Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Michelángelo
Michelángelo Çeviri Türkçe
437 parallel translation
Soy Miguel Ángel moldeando la barba de Moisés.
Musa heykelindeki sakala şekil veren, Michelangelo'ya dönüşürsün.
Pero surgieron Miguel Angel, Leonardo Da Vinci y el Renacimiento.
Fakat Rönesans, Michelangelo ve Leonardo da Vinci de onların eseri.
Fue restaurado por Miguel Ángel.
Ve Michelangelo tarafından onarılmış.
Yo, que me sentaré a la derecha de Dios y hablaré con Michelangelo...
Ben ki tanrının sağ yanında oturan ve Michelangelo ile sohbet eden...
Es el Miguel Ángel de la Guayana francesa.
Joseph buranın Michelangelo'sudur.
Otros 50 milliones de años y ¡ paff! ... serás Aristóteles,... Galileo, Miguel Angel, Mozart, Shakespeare.
bir 50 milyon yıl daha ve puf, Aristo olacaksın Galileo, Michelangelo, Mozart, Shakspeare.
"¿ Cómo diablos pintó Michelangelo ese techo?"
"Şu Mikelanj bu tavana nasıl resim yapmış?" diye düşündüm.
Gracias, Michelangelo.
Teşekkürler, Mikelanj.
Habla sobre Michelangelo,
Mesela Michelangelo'dan bahset.
Michelangelo.
Michelangelo.
No olvides el helado y Michelangelo.
Dondurmayı ve Michelangelo'yu unutma.
Conocemos Leonardo da Vinci, Miguel Ángel...
- Oh, Leonardo da Vinci'yi, Michelangelo'yu biliyoruz.
A Miguel Ángel, ¿ y qué?
Michelangelo, ne olmuş yani?
¡ Max, Michelangelo!
Çekilin ayak altından, çekilin!
¡ Ven aquí, Michelangelo!
Canlı, haydi! Buraya gel Michelangelo!
¿ Qué tiene Michelangelo en la cabeza? No es nada, Sr. Conde.
Aferin Antò, köpeğin başında ne var?
Se ha rascado y le he puesto yodo. ¡ Pobre Michelangelo!
Hiç, Kont hazretleri, kaşınıyordu, ben de ilaç sürdüm.
¡ Luego te veré mejor! ¡ Vamos, vamos!
Zavallı Michelangelo, sonra daha iyi bakalım.
¡ Michelangelo, ven aquí!
Michelangelo, buraya gel!
¡ El rey escribe a Ulises y Michelangelo!
Kral, Ulysses ve Michelangelo'ya yazmış.
¡ Ulises, mira lo que me trajo Michelangelo!
Ulysses, bak Michelangelo bana ne getirmiş.
¡ Michelangelo!
Michelangelo!
Creada durante el Renacimiento italiano... por un hombre llamado Miguel Ángel.
İtalyan Rönesansı'nın gözbebeği. Yaratıcısıysa, Michelangelo adında bir adam.
Miguel Ángel nació en 1475 en la aldea toscana de Caprese... donde su padre era el alcalde.
Michelangelo, 1475'te Toscana'nın Caprese kasabasında dünyaya geldi. Babası, belediye başkanıydı.
Miguel Ángel se desató de su herencia como una llama inesperada.
Michelangelo, soyağacında parlayan beklenmedik bir kıvılcım gibiydi.
Aquí en Settignano, estudió los rudimentos de la técnica escultórica.
Michelangelo heykel tekniğinin temellerini, burada,..
Su meta : Florencia.
Michelangelo'nun hedefiyse Floransa'ya gitmekti.
Y aquí, en esta Atenas nueva, el niño Miguel Ángel vio cómo el mármol... esa piedra que provenía del corazón de su tierra... podía alcanzar sus posibilidades... podía adquirir armonía de volumen y de forma... en iglesias... palacios, puentes, calles.
İşte burada, çağın yeni Atina'sında genç Michelangelo,.. ... ülkenin bağrından yükselen taşın, mermerin, yaratıcılıkla nasıl mükemmelleştirilebileceğini,... uyum ve form kazandırılarak kiliselere,.. ... saraylara, köprülere, yollara dönüşebileceğini öğrendi.
Con razón sintió su destino :
Kağıttan fırlayacakmış gibi duran, heykelleri andıran kaslı figürler. Muhakkak ki Michelangelo kaderini sezmişti.
A los 17 años, creó la Batalla de los centauros.
Michelangelo, 1 7 yaşında "At Binicilerinin Savaşı" nı yaptı.
Ya que para ahora, su fama se extendía más allá de los muros de Florencia.
Artık Michelangelo'nun ünü Floransa sınırlarını aşmıştır.
Ya que aquí, de vez en cuando, se detenía... para que los refinamientos no comprometieran la vida... la esencia real de la obra.
Keza Michelangelo, eserin özünü, ruhunu tehlikeye atmamak adına çalışmasını sonlandırabilen bir sanatçıydı.
Las tumbas de los Médicis. Incluso la arquitectura la diseñó Miguel Ángel.
"Mediciler'in Mezarı." Mezarın mimarisi dahi Michelangelo'nun imzasını taşır.
La genialidad de La Victoria... es considerada un tributo a Lorenzo, el segundo padre de Miguel Ángel... quien había desvanecido las sombras de la barbarie.
Bir deha simgesi olan "Zafer" in, barbarlığın gölgesini boğan Michelangelo'nun ikinci babası Lorenzo'ya ithaf edildiği söylenir.
En 18 meses, Miguel Ángel lo transformó... en el gigante de Florencia : David.
Michelangelo, bu mermer parçasını 18 ayda Floransa'nın simgesi devasa Davut heykeline dönüştürdü.
Tan verosímil, cuenta la leyenda... que Miguel Ángel le pegó en la rodilla con un martillo... gritando : "Y ahora habla".
Öylesine canlı bir heykel ki ; efsaneye göre Michelangelo Musa'nın dizine çekiçle vurup "Haydi şimdi konuş." demiş.
La famosa Piedad de San Pedro, ahora en la Exposición de Nueva York... creada por Miguel Ángel cuando tenía 23 años.
... San Pietro'da bulunan "İsa'ya Ağıt". New York Dünya Sanat Fuarı'nda sergilenmekte. Michelangelo bu eserini 23 yaşındayken vermiştir.
Aquí, Miguel Ángel ya no busca la belleza... sino la señal más profunda del sufrimiento del hombre.
Bu eserde Michelangelo artık güzellik arayışında değildir. İnsanoğlunun en derin acılarını göstermek peşindedir.
Desde la perfección de la Piedad de San Pedro... hasta su logro final con su impronta inacabada... se extiende el arco de su vida.
San Pietro'daki İsa'ya Ağıt'ın mükemmelliğinden bitirilmemişliğin damgasını taşıyan bu son başarılı eser arasında Michelangelo'nun hayatı adeta bir köprü gibi uzanır.
El 18 de febrero de 1564... no lejos de esta plaza, el Campidoglio, que él diseñó...
Michelangelo, 18 Şubat 1564'te, kendi tasarımı olan Campidoglio Meydanı yakınında,
- En la mente de Miguel Ángel.
- Michelangelo'nun kafasında!
Creo que Miguel Ángel quiere decir...
Michelangelo'nun demek istediği...
Miguel Ángel, por favor, ven y únete a la fiesta.
Michelangelo, haydi gel, eğlencemize katıl.
No para ti.
Ama Michelangelo için olamaz.
¿ Por qué no para mí?
Neden olmasın Michelangelo?
- Tessina, se va a Turquía.
- Tessina, Michelangelo Türk topraklarına gidecekmiş.
Tessina, dile que está loco.
Tessina, söyle Michelangelo'ya, delilik etmesin.
No debiste de haber escrito ese soneto, Miguel Ángel.
O soneyi yazmamalıydın Michelangelo.
No siempre, Miguel Ángel.
Her zaman değil, Michelangelo.
Haz lo que te plazca, Miguel Ángel.
İçinden geleni yap Michelangelo.
Es doblemente bienvenido ya que la pintura no es el fuerte de Miguel Ángel.
O hâlde Usta Granacci'nin burada olmasına daha da sevinmeliyiz. Keza resim yapmak Michelangelo'nun zanaatı değil.