Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Marie
Marie Çeviri Türkçe
6,208 parallel translation
Hola, Marie.
- Merhaba Marie.
Feliz cumpleaños, Marie.
- Mutlu yıllar Marie.
Y esta es Marie.
Bu da Marie.
Ella resuena en una frecuencia ultra alta.
Marie de Aşırı Yüksek Frekans yayıyor.
Si deseas alguna oportunidad con Marie, ese es el problema que tienes que resolver.
Marie'yle bir şansın olsun istiyorsan çözmemiz gereken sorun bu.
Quiero decir, yo hice algo de investigación, hace mucho, cuando Marie era joven.
Uzun süre önce Marie gençken bazı araştırmalar yapmıştım.
¿ Regando agua? Marie regando cualquier cosa.
Marie hiçbir şey dökmez.
Es una modificación del analizador de frecuencia de Marie.
Marie'nin frekans analiz cihazının bir değişiği.
Bien. Hemos intentado mejorar el rango del analizador de frecuencia de Marie por años, así que nos encantaría saber como lo hiciste.
Yıllardır Marie'nin frekans analiz cihazının menzilini geliştirmeye uğraşıyorduk.
Quiero ver a Marie.
- Marie'yi görmek istiyorum.
Marie-Curie Fortune.
Marie-Curie Fortune'e.
Marie-Curie Fortune.
Marie-Curie Fortune.
Marie y yo miraremos el programa para ver si podemos descubrir algunos secretos.
Marie ile ben de birkaç sır daha açığa çıkarabilir miyiz diye.. ... programın kendisini araştıracağız.
Marie, Pachelbel, una vez al día.
Marie, Pachelbel, her gün bir defa.
¿ Conoces a Marie, la peluquera negra?
Marie Banister'ı tanırsın. Hani şu siyahi kuaför?
¿ Lean Cuisine o Marie Callender?
Lean Cuisine mi yoksa Marie Callender'in yeri mi?
Estoy celosa porque ella es el tipo de chica que un día aparecerá en la portada de Marie Claire tomando el sol en un yate.
Kıskanıyorum çünkü o bir gün... bir yatta güneşlenirken, Marie Claire'in... kapağına çıkacak türde bir kız.
Siento molestarte, un Sábado. ¿ Anne-Marie?
Anne-Marie?
Anne-Marie y Hickman ya estuvieron allí...
Anne-Marie ve Hickman zaten ordalar...
Anne-Marie...
Anne-Marie...
¿ Anne-Marie?
Anne-Marie?
¿ Sabes dónde está Anne-Marie? Probablemente en el baño.
Anne-Marie'nin nerede olduğunu biliyor musun? Muhtemelen tuvalettedir.
¿ Hablaste con Anne-Marie esta mañana?
Bu sabah Anne-Marie ile konuştun mu hiç?
Mayor, esta es Anne-Marie.
Binbaşı, ben Anne-Marie.
Oye, ¿ qué has averiguado sobre ese tema de Anne-Marie?
Hey, Anne-Marie hakkında bir şey buldun mu?
Anne-Marie, ¡ responde a tu maldito teléfono!
Anne-Marie, Cevapla şu lanet telefonunu!
¿ Anne-Marie?
Anne-Marie mi?
Uno de los compañeros de Anne-Marie de Lyon llamó más temprano acerca de unos reportes de arresto que ella nunca hizo.
Anne-Marie'nin Lyon'dan eski bir arkadaşı aradı. Son tutuklamalar için rapor vermemiş henüz.
Eso no se oye como algo de Anne-Marie.
Kulağa pek Anne-Marie gibi gelmiyor. Biliyorum.
Está bien, escúcheme, si sabe algo de Anne-Marie, por favor, hágamelo saber inmediatamente.
Tamam, dinle beni, Eğer Anne-Marie hakkında bir şey duyarsan, Acilen bana haber ver lütfen.
¿ Fue Anne-Marie?
Anne-Marie miydi?
¡ Anne-Marie, calcula la cantidad exacta de tiempo que nos queda!
Anne-Marie, tam olarak ne kadar zamanımız var hesapla!
- ¿ Anne-Marie?
- Anne-Marie?
- ¿ Dónde está Anne-Marie?
- Anne-Marie nerede?
- Nuevas Cicatrices, Viejas Heridas Parte 2 - - ¿ Es Anne-Marie? ¿ Hickman?
Hickman?
Anne-Marie, soy Eva, otra vez.
Anne-Marie, Ben Eva yine.
No, es...
Serkan Çakmak / istasy10 istasy10.net turkcealtyazi.org - Anne-Marie mi? - Yok, yok hayır.
No, ella estaba... como suele estar Anne-Marie, ¿ entiende?
Hayır, O... Sadece Anne-Marie gibiydi, bilirsiniz?
Primero, Anne-Marie, ahora el Mayor.
Önce, Anne-Marie, şimdi Binbaşı.
Podría ser el de Anne-Marie.
Bu Anne-Marie'nin olabilir. Buraya bak.
Está segura de que es el de Anne-Marie.
Anne-Marie'ye ait olduğunu düşünüyorlar.
Solo le dijo a Tommy que vigilara a Hickman, y nos pidió que siguiéramos con lo de Anne-Marie, y luego desapareció.
Sadece Tommy'e Hickman'a dikkat etmesini, Ve Anne-Marie'yi takip etmemizi söyledi. Sonra kayboldu.
Si ayuda a encontrar a Anne-Marie, dile que me importa una mierda lo que haga con los archivos.
Eğer Anne-Marie'ye yardımı olacaksa, Dosyalarla ne yaptığının umurumda olmadığını söyle.
De acuerdo, volveré a la oficina y revisaré las cosas de Anne-Marie.
Ben ofise gidiyorum. Anne-Marie'nin dosyalarına bakacağım.
Anne-Marie... Hickman.
Anne-Marie... Hickman.
Entonces, cuando Anne-Marie entra, ¿ se ve atraída hacia el cuerpo?
Yani Anne-Marie içeri girdiği an cesede doğru çekilmiş.
Aguanta, Anne-Marie.
Dayan Anne-Marie.
Yo. Marie.
Bu ben, bu da Marie.
Anne-Marie,
Anne-Marie!
¿ Dónde está Anne-Marie?
Anne-Marie nerede?
¡ Anne-Marie!
Anne-Marie!