English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Matrix

Matrix Çeviri Türkçe

463 parallel translation
Estos son los resultados de nuestro programa para matrices de crecimiento con Andrómeda.
Bunlar Andromeda üzerinde gelişen matrix programımızın sonuçları.
Bobinas de restauración de la matrix espacial. Cristales de Dilithium.
Uzay matrisi restorasyon yayları.
Paranoids, Matrix Blaster, Vice Squad... y un montón más.
Paranoids, Matrix Blaster, Vice Squad ve daha bir çoğu...
Todas las unidades, atención, asegúrense al código de la matriz.
Bütün birimlerin dikkatine. Matrix koduna kilitlenin.
¿ Sabes qué día es hoy, Matrix?
Bugünün ne olduğunu biliyor musun, Matrix?
Coronel Matrix, no entiende un país como Val Verde.
Albay Matrix Val Verde gibi bir ülkeyi anlamıyorsun.
Tú me entrenaste, Matrix.
Senin eğitimin, Matrix.
Coronel Matrix, si mata al presidente Velásquez, se la enviaré de vuelta.
Albay Matrix, eğer başkan Velásquez'i öldürürsen kızı sana geri yollayacağım.
- ¿ Algún rastro de Matrix?
- Matrix'ten hiç iz var mı?
Tómate unas cervezas en Val Verde, Matrix.
Bu arada, kendine bir bira al Matrix.
¿ A qué hora llega Matrix a Val Verde?
Matrix kaç saatte Val Verde'ye varacaktır?
Si Matrix estuviese aquí, también se reiría.
Matrix burada olsa, o da gülerdi.
Matrix y yo podríamos matarlos a todos... en un abrir y cerrar de ojos.
Matrix ve ben onları tek gözümüz kapalı öldürebiliriz.
Cuando Matrix termine el trabajo, volverá a por su hija.
Matrix işi bittiğinde kızı için geri dönecek.
Y lo único que hay entre Matrix y usted... soy yo.
Matrix'le senin arandaki tek şey benim.
Teme a Matrix.
Sen Matrix'ten korkuyorsun.
- Ten cuidado, Matrix. Buena suerte.
- Dikkatli ol, Matrix.
Pronte seré uno con la matriz.
Yakında, Matrix'e sahip olacağım.
Ultra Magnus, es a ti, viejo amigo, que debo pasar la Matriz de mando, como me la pasaron a mí.
Ultra Magnus, bu sana eski dostum, Liderlik Matrix'ini başarıyla taşıdım, ve o artık benden geçti.
Ni lo era yo, pero algún día un Autobot se elevará de nuestras filas y usará el poder de la matriz para iluminar nuestra hora más oscura.
Ben de öyleyim. Fakat bir gün bir Autobot gelecek,... ve Matrix'in gücünü karanlığı aydınlatmak için kullanacak.
Esta es mi orden, has de destruir la matriz de los Autobots, es la única cosa, la UNICA cosa que se interpone en mi camino.
Burası benim merkezim. Autobot Liderlik Matrix'ini yok ettin. O yolumda duran, tek şeydi.
El punto es que está muerto, y la matriz murió con él.
O öldü, ve Matrix'te onunla birlikte öldü.
La matriz ha sido pasada a su nuevo líder, Ultra Magnus.
Matrix, yeni lider Ultra Magnus'a geçti.
Ahora ve, destruye la matriz de los Autobots.
Şimdi git! Autobot Matrix'i yok et.
Destruiré a Ultra Magnus y a todos los Autobots hasta que la Matriz sea destruida.
Matrix yok edilene kadar, Ultra Magnus'un ve her Autobot'un içini boşaltacağım.
Destruye la matriz.
Matrix'i yok et.
- Quizás la matriz pueda detenerlo.
- Belki de matrix onu durdurabilir.
- Excelente, y la matriz con ellos.
Matrix'de onlarla birlikte yok oldu.
Ultra Magnus está muerto, y la Matriz destruida.
Ultra Magnus öldü, Matrix de yok edildi.
La matriz no ha sido destruida, y Ultra Magnus vive, en el planeta Junk.
Matrix yok edilmedi, ve de Ultra Magnus çöp gezegeninde yaşıyor.
Búscalo, destrózalo y destruye la matriz.
Onu yakala, parçala ve Matrix'i yok et.
Traten de cubrirse, intentaré usar el poder de la matriz.
Siper alın. Matrix'in gücünü serbest bırakmayı deneyeceğim.
Prime, dijiste que la matriz iluminaría nuestra hora más oscura.
Prime, Matrix'in karanlığı aydınlatacağını söylemişti.
- Magnus, quiero la matriz.
- Magnus, Matrix'i istiyorum.
Sinlamatriznohayesperanza, noesperanza, ningunaesperanza.
Matrix olmazsa, umut da olmaz.
- Y la matriz?
- Matrix?
Ahora yo poseo lo que más temes, seguirás mis órdenes o sufrirás mi ira.
İşte Matrix. Artık en korktuğun şey bende. Hayır!
- La matriz.
- Matrix!
Nosotros hemos adquirimos experiencia... Desde el principio
Ana parayla birlikte deneysel matrix'i de kazanıyoruz.
¡ Dot Matrix!
Dot Matrix!
Ernie, enchufe la matrix 62B y 37.
Ernie, matriks 62B ile 37'yi bağlayın.
El compilarizador de matriz zeta hace que la recristalización sea diez veces más rápida que antes.
The theta-matrix kompozitörü Eski Excelsior sınıfı gemilerden on kat daha verimli kristale yeni form verebiliyor.
Se nos ha fundido la matriz warp, los sistemas de navegación no funcionan.
Warp çekirdeği matrix oluşturucumuz erimiş. Navigasyon sistemlerimiz devre dışı.
Cambie al formato de la matrix holográfica, para agregar nuevos algorítmos interactivos.
Tamam, Tuvok, sen kazandın. Hikayeyi birlikte bitireceğiz.
Se ha ajustado al formato de matrix holográfica.
Bu çok mantıklı bir karar, Bay Paris.
Esto parece una matriz binaria, pero está enlazada con neuropéptidos.
Bu bir ikili matrix, ama sinirsel proteğinlerle sarmallanmış.
¿ Es empleado de Matrix Systems?
Matrix Sistemleri'nde mi çalışıyorsunuz?
Me acuerdo de una noche en un lugar llamado "the Matrix".
Matrix denen o yerdeki bir geceyi hatırlıyorum.
La Matrix te tiene...
Matrix, sizi esir etti...
Matrix.
Matrix.
¿ Matrix?
Matrix?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]