Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Lupus
Lupus Çeviri Türkçe
392 parallel translation
Homo homini lupus, Eso es, como tú sabes, que el hombre es un lobo para otros hombres.
Homo homini lupus yani, erkek erkeğin kurdudur.
Cultivos, fecal, lupus, ECG. Todo negativo. Sin embargo, había rastros de proteína en la orina.
Ama her nasılsa idrarında proteine rastlanmış.
- Canis lupus. - ¿ Canis lupus?
- "Kurt dokusu." - "Kurt dokusu." mu?
El pelo de un maldito Canis lupus.
Kahrolası bir Kurt Dokusu kılı.
Le pegaste como a Lupus.
Ona iğne yaptılar, tıpkı Lupus gibi.
Lupus, el perro de mi hermano de Marsella. Le pegaste porque mordía.
Lupus, Marseille'deki kardeşimin köpeği.
Lupus era un perro que echó la policía.
Lupus polis köpekliğinden atılan bir köpek.
Entonces, cuando mi hermano salió de la cárcel, lo recogió en la comisaría, ¡ pero Lupus mordía que se las pelaba!
Biraderim hapisten çıktığında karşılamaya gitmiştik Lupus ondan nah bu kadar bir parça aldı.
Una agencia gubernamental ordena realizar un informe biológico, para justificar científicamente la exterminación del supuesto culpable... una criatura conocida por historias, mitos y leyendas como un feroz asesino :
Hükümet yetkilileri, bu yok oluşa neden olan muhtemel şüphelinin efsanelerin ve mitolojinin vahşi yırtıcısı Canis Lupus - Kurt olduğunu kanıtlayacak bilimsel bir rapor hazırlanmasını istedi. Koşulların son derece sert olması sebebiyle hiçbir bilim adamı kurtların, Ren geyiklerine saldırıp öldürmesini gözlemleyemedi.
Mis instrucciones son rastrear un espécimen de Canis Lupus, despacharlo con un rifle y examinar el contenido de su estómago.
Talimatlarıma göre bir Canis Lupus'u izleyip tüfekle öldürmem ve midesindekileri incelemem gerekiyor.
Canis Lupus Arcticus.
Canis Lupus Arcticus.
Y así me concedió espacio para la Base Lupus 1.
Böylece, Birinci Lupus Üssü için belirlediğim alanı bana bırakmıştı.
Todo el asunto del sustento alrededor de la Base Lupus 1... me ha desconcertado por completo.
Birinci Lupus Üssü etrafındaki yiyeceklere dair gizem beni tamamen hayrete düşürüyordu.
¿ Cómo pudo saber de la Base Lupus a menos que haya estado allí?
Oraya gitmediyse Lupus Üssü'nün yerini nasıl öğrenmişti?
Nos gusta que haya argumento.
Bayan Lupus, hikaye istiyor.
¿ Lupus?
Verem mi?
¿ Tengo lupus?
Deri veremi mi? !
Deprisa, Lupus.
Çabuk ol Lupus.
¿ Lupus? ¿ Es lupus?
Deri tüberkülozu mu?
Me diagnosticaron lupus el año pasado.
Geçen yıI deri veremi teşhisi kondu.
40 años, lupus tratada con prednisone.
Hasta 40 yaşında, deri veremi geçmişi var, prednizon tedavisi görmüş.
Una mujer con dolor en tórax, historia de lupus, insuficiencia renal.
Göğüs ağrısı, kadın. Deri veremi, böbrek yetmezliği.
Ha entrado con un historial de lupus, insuficiencia renal...
Deri veremi ve böbrek yetmezliği var, göğüs ağrısı çekiyor.
Yo, no sólo no estaba en la lista de invitados, sinó que Nelson el asistente de aparcamientos, Me dijo que me había echado de menos en "El luau para lupus".
Davetli listesinde olmadığım gibi park görevlisi Nelson beni deri veremlileri için yapılan Hawaii ziyafetinde göremediğini söyledi.
- Una mujer de 35 años con lupus.
- 35 yaşında bir lupus hastasına.
Luego le apareció el lupus.
Sonra lupus oldu.
- El Dr. Lupus lo sabe.
Lupus burada olduğunuzu biliyor.
- ¡ Dr. Lupus!
- Dr. Lupus...
Dr. Lupus, hola.
Dr. Lupus, merhaba.
- Ya me iba.
- Dr. Lupus...
- El Dr. Lupus dice... le ha hecho un trabajo genial.
- Evet. Ben de tam çıkıyordum. Harika bir iş çıkarmış.
Lupus eritematoso sistemático.
Sistemik lupus eritamatöz.
Lupus...
Lupus.
Era mejor que el Sr. Lupus.
Bay Lupus'tan çok daha iyiydi.
El lupus es muy grave.
Deri veremi çok ciddidir.
¿ Hacer el amor conmigo te sugiere un obispo con lupus?
Benimle sevişmek sana deri veremi olan bir piskoposu mu düşündürüyor?
Podría tener un brote del lupus con inflamación pulmonar.
Ciğerde iltihap toplanmasıyla deri veremi azmış olabilir.
El lupus hace que su sangre se coagule más fácilmente.
Deri veremi, kanının daha kolay pıhtılaşmasına neden oluyor.
Es una indicación de lupus activo.
İyi değil. Deri veremi bir göstergesi.
Tiene un brote agudo de lupus.
Akut deri veremi alevlenmesi.
El año pasado, tuve lupus.
Geçen yıl deri veremi oldum sanmıştım.
"Hay chances que alguien tenga lupus en el autobús"... miré alrededor, y era el único en el autobús.
Sanki otobüsteki deri veremli biri var. " Etrafıma baktım, otobüste tek ben vardım.
Tengo reescritos "Futura esposa", el "Lupus llamando", y el "celular".
"Müstakbel eş" i, "Deri veremi geri geldi" ve "cep telefonu" nu tekrar yazdım.
Me pidieron que no use la palabra "lupus"... a última hora- - lo cual- - lo cual está bien.
Bizden "deri veremi" lafını kullanmamamızı istediler son dakikada - - ama sorun değil.
Abro diciendo "lupus" y cierro diciendo "lupus" y que - - cómo haces- - ¿ Cómo bailas alrededor de eso?
"Deri veremi" diyerek başlıyorum, "deri veremi" diyerek bitiriyorum, ne olmuş yani - - bununla nasıl döktürebilirim ki orada?
¿ Podría ser lupus?
Deri veremi olabilir mi?
- Canis lupus.
- Canis lupus.
- No tiene lupus.
Deri veremi de yok.
Lupus.
Lupus!
Lupus, tráeme... Lupus.
Lupus, bana Lupus'u bulmanı istiyorum.
- Los canis lupus son... - Suena genial.
Harika.