Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Laughing
Laughing Çeviri Türkçe
63 parallel translation
Pobre pequeñín Laughing Gravy.
Zavallı minik "Laughing Gravy".
¿ Qué pasa con Laughing Gravy?
Peki ya Laughing Gravy?
No quería dejar a Laughing Gravy.
Laughing Gravy'den ayrılmak istemedim.
Tu esposa quiere hablar contigo.
[Laughing] Karın seninle konuşmak istiyor.
Lattimer, seis.
[Laughing ] [ Man] Lattimer, altı.
There's a place for people like you who go around laughing for no reason at all.
Sizin gibi insanlar için, hiç neden yokken gülüp dolaşabilecekleri bir yer var.
No le ha hecho ni un rasguño, sabía que no podía hundirlo.
[Laughing] Onu çizemedi bile. Onu batıramayacağını biliyordum.
♪ But the porpoise is laughing ♪
# Ama yunus gülüyor
You'll still be in the circus when I'm laughing, laughing in my grave.
Ben gülmekten ölürken, hala sirkte olacaksınız siz.
Alguien hizo una pintura a partir de fotos que no fueron lo suficientemente bueno para Reír Boy.
Birisi, Laughing Boy için yeterince iyi olmayan fotoğrafların resmini çizmiş.
Les aconsejo Laughing Boy en la de las cuatro.
Saat 16 : 00'da Komik Çocuk var. Tavsiye ederim.
Laughing Boy en la de las cuatro. Siete a una.
Komik Çocuk, saat 16 : 00'da.
Laughing Boy ha ganado siete a una.
Komik Çocuk bire yedi kazandı.
Pero más en la dirección de El Hombre que Ríe O Raise High the Roof Beam, Carpenters, Nothapworth 16 orseymour :
Ama daha çok "The Laughing Man" veya "Raise High the Roofbeam, Carpenters" ayarında olanları ; "Hapworth Sixteen" ya da " Seymour :
"Cómo ríen los vientos, ríen con todas sus fuerzas..." "ríen y ríen durante todo el día que pasa."
How the winds are laughing, they laugh with all their might... laugh and laugh the whole day through...
HELEN : [ ] Laughing Now, tenemos sólo la cosa para usted.
Elimizde tam senin için bir şey var.
Hill Boy y Laughing Water sigue corriendo en tercer lugar.
Tepeoğlu ile Gülen Su üçüncülük için yarışıyor.
# Well, I can't keep from laughing
# Well, I can't keep from laughing
ROFL ( Roll on Floor Laughing = Tirarse al piso riendo ).
K-o-m-i-k
# Laughing myself to sleep
# Uyurken kendime gülerim.
You'll still be in the circus when I'm laughing, laughing in my grave.
Ben mezarımda gülerken, hâlâ meydanda olacaksınız siz.
Riendo dormido despertar solo
Laughing asleep Waking alone
Ahora por las calles de Salon podemos caminar sonrientes.
Now, we can walk through Salon laughing.
Pero vamos a ir al arrollo en Laughing Gap.
Fakat sonra Laughing Gap nehrine gideceğiz.
Si estuvieran a la mitad de "El caballero sonriente", se perderían y comenzarían a organizar por colores los zapatos del armario.
The Laughing Cavalier yüzünden arada kalmışlar, ardından uzaklaşıp ayakkabılıklarını boyamaya başlamışlar.
Igual debería intentar decir algo gracioso ahora, pero no estoy seguro de cómo hacerlo.
 ™ ş so much love, the kids are laughing... â ™ ş. Muhtemelen bunu deneyip sana komik bir şey söylemeliyim fakat bunu nasıl yapacağımdan emin değilim.
¡ El bailarín Laughing Tiny!
Minik dansçı!
Laughing Que fue peligroso.
Tehlikeliydi.
Laughing Tan apenado.
Çok üzgünüm.
¡ Laughing Come Adelante!
Hadi!
Laughing Oh, no le atine a la pared.
Duvara çarpma.
Laughing Éste es gonna sea bueno.
Bu harika olacak.
Laughing que pensé Le di tanto cuarto, Y todavía conduje Bien sobre la cuneta.
Çok fazla yer verdim galiba, ve hâlâ bordürlerin üzerinden geçtim.
Laughing Oh, esto no es bueno.
Bu iyi değil.
Laughing Oh. Oh, eso se vio tan cercano.
Çok yakındı.
Laughing Eso es impresionante.
Çok etkileyici.
El gremio de asesinos de jugadores... ¡ Laughing Coffin!
Suikast Loncası... Gülen Tabut!
Hetty : Laughing Oh, Dios Mío.
Tanrım.
Laughing Demasiado ayuno.
Çok hızlı.
¡ Laughing que soy gonna le trae!
Seni yakalayacağım!
Madera : Laughing Oh, él casi lo lanza.
Az kalsın takla atıyordu.
Laughing Ese fue odio genuino.
Bu tam bir nefret.
Laughing Oh, él casi lo lanza.
Az kalsın tepetaklak oluyordu.
¡ Vamos! Laughing
Hadi!
Laughing Usted simplemente?
Kestirdin değil mi?
¿ Laughing Qué?
Ne?
[All Laughing]
Evet, herkez...
[Laughing] Oh, Frank!
Oh, Frank!
[All laughing] Crédulo.
Saf.
Laughing Oh.
Oh.
¡ Laughing Oh! ¡ Cho! ¡ Cho!
İşte bu!