Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Maní
Maní Çeviri Türkçe
1,549 parallel translation
¡ También un poco de maní!
Biraz da çerez al!
- ¿ Por qué no? - El maní,
- Neyime dayanamıyorsun?
Verás, los elefantes viven como 80 años y haces que la gente que va a verlos les de maní, ¿ verdad?
Filler yaklaşık seksen yıl yaşar onları görmeye gelen insanlar filleri fıstıkla besler.
Compartimos sándwiches de mantequilla de maní y mermelada.
Seninle fıstık ezmeli, jöleli sandviçlerimizi paylaştık.
Lo intenté pero cuando regrese con la comida se chorreó por todos lados y además no le gusta la mantequilla de maní, así que estoy agotado.
Denedim ama daha sonra gitmem gerekti ve daha sonra yemeği almaya gittiğimde bütün her tarafa döküldü, ve sonra ve o fıstık ezmesi yemeyi pek sevmiyor bu yüzden şu an gerçekten çok yoruldum.
Algo con chocolate, maní, caramelo,
İçinde çikolata, fıstık, karamel falan olan bir şeyler.
¿ Ve esta mancha gris, que parece un maní?
Şu gri noktayı görüyor musunuz? Yerfıstığı gibi.
Quiero llegar a la teoría quiero llegar a la posibilidad que este pequeño maní que hoy encontramos en tu cerebro podría ser lo que te hace tan diferente de las otras chicas.
- Ben sadece bir teori ürettim. Bugün beyninde keşfettiğimiz o küçük yerfıstığının seni diğer kızlardan farklı kılan şey olma ihtimali üzerinde duruyorum.
Eres psíquico, debes tener un pequeño maní en tu cabeza.
Bak sen de medyum oldun. Beyninde bir yerfıstığı olmalı.
En verdad no me estás besando, estás besando mi maní interior.
Aslında beni öpmüyorsun. İçimdeki yerfıstığını öpüyorsun.
¿ Recuerdas que estábamos hablando ayer acerca de la posibilidad que el maní que creció dentro de tu cabeza es lo que te hace ser tan sensitiva?
Dün konuştuklarımızı hatırlıyor musun? Hani bu denli duyarlı olmanın nedeninin katandaki o yerfıstığı olma ihtimali.
¿ Quiere mantequilla de maní?
Bir kaşık yerfıstığı ezmesi ister misiniz, efendim?
¡ Cállate y pide más maní!
Biraz daha çerez iste, lütfen.
¿ Quién pintó un mural de mantequilla de maní y jalea?
Hangi salak fındık ezmesi ve reçelin duvarda daha güzel durduğunu düşündü?
Ya lo sé. El año pasado me contaste la misma historia con un maní.
Biliyorum, Randy, geçen sene aynı hikayeyi Ruffles için anlatmıştın.
Incluso preparé un picnic para nosotras. No seré la mejor cocinera del mundo, pero ¿ cómo puede salir mal la mantequilla de maní y mermelada?
Dünyanın en büyük aşçısı sayılmam ama küçük bir piknik çantasını da mahvetmem.
Si vendemos lo suficiente, el precio colapsará y volveremos a comprarlos al día siguiente por maní.
Öyle fazla satarız ki sonuçta hisse dibe vurur ve ertesi gün çerez fiyatına hepsini geri alırız.
¿ Divirtiéndose en la galería del maní? ¿ Es eso?
Çerezlerden bir gülme sesi mi duydum?
Es mucha mantequilla de maní.
- Bir sürü fıstık ezmesi var.
Tiene mantequilla de maní.
Üzerine fıstık ezmesi dökmüşsün.
Esa mantequilla de maní, nada de eso es real, hombre.
Şu fıstık ezmesi? Hiçbiri gerçek değil, dostum.
Dado que Teddy "el sudoroso" apoya su infinitesimal conocimiento de la ley con absolutamente ningún conocimiento de medicina uno lo ayudará con las reclamaciones, a descifrar términos médicos y, de algún modo, a pasar todo eso a su pequeño cerebro de maní.
Terli Teddy'nin çok az hukuk bilgisi, tıpla ilgili sıfır bilgisiyle birleştiğinden, biriniz ona iddialar, tıbbi şeyleri çözme ve bir şekilde bunları küçük beynine gönderme konusunda yardımcı olacak.
Y las unicas veces que te vi con esa sonrisa en la cara fue cuando hiciste que Fez y Kelso se chocaran las cabezas cuando tiraste un maní al piso.
Onun dışında seni öyle güler yüzlü bulduğumda, yere fıstık ezmesi sürüp Fez ve Kelso'nun kafalarını vuruşturman.
Randy quería hacer una parada en el motel y sacar mas mantequilla de maní de la ratonera.
Randy otele gidip farekapanından biraz fıstık ezmesi almak istedi.
Pasé el día entero tratando de sacar un maní de el ventilador del calentador.
Tüm günü kaloriferden fıstık çıkarmaya çalışarak geçirdim.
La mantequilla primero y luego la mantequilla de maní.
Tamam, önce tereyağı, sonra da fıstık ezmesi. - Ne yapıyorsun?
- ¡ No le pongas mantequilla de maní!
- Fıstık ezmesi koyma ona!
La mantequilla de maní es lo último.
- Kızgın Charlie fıstık ezmesini en son koyar.
- Bien, la mantequilla de maní- - - ¡ Lo echaste a perder!
- Pekala. Pekala. Fıstık ezmeli...
Pon la mantequilla de maní- -
- Hayır. Fıstık ezmesi sür...
O sushi de mantequilla de maní y gelatina.
Ya da fıstık ezmesi ve reçelli suşi.
Generalmente le digo al dueño del perro, gato, o lo que sea, que los recubran con mantequilla de maní para que sea más fácil de masticar pero, obviamente, en su caso -
Genelde, kedi, köpek veya hayvan sahiplerine bunu, kolay çiğnenmesi için fıstık ezmesinin içine saklayıp öyle yedirmelerini öneririm, ancak...
¿ Es mantequilla de maní con gelatina?
O fıstık ezmesi ve jöle mi?
Y mañana, va a querer barra con maní y coco.
Yarın, Zagnut ister.
¿ Recuerdas que te dije que le debía una barra de maní y coco a un tipo?
Sana birisine çikolata borcum var demiştim ya?
Tengo amigos afuera que nos pueden conseguir dulces con maní y coco.
Dışarıda, Zagnut bulabileceğini düşündüğüm insanlar var.
Alguien en tu escuela tiene una alergia mortal al maní.
Okulundaki birisinin ölümcül derecede fıstık alerjisi varmış.
Pero de ahora en adelante, ningún producto con maní se permitira en la escuela.
Ancak bundan böyle okul arazisine fıstık sokmak yasakmış.
Emparedado de jalea y mantequilla de maní trail mix con maní.
Fıstık ezmeli ve jöleli sandviç, fıstıklı karışık şekerlemeler " Çok yazık!
¡ Cielo santo, más maní!
Daha Çok Fıstık ".
¿ Quién es esa misteriosa persona que no puede comer maní?
Fıstık yiyemeyen gizemli pısırığımız kim?
Decomisé todos los productos de maní.
Tüm fıstıklı ürünleri topladım.
¡ Cuidado con esas migajas de maní!
Fıstık kırıntılarına dikkat et!
Podría decir que controla el... ¡ MANÍ!
Doğru kelime "beni çıldırtmak mı istiyorsun" olacaktı.
- ¡ ¿ Maní! ?
- Fıstık?
Así. Es un maní.
Böyle işte.
¿ Encontró otro maní?
- Onda da mı yerfıstığı var?
¿ Tengo un maní en mi cabeza?
- Kafamda yerfıstığı mı var?
¿ Nos da más maní?
- Biraz daha çerez alabilir miyiz?
Tenían manteca de maní en la pasta.
Epinefrini evde unutmuş.
¿ Maní?
Fıstık mı?