Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Lydia
Lydia Çeviri Türkçe
2,925 parallel translation
Lydia, él es mi hijo, también.
Lydia, o benim de oğlum.
Lydia, Yvette y yo vamos a divorciarnos.
Lydia, Yvette'le boşanıyoruz.
No hay nada conveniente con nosotros, Lydia.
Bizim için mümkün olan bir şey yok ki, Lydia.
Quiero ser parte de su vida, Lydia.
Sadece onun hayatının bir parçası olmak istiyorum Lydia.
Hola, Lydia.
Selam Lydia.
Hola, Lydia, mira esto.
Lydia, şuna bak.
Lydia.
Lydia.
Esto me sorprende, Lydia.
- Bu beni şaşırtıyor Lydia.
Lydia, no es difícil.
Lydia, o kadar da zor değil bu.
Lydia, Lydia.
- Lydia. Lydia.
Lydia, vamos a...
- Lydia. - Lydia, hadi...
Tengo que revisar mis horarios.
- Programıma bakmam lazım. - Lydia, dinle.
Lydia, mira, he criado tres hijas.
Üç kız çocuğu yetiştirdim ben.
- Soy la Detective Lydia Adams. - Hola.
Ben Detektif Lydia Adams.
Ese es justo mi punto. Es exactamente mi punto, Lydia.
İşte ben de bunu diyorum, tam olarak bunu, Lydia.
Dios mío.
Aman Tanrım. Lydia, merhaba.
- Lydia. Hola. - ¿ Qué estás- -?
Burada ne yap -
Es precioso, Lydia.
- Çok güzel bir bebek Lydia.
Hola, Lydia. Oh...
Merhaba, Lydia?
¿ Lydia?
Lydia?
- ¿ Lydia, estás bien?
Lydia, iyi misin?
Emily, Heather... Ese chico que Lydia encontró en la piscina.
Emily, Heather Lydia'nın havuzda bulduğu çocuk...
Lo único que sé es que en el momento en que llegaste, fuiste directo por Danny, y tu hermano fue por Lydia.
Tek bildiğim buraya gelir gelmez sen Danny'yle ilgilenmeye başladın kardeşin de Lydia'yla.
Porque sabíamos que uno de ellos iba a ser importante para ustedes, y ahora sabemos que es Lydia.
Çünkü ikisinden birinin senin için önemli olacağını biliyorduk. Ve artık onun Lydia olduğunu biliyoruz.
Solo, Lydia, extiende tu mano, y...
Lydia, sen elini uzat yeter.
Lydia, concéntrate, ¿ por favor?
Lydia, konsantre olur musun lütfen?
Lydia, ¿ qué estás haciendo?
Lydia, ne yapıyorsun?
Lydia, se supone que estés escribiendo palabras, como en frases, algo así como una ubicación, algo que nos diga dónde está.
Lydia, kelime yazman gerekiyor cümle gibi, bir konum gibi. Onun nerede olduğunu anlatacak şeyler.
- Lydia, no tenemos tiempo.
- Lydia, vaktimiz yok.
Emily, Heather, el chico que Lydia encontró en la piscina... los tres eran vírgenes.
Emily, Heather, Lydia'nın havuzda bulduğu çocuk... Üçü de bakireydi.
¡ Eso era un bebé muerto cada día, Lydia, a diario!
Bu her gün ölen bir bebek demek Lydia, her gün!
Ya basta. Llamaré a Lydia y a Allison.
O zaman Lydia ve Allison'ı arıyorum.
Lydia, ¿ trajiste toallas limpias?
Lydia, yeni havluları aldın mı?
Lydia.
Lydia?
¿ Qué sucede, Lydia?
Ne o Lydia?
Lydia, ¿ qué haces?
Lydia.
DE LYDIA. NECESITO HABLAR.
Konuşmamız gerek.
Está bien, Lydia, yo no quería decir nada pero todo lo que estamos viviendo ya vivimos algo así, algo muy parecido.
Pekâlâ, Lydia. Bir şey söylemek istemedim... Ama tüm bu olanlar daha önce yaşadığımız bir olaya benziyor.
Lydia, lo siento, ¿ de acuerdo?
Lydia, özür dilerim, tamam mı?
Lydia, ¿ qué oyes?
Lydia, ne duyuyorsun?
- ¿ Dónde está Scott?
Scott nerede? Lydia, bak.
Así que esta noche, nada de Allison ni Lydia.
Yani bu gece Allison ve Lydia yok.
Está casado con Lydia, mi hija pequeña.
En genç kardeşim Lydia ile evli.
No veo que daño podrían hacer, y Lydia ama los bailes.
Bir zararını göremiyorum ve Lydia dansı çok seviyor
¿ Lydia?
- Lydia?
¿ Qué ha pasado, Lydia?
- Neler oldu, Lydia?
¿ Hay alguien en peligro? ¡ Lydia!
- Birisi tehlikede mi?
Lydia.
- Lydia.
Debes contarnos los hechos como los conoces. ¿ Lydia?
Bildiklerini anlatmalısın.
Lydia, mira, no vale la pena.
- Lydia, buna değmez.
Ella lo sabía, pero ninguna de ellas sabía sobre Lydia.
Ama hiç biri Lydia'yı bilmiyor.