Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Kilos
Kilos Çeviri Türkçe
5,453 parallel translation
La banda estaba planeando vender dos kilos de cocaína después de la actuación.
- Öyle. Grup konserden sonra iki kilo kokain satmayı planlıyordu.
¿ Cuántos kilos de ropa vas a tener?
Kaç kiloluk eşya alıyorsun sen ya?
El peso del viento es 120... kilos por metro cuadrado.
Kanat yükü metrekare başına 120 kilo.
Bueno, tal vez hace nueve kilos.
Yirmi kilo zayıf hâline desek daha doğru olur.
Quizás has engordado algunos kilos, cariño.
Belki de biraz kilo almışımdır hayatım.
Lois, peso los mismos 133 kilos que pesaba en primaria.
Lois, liseden beri her gün tartılırım, her gün 130 kiloydum.
Sí, sin mencionar que ella solo pesa 45 kilos incluso empapada.
Evet, kadının ne kadar zayıf olduğundan bahsetmeye gerek bile yok.
Este tipo debía de pesar 250 kilos.
Adam 200 kilo var heralde.
Liv, gané cinco kilos después de que papá muriera.
Liv, babam öldükten sonra 4 kilo aldım.
Raúl Delgado. 1,80 de altura, 77 kilos.
Raul Delgado. Altı metre, 170 kilo.
O sea, este hombre tiene que comer un burrito de tres kilos.
Adam yedi poundluk burrito yemek zorunda.
Los tiburones de arrecife pesan entre 13,5 y 32 kilos.
Resif köpekbalıklarının ağırlığı 14 ile 32 kilo arasında değişir.
El tiburón toro es un peso pesado, mide hasta 4 m de largo y pesa más de 300 kilos.
Boğa köpekbalığı büyük bir ağır sıklettir. Boyu 4 metreyi, ağırlığı 300 kiloyu bulur.
- Tienes que perder cinco kilos.
En azından bir hafta bekleyeceksin.
Tú no necesitas perder esos cinco kilos.
Beş kilo vermene gerek yok.
Y a ti te envía a pedirme la mano de mi Orsa que está, por consenso, a 10-15 kilos de ser una auténtica Afrodita.
Seni buraya ısrarları ile gönderip, Orsa'ma talip olan herkesin görüşüne göre, 10-15 kilo daha az olsa gerçek Afrodit'e benzeyecek olan mı?
Puso casi dos kilos de pendientes de oro y pulseras en la mesa ante ella.
Çünkü, pahalı yüklerini torpidolardan koruyacak gibi görünüyordu... neredeyse iki kilo altın küpe ve bileziği masanın üzerine koydu.
Medía como 1,80, unos 77 kilos, y definitivamente reconocería su voz si la volviera a oír.
75-80 arası bir kilodaydı. Sesini bir daha duyarsam kesinlikle tanırım.
Mikey ha cogido unos cuantos kilos, ¿ eh?
Mikey kilo almış değil mi?
Los mamuts colombianos eran hervíboros que consumían más de 135 kilos de vegetación al día.
Kolombiya mamutları otçuldu. Günde 150 kilograma kadar bitki tüketebiliyorlardı.
Doce kilos.
- 12 kilo.
¿ Qué vas a hacer exactamente con doce kilos de estroncio 90?
12 kilo Stronsiyum 90 ile tam olarak ne yapacaksın?
Y aun así no le cuesta matar a un hombre de uno 90 y 115 kilos.
Şu ana dek 1,96'lık 118 kiloluk birini indirmede sıkıntı yaşamamış.
Has entregado 200 kilos de esto al restaurante, solomillos dijiste. Esta mierda estaría de puta madre... pero la han congelado. Comida local y todo eso.
Restorana bunlardan 200 kilo gönderdin, taze fileto ve yerli malı demiştin.
Un morlaco de Marine de 160 kilos escoltándome.
140 kiloluk dev bir asker bana eşlik ediyordu.
Perdió algunos kilos pero tiene la gracia de un mastodonte borracho.
Seni uyandırmasından endişelendim. Birkaç kilo kaybetmiş olsa da sarhoş bir mamut gibi incelikten yoksun biri.
Barnes medía 1,80 y pesaba más de 100 kilos.
Ayrıca, Barnes 180 cm boyunda, 90 kg ağırlığında.
Alison mide 1,55 y pesa quizá 50 kilos.
Alison ise 150 cm, belki 50kg'dır.
¿ Crees que seré gorda si subo 5 kilos?
- 5 kilo alınca şişmanlarım mı sanıyorsun?
Justo esta mañana he atado un peso de 45 kilos al tobillo y me he tirado a la piscina para jugar a mi juego favorito...
Mesela bu sabah, bileğime 100kg demir bağladım ve en sevdiğim oyunu oynamak için havuza atladım.
En un par de meses, vas a estar empacando otros 13 kilos, tendrás estrías, tus pechos serán enormes,
Bundan birkaç ay sonra 30 kilo daha almış olacaksın çatlakların olacak, göğüslerin kocaman olacak.
Mi abuela pesa 136 kilos y tiene una pierna.
Benim anneannem 130 kilo ve tek bacağı var.
Cuatro kilos de penne, perra!
Dört kilo makarna bebeğim!
Aparentemente en Cotsco tienen bolsas de seis kilos.
- Costco'da altı kiloluk makarna yapmışlar.
Perdió más de 10 kilos en dos meses.
İki ayda on kilodan fazla vermişsin.
General, esa nave no pesa más de 7700 kilos, podemos soltarla desde un C-17.
General, o gemi en fazla 7700 kilo, bir C-17'den atabiliriz.
Si trabajara con 500 kilos, no estaría en este basurero.
Dostum, ben tonlarla çalışıyor olsam şu an bu çöplükte olmazdım.
Si trabajara con 500 kilos, no estaría en este basurero.
Dostum, ben tonlarla çalışıyor olsam şu anda bu çöplükte olmazdım.
Estaba comprando cien kilos a la semana.
Bir haftada 100 kilo alıyordum.
Admitió en audiencia pública que trajo miles de kilos de Cocaína a los EE.UU. cada día.
Adam açık mahkemede, ABD'ye her gün binlerce kilo kokain getirdiğini itiraf etti.
- Cuatro kilos para empezar.
- Başlangıç için 4 kilo.
Piensa que puede cambiar el gueto 20 kilos a la vez.
20 kiloluk malımı alıp onun dilini keseceğim.
Traer de vuelta Lino y mis 20 kilos que apodera de ti.
Senden Lino'yu ve eroini getirmeni istemiştim.
Embargo, aquí estamos, sin Lino, no hay kilos.
Ve sen... Hem Lino'suz... Hem de eroinsiz geldin.
Un enfermero intentaba quitarle la máscara. Un tipo que debió pesar unos 135 kilos.
Bir hemşire başını çıkarmaya çalışıyordu ve adam 130 kilo falandı.
Si yo quisiera matarlo, engordaría 50 kilos.
Onu öldürmek istiyorsak 45 kilo almam yeter.
- 20 Kilos?
Yirmi pound!
Pesa 150 kilos, asqueroso.
150 kilo. İğrenç.
Bien, Doc, ya sabes cómo se ven 20 inconvenientes kilos en tu maletera. Y Big Foot hablará sobre este hecho, sin niguna duda.
Pekala Doc, bagajında 20 kiloluk bir külfet varmış gibi duruyor ve şüphesiz ki Koca Ayak bu bilgiyi direkt olarak yayacaktır.
- Bueno, perder cinco kilos no parece realmente sano para mí...
Beş kilo vermen lazım.
Sube 5 kilos.
5 kilo daha al.