y sus hermanas picos han cobrado más vidas que todas las demás.
K2 ve onun kardes zirveleri, tum diger zirvelerden cok daha fazla cana mal olmustur.
Ésta es la segunda montaña más alta del mundo, el K2.
Bu dünyadaki ikinci büyük dağ, K2.
" Alain Audibert, quien intentaba por segunda vez subir sin oxigeno. Fue sorprendido por el mal tiempo.
K2 dağına yaptığı ikinci denemesinde kar altında kalan dağcının cesedi bulunamadı.
Horas en solitario en su avión, escaló el K2 el año pasado.
Uçağında tek başına saatler geçirirdi, geçen yıl K2'ye tırmandı.
K2.
K2 *. ( * Dünyanın 2.yüksek tepesi )
El año pasado escaló la K2.
Geçen yıl K2'ye tırmandı.
Entonces, Sr. Kirby, dígame. Cuando escaló el K2, ?
Söylesenize Bay Kirby, K2'ye tırmandığınızda... ana kampı 7500 metrede mi, yoksa 9000 metrede mi kurmuştunuz?
Oye, K2.
Hey, K2.
- Es muy fácil de usar y como verán... - K2 está aquí.
K2 geldi.
- K2.
- K2. - Evet.
- ¿ K2?
K2?
K2, dámela.
Silahı ver dedim.