Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Makin
Makin Çeviri Türkçe
65 parallel translation
MAKIN
MAKIN
# They been makin'me weary
* Bitkine çeviriyor beni *
# Oh, these troubled times They been makin'me weary
* Bu zor zamanlar bitkine çeviriyor beni *
# Well, if makin'love
* Eğer sevişmeler *
Es un pitillo.
"Makin" denilen şey, işte bu.
- ¿ Qué es un pitillo?
- "Makin" nedir?
¿ Te sabes Jugueteando? ¡ Rosie!
"Makin'Whoopie" şarkısını biliyor musun?
Cometes un error, Charlie.
It's a mistake, Charlie. You're makin'a mistake.
Samuel Edward Makin murió como vivió... en defensa de los valores nacionales.
Samuel Edward Makin yaşadığı gibi öldü... Amerika'yı korurken...
Porque Samuel hizo el sacrificio máximo.
Samuel Makin gerçek bir fedakarlıkda bulundu.
Sam Makin murió, amigo.
Sam Makin öldü, arkadaş.
Por lo tanto, estamos Makin'algunos cambios, ¿ eh?
Kanarya yemiş kedi gibi.
Ropa de diseñadores piratas, joyería de imitación, computadoras "Machin-tush".
Sahte bagajlar, imitasyon mücevherler, "Makin-tuş" bilgisayarlar.
Bueno, sé que tiene mucho mejor cuando me comenzó Makin'con su hermana.
Kardeşinle işi pişirirken kendimi bayağı geliştirmiştim.
Makin mi padre'visitarme Marquette en su lugar.
Babam onun yerine Marquette'i ziyarete götürüyor.
Makin'que una corona?
Sana taç yapıyorum.
Miren, buscapleitos.
Sakin makin olun, ağız kavgacıları.
We makin'it happen, man.This is for " " Extra Large, you dig? "
Hadi.Arkadaşları.
Hacer novillos Algo Makin'de la nada
Sihir yapıp Yoktan var etmeye
Vale, cuando estuvimos en la cárcel, una de las presas la reconoció como la ex de uno de los traficantes de los Reapers.
Tanya Makin! Polis! Eller yukarı!
Porque estoy rompiendo y haciendo y cogiendo tu corazón.
♪'Cause I be breakin'and makin'♪ ♪ And takin'your heart. ♪
* Stop makin'a fool out of me * * Deja de hacerme bromas *
* Vazgeç beni aptal durumuna düşürmekten *
* Sin cadenas, tienes a hombres ligados * * Ba-da-ba-da no puedo detener mas tiempo este sentimiento * * Mmm *
d d Got no strings, got men attached d d Ba-da-ba-da d d Can't stop that feelin'for long, no d d Mmm d d Ba-da-ba-da d d You makin'dogs wanna beg d d Breaking them off your fancy legs d
♪'Causa yo ser breakin'y makin'♪
Çünkü kırıyorum, yapıyorum
John Macon.
John Makin.
Tranquilízate, Macon.
Sakin ol Makin.
- ¡ Macon!
- Makin!
Macon, vuelve aquí.
Makin, gel buraya.
Macon fue a esconderse al hotel, y a Francis y "Pequeñín" no los he visto desde entonces.
Makin dikkat çekmeyecek bir otele gitti. Francis ve Küçük Çocuğu ise, o zamandan beri görmedim.
¿ Empacar? ¿ Ir por Macon?
Toplanalım mı, Makin'i almaya gidelim mi?
Bien, muchachos, ahora van a hacer un dueto sincronizado de Makin'Whoopee mientras les disparo perdigones.
Pekâlâ, şimdi ben sizi bu tüfekle vururken eşzamanlı olarak "Makin'Whoopee" söyleyeceksiniz.
¡ Makin!
Makin!
¡ Ella está aquí!
Bırakın! Makin!
¡ Makin! ...
Makin!
- Sí, Makin solía trabajar para ellos.
Evet, Makin'i evin etrafında dolanırken görmüşler. Artık kimse kalmak istemiyor.
- Yo no consigo calmarme!
- Sakin makin olamam!
Makin'38 mil dólares al año?
Yılda 38 bin dolar kazanmaktan mı?
Makin Trebolt, imbécil.
Makin Trebolt, seni kancık.
Makin Trebolt.
Makin Trebolt.
El hombre que perseguimos es Makin Trebolt.
Peşinde olduğumuz adam Makin Trebolt.
La policía también quiere detener al serbio Makin Trebolt en conexión con el robo, al igual que al asesino de Natalija Wolscat, quien fuera muerta antes en la semana en otro robo armado.
Polis ayrıca Sırp kökenli Makin Trebolt'u soygunla olan ilgisini ve geçen hafta bir başka soygunda öldürülen Natalija Wolscat'la olan bağlantısını sorgulamak için arıyor.
¿ Quién es Makin Trebolt?
Makin Trebolt kim?
Ahora, ¿ quién es Makin Trebolt?
Şimdi, Makin Trebolt kim?
¿ Qué pasó con los marines de la isla Makin?
Makin Adası'ndaki deniz piyadelerine ne oldu?
Tengo mi rifle en la mano makin'hijos de puta saltan
Elimde tüfekle bu pisliklere korku salıyorum.
Pero no prometo nada.
Yo, ben'bile makin değil Hayır sözler.
Pero ya sabes lo que es ser un músico en la carretera... música makin.
Ama yollarda müzik yapan bir müzisyen olmanın nasıl olduğunu bilirsin.
Makin.
Şuna bakın : Makin.
- Voy a atenderle.
Araç Tanya Makin üstüne kayıtlı, 619 Seaton Lane.
¶ It's time for makin'love
Bu kadarı yeter!
Hola amigo.
# I'm makin'a beautiful day # # gonna drive my car Selam dostum.