Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Liang
Liang Çeviri Türkçe
262 parallel translation
¡ Liang!
Liang!
¿ Qué te puede ofrecer el pobre Liang?
Gariban Liang ile ne yapacaktınız ki?
¡ Tenemos que seguir a pie, Liang!
Burada inmeli, yürümeliyiz Liang!
Te presento a la Srta. Yang y al Sr. Liang.
Hong Kong'tan Bayan Yang ve Bay Liang'la tanış
Liang.
Liang
El quinto hermano Liang Shen practica el Estilo del Sapo.
5.'si ise Liang Shen Kurbağa Stilinde ustadır!
Meng y Liang no conocieron a los otros hermanos.
Meng ve Liang önceki... 3 öğrenci ile tanışmamıştır
La Sra. Liang tiene un carácter difícil.
Bayan Liang gerçek bir cadı.
Necesita una relación con alguien de su edad. - ¿ Como la Sra. Liang?
Onun gerçekten ihtiyacı olan şey onun yaşında arkadaşlar Bayan Liang gibi.
Dice a pequeña Shan que su abuela cocina peor que su madrea.
Shan-Shan'ın dediğine göre Bayan Liang'ın yemekleri, annesininkinden bile kötüymüş.
- Encantada.
- Merhaba, Bayan Liang.
Señora Liang.
- Jia-Chien.
Quizá a casa de la Sra. Liang.
Büyük ihtimalle Bayan Liang ile konuşuyordur.
Según la Sra. Liang, tiene mucha luz y además está bien ventilado. Éste sería el lugar perfecto para una bicicleta estática.
Bayan Liang, bu odanın havadar olduğunu ve iyi ışık aldığını ve egzersiz bisikleti için çok uygun olduğunu söylüyor.
A él no creo, pero a la Sra. Liang seguramente sí.
Aslında istemiyor. Ama sen almazsan, Bayan Liang alacak.
- ¿ La Sra. Liang
- Bayan Liang? - Büyük ihtimalle.
- Sra. Liang.
- Yurtdışına mı taşınıyorsun?
Querida Liang, no sé si he cuidado bien de Jan-Rong y Shan... pero lo que sí puedo asegurarle... es que mientras el viejo Chu siga en este mundo... madre e hija nunca pasarán hambre ni frío... y nuestra casa siempre estará abierta para recibirla a Vd.
Jin-Rong'a ben bakmadım ama yemin ederim ben, İhtiyar Chu, hayatta olduğum sürece ikisinin de ne aç ne de açıkta kalmalarına, izin vermeyeceğim ve yeni evimin kapısı size her zaman açık.
El sospechoso es Chu Kwok-man, el famoso jefe de la mafia de Liang.
Şüpheli Liang mafyasının tanınmış patronu, Chu Kwok-man,
¡ Liang Ching!
Liang Ching!
Liang, trae toallas calientes.
Liang, sıcak havlu getir.
Una película de TSAI MING-LIANG
BİR TSAI MING-LIANG FİLMİ
TSAI Ming-Liang,
TSAI Ming-Liang
Tsai Ming-Liang
Tsai Ming-Liang.
Copió los árboles de Guo Xi, las rocas de Huang Gong-wang y las flores y los pájaros de Lin Liang.
Guo Xi'nin ağaçlarını, Huang Gong-wang'ın kayalarını ve Lin Liang'in çiçek ve kuşlarını kopya etmişti.
Su hermano Liang se le unió hace poco. Ambos están metidos en negocios sucios.
Geçenlerde, kardeşi Liang da ona katıldı ve kanunsuz işlerde boy göstermeye başladı.
Bien, Liang.
Liang, siz de öyle gibisiniz?
No estoy de acuerdo, señorita Liang.
Aynı fikirde değilim, Bayan Liang.
Olvídese de políticos arcaicos y dígale eso a los proyectos de Liang.
Eski politikayı unutun ve kendiniz ile şehriniz için Liangs projesine evet deyin.
Me encontré al señor Liang en los muelles de Keelung.
Bay Liang ile Keelung'daki rıhtımda buluştum.
¿ Te refieres al señor Liang que huyó de Japón cuando el Movimiento de Reforma se desmoronó?
Yani, Reform Eylemleri hüsranla sonuçlanınca Japonya'ya kaçan Bay Liang'den mi bahsediyorsun?
El señor Liang habló durante una hora y escribió cuatro poemas,... y los encontramos profundamente conmovedores.
Bay Liang bir saat kadar konuştu ve dört tane şiir yazdı. Şiirleri oldukça dokunaklı bulduk.
Iré con el señor Liang a Taichung, y luego regresaré al norte.
Bay Liang ile Taichun'a gidip daha sonra kuzeye döneceğim.
Durante mis viajes con el señor Liang,... conocí a mucha gente.
Bay Liang ile birlikte olduğum seyahatlar esnasında birçok insanla tanıştım.
El señor Liang dice que China no estará preparada para ayudarnos a separarnos de Japón hasta dentro de otras tres décadas.
Bay Liang'ın dediğine göre insanlarımızın Japonya'dan ayrılmalarına Çin'in yardım edebilmesi için en az 30 yıl gerekliymiş.
Ayudaré al señor Liang con su proyecto para el periódico.
Bay Liang'a gazete projesinde yardımcı olacağım.
"Hace un día que he llegado a Tokio para unirme al señor Liang".
"Tokyo'ya Bay Liang'dan bir gün önce vardım."
"Pensando en el poema del señor Liang, no pude evitar derramar unas lágrimas".
"Bay Liang'ın şiirini düşünürken gözyaşlarıma engel olamadım."
Si tu padre no fuera el Rey de Liang. Seguramente no te estaría hablando con tanto comedimiento.
Eğer baban Liang Kralı olmasaydı kendimi tutmaz ağzının payını verirdim!
Halagaste al Rey de Liang para que te dejara casar con su hija.
Liang Kralına dalkavukluk yapıp kızıyla evlenmeyi başardın.
Liang estaba en su camino hacia Yan.
Liang, Yan yolunun tam üzerinde bir yerdi.
Pero con Liang al borde del abismo los guerreros Mozi aún no habían llegado.
Ancak Liang'ın tehlikenin sınırında dans ettiği haberi Mozi savaşçılarına henüz ulaşmamıştı.
Liang.
Liang!
Ya ha vuelto la Sra. Liang.
Bayan Liang geri döndü.
- Mucho sí.
- Bayan Liang!
¿ La Sra. Liang?
Bayan Liang?
- Adelante.
- Jin-Rong, Bayan Liang.
Ahora quiero brindar por Vd.
Senin için kadeh kaldırmak istiyorum Liang Teyze.
Liang, trae un poco té.
Liang, biraz çay getir.
Liang, trae una toalla caliente.
Liang, sıcak bir havlu getir.
Muchas gracias, Dr. Liang.
Çok teşekkürler, Dr. Liang