Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Latin
Latin Çeviri Türkçe
1,960 parallel translation
Cuando sugirió que yo era un tarado, tuve que explicar que la palabra deriva de las raíces latinas ad, "hacia", y mors, "muerte".
Bana bir ahmak olduğumu söylediğinde... Ona sözcüğün latin kökenden türediğini göstermeye mecbur hissettim kendimi. "Ölüm" sözcüğü ve yönelme zarfı "- e" ile birlikte, "ölümüne"
Yo leí en algún lugar que en realidad era latino.
Ben bir yerde aslen Latin olduğunu okumuştum.
Correcto, ¿ cuántos empresarios negros y latinos hay en su grupo?
Tabi. Acaba bu nüfuzlu grubunuzda kaç tane zenci veya latin işadamı bulunmakta?
Estoy aquí con unas latinas que tienen las mejores tetas... que ya vi en mi vida, y mi torta de cumpleaños está toda esparcida por encima...
Burada kocaman göğüslü Latin Amerikalı yavruları var,... ki daha önce böylesini görmemişindir... ve doğum günü pastamın her tarafı kaygan...
Del latin "extra", que significa fuera y también, muy acertadamente, al lado o por encima de.
Latince dışında demek. Aynı zamanda uygun olarak, yanında veya ek olarak demek.
Kayla, Tila Tequila no es latina.
Kayla, Tila Tequila, Latin değil.
Mi rutina tiene un estilo latino de hip hop y por más que lo intente, aún no lo entienden.
Gördün mü? Benim tarzım, Latin ve Hip-Hop figürleri içeriyor. Ve ne kadar denersem deneyeyim, onlar yine de anlamayacaklar.
Se me daba genial Latin en su momento.
Evet, günün geri kalanını Latince aydınlanmaya geçirdim.
Nunca estuve con una latina.
Daha önce hiç Latin bir kadınla birlikte olmamıştım.
Muchos latinoamericanos han visto una conexión directa entre el shock económico, que empobrece a millones de personas, y la tortura que se les inflingía a aquellos que creían en otro tipo de sociedad.
Latin Amerika'da yaşayan insanların çoğu, milyonlarca kişiyi etkileyen ekonomik şoklar ile başka türden bir topluma inananlar üzerinde yaygın hale gelen işkence arasında direkt bir bağlantı olduğuna inanıyor.
Muchos regímenes en América Latina violan los derechos humanos... incluyendo asesinatos, torturas, deportaciones, encarcelamiento sin juicio... utilizando las técnicas que probablemente han aprendido aquí.
Latin Amerika'da insan haklarını ihlal eden pek çok rejim var. Siyasi cinayetler, işkence, sürgün, yargısız infaz,... bunların hepsi o okullarda öğrendiklerin tekniklerden bazılarını içine alıyor.
Estos experimentos en latinoamérica han llevado a Friedman y sus seguidores... a enfrentarse a un grave problema ideológico.
Latin Amerika'daki bu ilk deneyler Friedman ve yandaşlarına ciddi bir ideolojik sorun sundu.
La aventura estaba a punto de comenzar, porque cuando llegamos a Latinoamérica daba la impresión de que algo estaba a punto de explotar.
Macera başlamak üzereydi çünkü Latin Amerika'ya gittiğimizde, patlamaya hazır bir şeyin kıyısındaymışsın hissine kapılıyorsun.
El público latinoamericano siempre es genial.
Latin America seyircilerinin harika olacaklarını bilirsin.
DÍA 31 46450 kilómetros Brasil fue el primer sitio de Latinoamérica, cuando vinimos al Rock in Rio.
Brezilya, bizim için Rock in Rio'yu yaptığımızda Latin Amerika'nın başladığı yer.
Las recibo de las personas que odian tener un abogado público latino
Latin bölge savcısından hoşlanmayanlar gönderir.
Asesinó a un policía, creó la pandilla latina de drogas más grande de Washington.
Adam bir polisi öldürdü. DC'deki en saldırgan Latin çetesini o kurdu.
Arruiné las vidas de muchos jóvenes latinos chicos que podrían haber tenido una oportunidad.
Bir şansı olabilecek bir sürü Latin gencinin hayatını mahvettim.
- ¿ Ah, no? Los latinos somos muy protectores y literales.
Latin kökenliler çok korumacı ve sözlerinin eri kişilerdir.
Y tienes ese sexy atractivo latino que atrae hacía ti como un imán.
- Evet. Ve bir de insanı ana gemiye çekiyormuş gibi çeken seksi latin bakışları var.
Revisad vuestros archivos y encontradme un hombre latino... que sepa algo sobre el dinero, que pueda haber perdido a su mujer, y que se parezca a éste.
Dosyalara bakın ve karısını kaybetmiş para konusunda bilgi sahibi ve böyle görünen, Latin kökenli birini bulun.
No, son miembros de una banda hispana.
Onlar Latin çete üyeleri.
María Delgado era una estudiante graduada de 23 años, competidora de tri-atlón.
Maria Delgado 23 yaşında latin, yüksek lisans yapan bir triatloncu.
La... la acabo de ver La chica latina de la tienda.
Mağazada gördüğüm Latin piliç.
La chica latina de la tienda.
Mağazadaki Latin piliç.
El de la casa de empeños dijo que había una mujer latina en la tienda cuando la asaltaron...
Rehinci, dükkanı soyulduğunda Latin bir kadının da orada olduğunu söyledi.
El prestamista dijo que vio a mujer latina persiguiendo a la sospechosa, ¿ Y unas horas después la ve en el precinto?
Rehinci, hırsızın arkasından koşan Latin bir kadın gördüğünü söyledi, birkaç saat sonra da onu karakolda gördü.
Esa es una pregunta muy astuta, mi amigo latino
Bu çok kurnaz bir soru, benim Latin arkadaşım.
Trayendo juguetitos a los espías de América Latina.
Latin Amerikadaki kaçıklara oyuncaklarını götürüyordur.
Es de Séneca, la cita más famosa en Latín.
Bu Seneca, meşhur bir latin sözüdür.
Desde Laredo hasta Tijuana millones de latinoamericanos se congregan a lo largo de la frontera con EEUU.
Laredo'dan Tijuana'ya milyonlarca Latin Amerikalı, Birleşmiş Devletler sınırında toplanıyor.
Lo siento. Ambas víctimas eran hombres de habla hispana en sus 40.
İki kurban da 40'lı yaşlarında Latin asıllı erkekler.
Sabemos que ha estado asesinando a hombres hispanos como sustituto.
Latin asıllı erkekleri hedef aldığını biliyoruz.
De acuerdo, tenemos 6 fechas en las cuales operó a hombres hispanos la misma noche que un paciente menor de 20 murió.
Pekala, Latin asıllı birini ameliyat ettiğiniz... ve aynı gece 20 yaş altı birinin öldüğü 6 tarih var.
Una de las victimas era hispana.
Kurbanlardan biri Latin asıllıydı.
Son marcas de acento para representar sonidos que no son latinos.
Bunlar sesleri belirleyen aksanlar. Latin dillerine pek benzemiyor.
Juanita Jiménez, la joven mujer latina de la que hablamos, antes de morir, le plantó bastante cara... y tenía un poco de piel y sangre en las uñas.
Juanita Jimenez, Konuştuğumuz küçük latin kadın, Ölmeden önce iyi bir dövüş çıkardı
La inscripción en latín de debajo debería decir,
Latin ibare şöyle olmalıydı.
Una mujer hispana está saliendo por la puerta trasera, esta huyendo!
Latin bir kadın arka kapıdan çıktı. Kaçıyor.
En las piedras hay inscripciones rúnicas, muy parecidas al Latín.
Taşların üzerinde, kullandığımız Latin alfabesine benzeyen Runik yazıtlar mevcuttur.
Un trasero latino, en serio.
O güzel Latin kıçı var sende.
Fue construido con la idea de, como, seducción latina, referencias españolas.
Benim fikrime göre baştan çıkarıcı bir Latin yaratmalıydık. İspanyollardan referans alarak.
Mi amigo latino dijo, " no, con eso se podría bailar.
latin bir arkadaşım ise, " hayır, bence bunda dans edebilirsin.
Hay un presidente negro y un latino en la corte suprema.
Ya tabi zenci bir başkanımız ve latin bir yüksek mahkeme başkanımız var herhalde
Y estaba esperando, que en vez de un Papa Alemán hicieran algo bien cool como un Papa Latino Americano, hombre.
ve umuyorum ki, Alman bir Papa dan sonra, daha enterasan bir şey yapmayı tercih edeceklerdir Latin-Amerikalı bir Papa gibi, adamım.
Y en base a eso... criminalística estaba segura de que es miembro de... una pandilla hispana, conocida como Norte 14.
Ve size söylediğime dayanarak,... Cinayet masası, onun Latin Amerika'ya ait Norte-14 olarak bilinen çetenin üyesi olduğunu doğruladı.
Me llaman "sudaca de mierda"...
Bana "Lanet Latin Amerikalı" ve "Kıllı Fare" diyorlar.
Trajimos a este instructor de baile latino y dijo "Este ritmo, ahora mismo es la samba"
.. bu latin dans tarzını seçtik..
Sí, y otra vez, disculpas por el atraso, y, uh...
Ve tıpkı bilge bir Latin hakim gibi.
La historia cuenta que Faetón era un hijo del Sol quién quería convertirse en el Sol por un día.
Latin mitolojisi Oved, Phateon'un hikayesini anlatır, bu aslında ıblis ya da Tiamat gibi aynı gezegene verilen başka bir isimdir
Este idioma también se encuentra en miles de sitios prehistóricos de Nueva Inglaterra y muchos otros estados norteños que tienen inscripciones, gravados y motículos creados por marinos druidas que datan hasta el año 800 antes de Cristo. "
Amerika'nın Kanada ve Latin Amerika dahil neredeyse her bölgesinde bundan 2500 yıl önceye ait, çeşitli Avrupa ve Akdeniz dillerinde yazılmış kitabeler bulundu. William Comynus Beaumont'un yazdığına göre :