Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Mamán
Mamán Çeviri Türkçe
227 parallel translation
''Bien, te daré 20 centavos por las bayas y 1 0 centavos por no compadecerte de mí. "
Şimdi sana meyveler için 20 sent vereceğim. 10 sent de bana acımaman için vereceğim.
No te harás grande y fuerte como el abuelito si no te comes la comidita, Fred.
Mamanı yemezsen, bu dede gibi büyüyüp kocaman güçlü bir çocuk olmazsın Fred.
Oh, siento si he herido tus sentimientos pero maman -
Seni incittiysem özür dilerim, ama annen -
Mamá te hará algo de comer. Ahora, recuerda.
Annen mamanı hazırlıyor.
¡ Maman!
Anne!
La próxima vez que te vea en la colina, me dará igual que tengas o no tengas revólver. Te mataré.
Seni bir daha o tepede görürsem, tabanca taşıyıp taşımaman fark etmez, seni öldürürüm.
Mejor que no la conozcas.
Onu tanımaman çok iyi.
Buenas noches, maman.
İyi akşamlar maman.
Meredith, sabes que no debes llevar...
Meredith, biliyorsun taşımaman gerekiyor...
¡ Maman, mira!
Anne!
O te divertía el juego, por tratarse de la policía, o no debías reconocerme.
yoksa zaten tanımaman gerektiği için mi?
Merece otra oportunidad.
Ona bir şans tanımamanız yanlış. Bunu herkes hak eder.
Maman balbucea todavía algo sobre la emancipación femenina, y mientras con un ojo mira la tumba, con el otro busca, en sus libros, la aurora de una nueva vida...
Annem hâlâ kadınların kurtuluşu hakkında gevezelik ediyor. Bir gözü mezarda ve hâlâ yeni bir hayatın ışığını arıyor.
Bébase el té, maman.
Çayını iç anne.
Me sorprende que no lo reconociera por su fría y mortal mirada y...
Onu soğuk, ölümcül bakışlarından tanımamanıza şaşırdım...
- ¡ Isabel! Maman.
Ben de çok mutluyum.
Por cierto, le sugiero que no lleve su arma.
Bu arada, benim önerim silah taşımaman.
Oh maman... oh mon Gla...
Anneciğim... Tanrım...
¿ Qué pasa si alguien reconoce algo de ropa o joyas?
Mary, ya biri mamanın içinde kıyafet veya takı falan bulursa?
- Ahora siéntate y come tu cena.
- Şimdi otur ve mamanı ye.
Maman...?
Anne...?
Maman, ¿ tú entiendes de estas cosas?
Anne, bu şeyleri anlıyor musun?
- ¡ Maman!
- " Ramon!
¿ Y por qué le recibís, "maman"?
Peki neden onu görmeyi kabul ettiniz, anne?
Aquí viene tu'maman'.
İşte annen geliyor...
Supondrá que vuestra'maman'os ha aleccionado.
Annenin görevini yaptığını ve seni çok iyi yetiştirdiğini düşünecek.
'Maman'jamás hablaría de estas cosas.
Annem muhtemelen böyle şeyler hakkında asla konuşamazdı.
- ¿'Maman'?
- Annem mi?
Tengo que pedirle que no abandone la ciudad.
Size kasabadan ayrımamanızı söylemek zorundayım.
Es fantástico no reconocerte cuando te miras al espejo.
Aynaya bakıp kendini tanımaman müthiş bir şey.
Tus hamburguesas se están enfriando, ¡ Sagrado Moly!
Hamburgerlerin soğuyor. Aman-Maman Tanrım!
Lo va a llenar de gérmenes.
Mamanın her yerine mikrop bulaştırıyor.
Qué sabroso.
Mamanı ye. Leziz!
Tampoco volverá a llevar las bandejas.
Artık ağır tepsi taşımaman gerektiğine de karar verildi.
La cena está lista, perros.
Mamanız, köpekler.
Luego de tu comida, te quedás aquí. y tienes un lindo sueño.
Mamanı yedikten sonra burada kalacaksın ve güzel bir uyku çekeceksin.
No. En mi caso, Hastings, lo único que me interesa es le bonne cuisine maman. Por supuesto.
Ben değilim, Hastings, benim ilgi alanım bu bonne cuisine normande ( Norman usulü güzel yemekler ).
Doug todos esos años en los que tuviste que crecer sin tu padre entonces no pude ayudarte.
Doug. Büyüdüğün o yıllarda, babanı fazla tanımaman konusunda sana yardımcı olamadım.
Olvidé tu comida.
Mamanı unuttum.
Odio que me conozcas tan bien.
Beni bu kadar iyi tanımamanı isterdim.
¿ Por que me pasa esto a mi, mamá?
Maman, neden bunlar hep benim başıma geliyor?
¡ No he hecho nada malo, Pero todos la toman contra me, mamá!
Maman, yanlış bir şey yapmadığım halde herkes bana musallat oluyor!
Toma tu montón, Faber.
Maman burada Faber.
Mejor por usted.
Tanımamanız daha iyi.
Cuando alguien muere lamento siempre no haberlo conocido mejor.
Ne zaman biri ölse, hep onları daha iyi tanımamanın ne büyük bir kayıp olduğunu düşünürüm.
... viviendo en un mundo de blancos... ... y putas que se la maman.
Beyaz adamların dünyasında yaşıyor, fahişelere yalatıyorlar.
- Siempre que maman están felices.
- Emzirmeden sonra hep mutludurlar.
Paxil, si no lo terminas, lo hará mamá. ¿ De acuerdo?
Mamanı bitirmezsen Paxil, anne bitirecek, tamam mı?
El castigo por no conocer a Ichi, ¡ es un pene rebanado!
Bu Ichi'yi tanımamanın cezası olacak.
Okay. aquí esta tu ba-ba.
Tamam. İşte maman burada.
toma el ba-ba.
Hadi al mamanı.