English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Latino

Latino Çeviri Türkçe

739 parallel translation
Esa noche, en el Barrio Latino.
O gece Latin Quarter mahallesinde.
Para citar un refrán latino...
Eski bir Latin deyimine gö- -
En Nuevo México, los turistas quieren imbuirse del encanto latino.
Turistler New Mexico'ya geldiğinde latin cazibesinde yuvarlanmak isterler.
- Oh! - Tuttle, el amante latino.
Tuttle, Latin sevgili.
No me lo diga : su chico inaugura en el barrio latino.
Senin harika çocuğun çıkacağı turneden haberim var.
Marius había hecho amigos entre las juventudes del Barrio Latino, y empezó a frecuentar a los grupos revolucionarios.
Onu kaybedersek, en kötüsüne hazır olalım. Her şey 1789'dan öncesine geri döner. Marius Latin Mahallesinin cömert gençleriyle arkadaşlık kurmuştu.
Apuesto a que es algún holgazán del Barrio Latino
Bahse girerim, Latin Quarter'daki serserilerden biridir.
"Paul me llevó a una especie de club en el Barrio Latino, " un sitio llamado L'Association. "
Paul beni Quartier Latin'de "Birlik" adında bir gece kulübüne götürdü.
Vino con Mag Wildwood no el latino atractivo el otro... el que parece un cerdo.
Mag Wildwood'la beraber gelmişlerdi. Latin görünümlü olan değil, diğeri. Domuza benzeyen.
El Barrio Latino está a unos cinco minutos por metro.
Latin Quarter bölgesi, trenle beş dakika.
Sí, el barrio latino.
Evet Latin Quarter.
- ¿ El latino?
- Latin herif mi?
Además, debía proporcionar la música de la Pasión para las Vísperas en Viernes Santo. Finalmente el Kirie y el Gloria, y el Sanctus, eran a veces ejecutados en música, y también el Magníficat latino para Navidad.
Ayrıca Kutsal Cuma'nın akşam duaları için Passion müziği, zaman zaman Kyrie ( dua ), Gloria ( şükran duası ) ve Sanctus ( ilahi ), ve Noel için Latin Magnificat çalınırdı.
Se llama : "El latino de Manhattan"
Manhattanlı bir Latin.
Viene muy bien darse aires de amante latino.
Latin atmosferi yaratmanın karşılığını aldığımızı gördük.
- Amante latino.
- Latin aşık.
Latino, Tirones, Hombros.
Yonkers! Shoulders! Bronx Charlie!
¿ Bailas el hustle de Nueva York o el latino?
New York figürünü mü yapıyorsun, yoksa Latin mi?
- Déjame enseñarte el estilo latino.
- Sana Latin hareketini göstereyim.
Es su costado latino.
Ne de olsa Latin kanı taşıyor.
Suena muy latino... Puede ser la conexión mejicana.
Kulağa çok Latin geliyor.
Es muy latino.
Bilirsiniz, tipik bir Latin işte. Yukarı çıkalım mı...
Enséñale a este latino a golpear gruñendo.
Bu Latin aptala nasıl yumruk atıldığını göster. Göster ona.
Hace unos años... tenía un estudio en el Barrio Latino, pero cuando mis padres murieron... quise conservar los libros y los muebles tal como estaban.
Birkaç yıl önce Latin mahallesinde bir stüdyo dairem vardı. Ama bizimkiler ölünce, tüm kitap ve mobilyaları olduğu gibi bırakmak istedim. Eskisi gibi.
En un inmigrante latino millonario que no puede parar de hablar...
Sonradan görme zengin bir göçmen oldun. Artık varsa yoksa...
¿ A quién coño llamas "inmigrante latino", señoritinga?
Sen kime "göçmen" diyorsun be? Boş kafalı beyaz!
Lombard quiere que me ocupe del negocio negro y latino.
Lombard benim siyahların ve latinlerin tezgahlarına bakmamı istedi.
Hiciste el acto del latino macho apasionado... - y saliste de la casa, ¿ verdad? - Sí, sí.
Gittin sıcak kanlı maço Latin numarası çektin, ve evden fırtına gibi çıkıp gittin değil mi?
El sospechoso es latino, de metro y medio.
Şüpheli ; Latin, 1.60 boylarında.
Lleve a nuestro camarada latino al coche.
Latin yoldaşımızın arabaya binmesine yardım edin.
Hallé este transmisor en una tienda del Barrio Latino.
Bu verici Latin mahallesinde küçük bir mağazadan aldım.
Y ahora, un fuerte aplauso para nuestro latino de Troy's :
Bu böcekleri, kolumun üzerine kim koydu? Kimmiş, Steve?
Y ahora, un fuerte aplauso para nuestro latino de Troy's :
Ve şimdi bayanlar latin aşığımıza büyük bir Troy hoş geldini diyelim.
- Eso es del Latino vir.
- "vir" den gelen latince bir kelime.
Cuentan que Roger y Sally fueron a buscar algún lugar íntimo mientras Irene, la mujer de Roger, bebía y alternaba con el playboy latino más interesante y exótico de la sociedad.
Ve böylece Roger ve Sally tenha bir buluşma yeri aramaya başladılar. Bu sırada Roger'ın karısı Irene sosyetenin en ilginç ve egzotik Latin playboyuyla içki içip hoşça vakit geçirmekle meşguldü.
Eres la graciosa que vimos la noche que le disparamos a este latino en el callejón.
Şu kötü kız arka sokakta yabancıyı vurduğumuz gece tanıştığımız kız.
"Ranúnculo" es latino para el botón de oro.
"Ranunculus" düğün çiçeğinin Latince adıdır.
Odio dividir el fenomeno gastronomico con un latino... pero no estamos en horario aún.
Büyük Latin gurme konuşmalarından nefret ederim... Ama zamanımız var..
El día que le creas a un maldito traficante latino en vez de a un policía como Mike, ese día entregaré mi placa.
Uyuşturucu satıcısı bir herifin lafına inanıp Mike gibi bir polisi karşına aldığın gün, rozetimi teslim edeceğim gündür.
Y este latino, Valentín, qué maldito lunático.
Bir de ruh hastası Valentin var.
¿ De quién estamos hablando, de Bobby Tex, un latino soplón?
Ne saçmalıyoruz biz? Bobby Tex gammazcının teki.
¿ Sabes cuánto hace que te buscaba, latino soplón?
Seni ne zamandır aradığımı biliyor musun?
Fuiste tú mismo, para variar. Te mojaste, no como un latino de ésos.
Kendini o karmaşaya attın ve bowling topu gibi insanları devirdin.
- Soy latino y lo disfruto.
- Latin kökenliyim ve bunu seviyorum.
Un poco de ritmo latino haz algo de justicia.
Latin ölçüsü bunu daha güzel yapabilir.
Se divierten en el Barrio Latino
Quarter Latin'de, bazılarının nasıl eğlendiğini bilseniz.
Algo con ritmo latino.
Latin tınılı bir şey.
En cualquier momento, un latino... - Va a entrar diciendo que es su esposo.
Aslında şu anda bile, iri bir Latin girip kızgın koca rolü yapabilir.
Arreglado para español latino por PROYECTO GÉNESIS.
Çeviren : Pınar Çağlayan
Virtudes que reflejan similitudes y reciprocidad que han sido olvidadas eso que Goebbels denomina "el aspecto prusiano" de Benito Mussolini y lo que nosotros llamamos "el aspecto latino" de Adolf Hitler.
Almanların Benito Mussolini'nin bunalımlı yönü dediği şeyle bizim Adolph Hitler'in sanatçı yönü dediğimiz şey.
Tonterías de macho latino.
Latin maçosu lafları işte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]