Kelso Çeviri Türkçe

¿ Kelso?

Kelso?

Alguien que se pueda hacer cargo de ti, alguien rico, alguien... no Kelso.

Seninle ilgilenen, zengin, Kelso olmayan birisi.

Bueno, eso parece como que Jackie y Kelso han regresado.

Jackie ve Kelso tekrar berabermiş gibi duruyor.

Wow, viendo la van de Kelso hundirse el tamaño de mi pie es poco importante.

Kelso'nun minibüsünün batışını seyretmek, ayaklarımın büyüklüğünü önemsizleştirdi.

Donna esta con Hyde, Kelso esta con Jackie, y tu estas... solo miras.

Donna Hyde ile, Kelso da Jackie ile birlikte, ve sen de... Sadece izle.

¿ Kelso y Pam Macy?

Kelso ve Pam Macy?

- Pero Kelso y Jackie volvieron juntos la noche del baile.

- Ama Kelso ve Jackie mezuniyet gecesi barışmışlardı.

Lo ves, Hyde no estuvo ahí para llevar a Jackie al baile, así que ella no pudo volver con Kelso.

Gör ki, Hyde Jackie'yi mezuniyete götürmedi, ve böylece o da Kelso ile barışamadı.

Kelso, hombre, me alegra que lo lograras.

Kelso, adamım, gelebildiğine sevindim.

¡ Demonios, Kelso!

Lanet olsun, Kelso!

Soy Michael. ¿ Kelso?

Ben Michael. Kelso?

Hey, Kelso, hombre.

Hey, Kelso, adamım.

- ¿ Qué sucedió con Kelso?

- Kelso'ya ne oldu?

¿ Kelso, que estás haciendo aquí?

Kelso, ne işin var burada?

Hasta que vi que tan gordo está Kelso.

Kelso'nun ne kadar kilo aldığını görene kadar

Oh, excepto por aquella vez que Kelso se trago ese anzuelo.

Ah, bir de Kelso'nun oltasına düşen bir tane vardı.

Bien, Kelso, demos una vuelta en busca de chicas con problemas de autoestima.

Pekala Kelso, biraz haysiyet sahibi seksi kızlar için dolaşmaya çıkalım mı?

¿ Y qué Kelso?

Boşver be Kelso.

El carro, el amor, la cara de Kelso.

Araba, sevgi, Kelso'u çok kötü kapak yapış.

Kelso, amigo, ella haría eso con cualquier chico que se le pusiera enfrente.

Kelso, adamım. Bunu önünde duran herkesle yapar o kız.

El granero son los pantalones de Kelso.

Çadır dediğimiz Kelso'nun pantolonu.

Kelso, quiero que sepas que me siento mal por ti... y que lo lamento... ¡ ya no eres un hombre!

Kelso, bilmeni isterim ki senin için üzüldüm ve özür dilerim ama adam değilsin!

Parece que voy a pasar el fin de semana con Kelso... ayudándole a estudiar matemáticas.

İşte ben de bu haftasonunu Kelsoyla geçireceğim. Matematik öğreterek.

Así que estas supuestamente ayudando a Kelso en matemáticas.

İddiaya göre Kelso'ya matematik öğretecekmişsin.

- ¿ Los padres de Kelso estarán en casa?

- Michael'in ailesi de evde olacak mı?

Bien, Jackie, tengo terribles noticias sobre Kelso... que nos harán reír mucho de él.

Bak Jackie, Kelso ile ilgili çok korkunç haberlerim var ve ikimizi birden çok güldürecek.

Kelso, pensé que conocias a un chico que conocía a un chico.

Kelso, tanıdığın adamın başka bir tanıdığını tanıyorsun sanmıştım.

Porque Kelso no te ha dado ninguno todavía.

Çünkü Kelso daha vermedi sana.

Kelso, callate!

Kelso, kapa çeneni.

Donde está Michael Kelso?

Michael Kelso nerede?

Kelso te quiere dar el anillo... - pero él está asustado.

Kelso yüzüğü vermeyi çok istiyor ama korkuyor.

No, porque Kelso es delicado, sensible.

Hayır, çünkü Kelso duyarlı, hassas.

Hey, Kelso, hay letras en mis bolas.

Kelso, hayalarımda yazılar var.

- Kelso y Fez vienen de regreso del boliche.

- Kelso ve Fez bowlingden dönüş yolundalar.

Kelso, deberías decirle a Jackie a donde vas.

Kelso, Jackie'ye nereye gittiğini söylemelisin.

Esa fue buena, Kelso.

Çok iyiymiş Kelso.

Kelso?

Kelso?

Jackie, ¿ te acuerdas cómo Kelso te engañó... y lastimó y te mintió?

Jackie, Kelso'nun seni nasıl aldattığını, nasıl üzdüğünü ve nasıl yalan söylediğini unuttun mu?

Si vas a volver con Kelso, mejor que lo pruebes primero.

Eğer Kelso'ya geri döneceksen, sınasan iyi edersin.

Kelso, ¿ qué estás haciendo?

Kelso, ne yapıyorsun sen?

- Hola, Kelso.

- Selam Kelso.

Te amo demasiado, Michael Kelso.

Ben de seni seviyorum Michael Kelso.

- Kelso, ¿ porque lanzas agua de tu boca?

- Kelso, neden ağzınla su fışkırtıyorsun?

¿ Kelso está personificando al reponedor?

Depo çalışanını Kelso mu oynayacak?

¿ Papá, cómo pudiste escoger a Kelso para interpretar al reponedor de Price Mart?

Baba, Nasıl olur da Price Mart'ın depo çalışanı olarak Kelso'yu seçersin?

Dále tu bata a Kelso.

Üniformanı Kelso'ya ver.

¿ Cómo podría escoger a Kelso para actuar de reponedor?

Nasıl depocu olarak Kelso'yu seçer?

Kelso...

Kelso...

Está bien, Kelso.

Sen tipik bir depo çalışanı görevini yaparken... ben de sıkı sıkı ama nazikçe, seni denetleyeceğim. Pekala, Kelso.

Kelso.

Dur biraz, Fez.

Hey, Kelso.

Hey Kelso, dostum.