English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Lateral

Lateral Çeviri Türkçe

1,319 parallel translation
Hay vasos de jugo en la mesa lateral.
Masanın üstünde meyve suyu bardakları vardı.
Sí y la sangre subió por este lateral cuando el camión lo vació.
Hidrolik kol, bidonu boşaltırken bundaki kan bu tarafa toplanmış.
Y el incisivo lateral traslapa el colmillo en ambos casos.
Ve yan kesici köpek dişinin üzerine geliyor iki olayda da.
Múltiples heridas ovales alrededor del cuello interior y lateral con crescientes y ocasionales abrasiones rojas.
Boğazın iç ve yan kısımlarında pek çok oval bere var. Birkaç tane de ara sıra olan hilâl şeklinde kırmızılıklar var.
- Haciendo un movimiento lateral dentro del buró.
Dairenin içinde yatay geçiş yaptım.
La marca es lateral,
İz yana yatık.
Tenía los primeros síntomas de epicondilitis lateral.
Erken lateral epikondilitis belirtileri mevcut.
Eso significa que el asesino copió todo hasta el... último detalle, incluso el disparo en la ventanilla lateral del conductor.
- Evet, aynen öyle. - Bu da demek oluyor ki, katil sürücü tarafındaki camdan dışarı ateş etmek de dahil olmak üzere her şeyi en ince ayrıntısına kadar birebir taklit etmiş.
Choque lateral, tensión 122 / 78 pulso 93, laceración craneal, ha recibido un litro.
Araca yüksek hızda darbe, TA 122 / 87. Nb. 93, skalp kanaması, bir ünite kan aldı.
No hay inestabilidad medial ni lateral.
Medial ve lateral kayma yok.
Primera incisión en cuarto espacio intercostal desde el esternón lateral... -... hasta la línea axilar posterior.
İlk ensizyon dördüncü interkostal aralıkta, göğüs kemiğinin yanından arka aksiller çizgiye dek.
Hematología bioquímica, orina, electro, placa lateral de cervicales y TAC craneal.
Tam kan sayımı, kimyasallar, ultrason, EKG, omurilik röntgen ve kafa CT'si.
Dame un Clamp lateral.
- Kıskaçla şunu.
Y lateral y arriba.
Yana ve yukarı.
Y lateral, lateral, y tres.
Yanlara, yanlara ve üç.
Agreguen más y vamos, y cuatro y cinco y lateral, y dos y tres...
Arttırın ve do-si-do ve dört ve beş, ve yana ve iki ve üç...
Le falta el techo y un lateral entero pero llevaba un dibujo - planetas - y ponía Mudanzas Plutón.
'Üstü ve yanı havaya uçtu...'... fakat üstünde - Gezegenler - ve Plüton'dan yazıyordu.'
Solicito un lateral con 12-10.
12-10'la görüşmek istiyorum.
- "Calle lateral".
- Side Street.
Así que eso es... vayamos al tema principal, se trata de... mi plan de redundancia para "Calle lateral".
Yani bu... Asıl olaya geçelim, bu... Side Street için ihtiyaç fazlası planım.
Siete en el buchaca lateral, cariño.
yan cebinde Seven, bebek.
Hay una estación subterránea cruzando la calle, salga por la puerta lateral.
Yolun karşısında metro durağı var. Yan taraftan çıkın.
Sí, tengo uno bueno de 40 canales, banda lateral única, detecta voz, sonido dinámico.
Elimde 40 kanallı güzel bir alet var, tek band, ses kilidi, dinamik ses normalizasyonu.
Célestin, no es un cochecito lateral.
Celestin, bu bir yan koltuk değil.
Se mueve hacia el lateral, tira y anota.
- Şimdi kaleye gidiyor. Ve sayı yapıyor.
Debí dejar que el helicóptero siguiera e intentar un descenso lateral.
Kıyıya bu kadar sert girmesem daha iyi olabilirdi.
¿ Ya trató de sujetar la parte lateral del atrio?
Atriyum'un yan kısmını sıkıştırmayı denediniz mi?
Winchell le lanza un lateral a Comer.
Winchell, Comer'a pas verdi.
Le lanzan un lateral a Grande.
Topu Grande'ye atacaklar.
El botón azul abre el panel lateral.
Mavi düğme yan kapağı açıyor.
Ahora hagan una incisión lateral.
Daha sonra yana doğru kesin.
A veces, iba a amarrarme los tachones en la lateral, él se quedaba allí.
İlk defa As takım oyucusu olduğumda
El tipo en el lateral, está usando una camisa alocada.
Kanattaki adam acayip bir gömlek giyiyor.
Profunda incisión en el cuello lateral y anterior, cortó ambas carótidas y la tráquea anterior.
Boynun bir yanından öbür yanına kadar olan derin kesik hem şahdamarını hem de nefes borusunun dış kısmını kesmiş.
El centro de la alfombra apunta a la ventana lateral.
Halının merkezi kenardaki pencereyi işaret ediyor.
Esto es lo que pienso. Después de que los exterminadores se marcharon, se reunió con Elliot tuvieron una pelea y lo dejó inconsciente lo arrastró hasta el interior de la casa pasándolo por la ventana lateral.
Bakın ne düşünüyorum : böcek imha ekibi gittikten sonra, Elliot'la karşılaştın.
- Un rayón, en el panel lateral.
Arabanın yanında feci bir çizik var.
Entonces es de una ventana lateral.
O hâlde yan pencere kaynaklı.
Su matriz lateral está desalineada.
Yanal bir dizi hizalanmamıştı.
Parece un movimiento lateral.
- Yana doğru ilerleme gibi.
Su derivación está bien puesta en el ventrículo lateral derecho.
Sağ lateral boşlukta bariz bir kavis var.
El vehículo blindado del proveedor de servicios se detuvo en la entrada lateral.
Servis sağlayıcının zırhlı aracı yan girişe yanaştı.
El lateral izquierdo de los Yankees.
Yankees'in sol beki olacaktım.
Hicieron doble marca a Nathan y fallaste un triple lateral.
Nathan'ı sıkıştırdılar ve sen bomboş bir üçlük kaçırdın.
Abrió por la fuerza una puerta lateral, entró a su dormitorio... le puso el pene en la boca de ella, ¿ fue así?
Yan kapısını zorla açtın odasına girdin, penisini ağzına soktun, değil mi?
Si ella hubiera estado usando el cinturón, habría habido abrasiones en el aspecto lateral anterior de la clavícula, ¿ no?
Emniyet kemerini takmışsa köprücük kemiğinin ön tarafında aşınmalar olmuş olmalı, öyle değil mi?
Regresamos al hotel por la noche... y usamos la puerta lateral porque todos los parásitos estaban delante.
Gece otele geri dönüyorduk ve bütün parazitler ön tarafta olduğu için yan taraftaki girişi kullandık.
USE LA PUERTA LATERAL
YAN KAPlYl KULLANlN
Mcllvenny viene a tomar el lateral para EEUU. EEUU apenas incursionó en el campo inglés. Es su oportunidad de tomar el control.
Amerika takımı için bir karışıklık söz konusu gibi şimdiki pozisyonu kesinlikle ingiltereye vermemeleri gerekiyor evet topu aldı ve ortaladı vuruşunu yaptı ve
Tiene los nódulos de la mononucleosis, la marca del anillo se quita a los 3 meses, la cirugía le dio una cicatriz lateral que se le da los niños de menos de 6.
Ve ayrıca... üç farklı tür kedi görebiliyorum.
Pelé, que en su carrera nunca hube tenido una contusión más grave tiene una distensión muscular dejando a toda la nación brasileña bastante preocupada. Yo hice algunas pruebas intentando abrir las piernas pero cuando hacía el movimiento lateral, era un problema serio.
- Biliyor musun, ben çocukken aynı bunun gibi bir mango ağacım vardı

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]