Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Lulu
Lulu Çeviri Türkçe
833 parallel translation
¿ Qué hace Lulu?
Lulu ne yapıyor?
¿ Por qué no te casas con Lulú, Padre?
Neden Lulu ile evlenmiyorsun baba?
¿ Dónde está Lulu?
Lulu nerede?
¡ Ahora me casaré con Lulu!
Şimdi seninle evleneceğim Lulu.
Sería un autentico sinvergüenza si no pusiese una rosa en el lecho conyugal de Lulu.
Küçük Lulu'mun gelin yatağına gül sermeseydim haklı bir hain olurdum.
¡ Lulu!
Lulu!
Hey, Lulu.
Hey, Lulu.
Lo dices por Lulu.
Biliyorum... Lulu'yu kastediyorsun.
Sí, quiso meterse en la conversación con Lulu.
Lulu ile olan konuşmama burnunu soktu.
Está dejando a Lulu muy bien acomodada.
Benim Lulu'ma bakıyor.
Voy a vender los cuadros que Legrand le dio a Lulu.
Legrand'ın Lulu'ya verdiği tablolar.
Legrand se los dio a Lulu, así que son míos.
Lagrand onları Lulu'ya vermiş, yani benim oluyorlar.
- Lulu no es un nombre.
Lulu... O da uygun bir isim değil.
Tengo una idea. Dirás que son de Lulu, pero la llamarás Clara Wood.
Neden onları Lulu'nun yaptığını ama adının Clara Wood olduğunu söylemiyorsun?
¿ Qué tal Lulu?
Lulu nasıl?
No me hables de Lulu, no me hables de Lulu...
Şu Lulu meselesini kapat, duydun mu?
¿ Qué quiere que le diga? No puedo decirles que maté a Lulu sólo para complacerles.
Sadece sizi memnun etmem için itiraf etmemi istemiyorsunuz, değil mi bayım?
Usted mismo confiesa, que aquella noche Lulu pidió que le rindiera cuentas. Según mis datos, desembocó en una violenta discusión.
O gece Lulu'nun senden para istediğini itiraf ettin ve bana aktarıldığına göre oldukça şiddetli bir şekilde tartışmışsınız.
Lulu nunca me habló de él.
Lulu bana bundan hiç söz etmedi.
Era una chica muy guapa, Sr. Juez. - Una chica muy guapa.
Lulu güzel bir bayandı.
Ahora Sr. Juez, si insiste tanto en que yo haya matado a Lulu... -... no puedo contrariarle.
Şimdi, Lulu'yu öldürdüğüm konusunda ısrar edecekseniz sizle zıtlaşmak istemem.
Ya, se empieza gastando bromas, como dice, y se acaba por matar.
Evet, işe fırıldak çevirmeyle başladın ve en sonunda birini öldürerek noktayı koydun. Lulu'dan mı bahsediyorsunuz?
- Lo dice por Lulu...
Kapıcının ifadesine göre...
Hasta luego, Lula, te mandaré una postal.
Hoşça kal, Lulu. Sana bir kart atarım.
¿ Quién es esa Lulu Ballard a la que me apuntaste?
Listesinde adım yazan şu Lulu Ballard nerede?
Gracias, Lulu.
Teşekkür ederim Lulu.
No traigas más periódicos, Lulu.
Hatırlarsan, gazeteyi yasaklamıştım Lulu.
Pero juntos gobernaban la Riviera con el permiso de la titular del copyright, Lulu McGee
Ama birlikte sosyete yazarı Lulu McGee'nin marifetiyle Riviera'yi idare ediyorlardı.
Lulu McGee dirige la jet set internacional
Sosyeteyi Lulu McGee yönetiyordu.
Lulú intentaba atraer nuestra atención en un juego de palabras
Lulu bir kelime oyunu öğretmeye çalışıyordu.
Mi querida Lulú, hay condes y condes así como hay reyes y reyes
Sevgili Lulu, kraldan krala olduğu gibi konttan kontada fark vardır.
A ver, ha tenido a Lulú...
Bir bakalım. Lulu vardı.
Y Lulú, y Fifí, y Rosita Chiquita...
Ve Lulu ve Fifi ve Rosita Chiquita ne...
Señora Lulú, está aquí su cliente, el notario. Espera en la 7. Vale, ya voy
Madam Lulu, müşteriniz, şu noter olan 7 numarada bekliyor.
Pero... Ya arreglaremos el precio.
Lulu'nun resmini yapıyor.
Mi Eva actual es una belleza.
Şimdiki Havva'mın adı Lulu.
Se llamaba Lulu Bains.
Lulu Bains adında bir kız.
A Lulu Bains, mi prometida, mi futura novia, medio desnuda en brazos de su amante, un tahúr de Chicago.
Lulu Bains, nişanlım, eşim olacak kişi, yarı çıplak, Chicago'lu hilekâr aşığı ile sarmaş dolaş.
- Pero Lulu, están al llegar.
- Ama, Lulu, gelmek üzereler.
¿ Te redimió a ti, cariño?
Lulu, seni kurtardı mı, tatlım?
La pequeña Lulu, la pobre incauta.
Ben, küçük hanım Lulu, çocuk oyuncağı.
Se llama Lulu Bains.
Adı Lulu Bains.
- Lulu no me rechaza nada...
- Lulu beni hiç reddetmez, efendim.
Voy a ver a dónde estamos parados con Lulu.
Şimdi gidip, Lulu'yla ne yaptığına bakacağım.
Y aquí vive Lulu desde hace 3 meses...
Lulu 3 aydır burada yaşıyor.
- Pues Lulu.
Ya Lulu?
- ¿ Cómo se llama Lulu?
Tam adı ne?
Pero les juro, les juro que no soy culpable.
Yemin ederim ki Lulu'yu ben öldürmedim.
Les juro que yo no maté a Lulu, no la maté.
Ben yapmadım.
¿ Qué haces, Lulu?
Neler oluyor!
Ahora está pintando a Lulu, una maravilla.
Mükemmel!