Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Milly
Milly Çeviri Türkçe
566 parallel translation
Alice, soy Milly.
Alo? Alice, ben Milly.
Milly, Peggy, acercaos y conoced a los chicos.
Hey, Milly. Peggy. Gelin de çeteyle tanışın.
Milly, siéntate aquí.
- Hadi oturalım. Hadi, Milly. - Bu güzel bir kabin.
Desplegaremos nuestras tropas y registraremos la ciudad. ¿ No, Milly?
Güçlerimizi etrafa yayıp, şehri tarayacağız. Tamam mı?
- Oh, buenos días, señora...
- Günaydın, Bayan... - Adım Milly.
- Mi nombre es Milly. - Gracias, Milly.
- Teşekkürler, Milly.
- Soy yo, Milly.
- Benim, Milly.
¡ Milly!
Bana baksana!
No es asunto mío. ¡ Milly!
- Benimle bir ilgisi yok.
Deje que vaya Milly.
Onu rahat bırakın!
Milly es muy buena.
İyi bir kızdı.
- Milly se ocupa de ello.
- Milly buna izin vermez.
Charles, Milly se ocupa de todo.
Milly peşimden ayrılmaz.
Las tiene Milly.
- Onlar Milly'de.
¿ Milly, quién se ha creído que es?
Milly mi? Milly kim olduğunu sanıyor ki.
La cocina. Milly se pondría furiosa si fuese a la cocina.
Mutfağa girecek olursam, Milly korkar.
No sé lo que ocurrió en la cocina, pero Milly tiene la culpa.
- Ben eğlence olsun diye söylemiyorum. - Bak Sam! Mutfakta olanları bilemem ama bence suçlu olan Milly'dir.
No sabe lo que Milly tiene que soportar.
Bayan Milly nelere katlandı hiç bilmiyorsun.
Llamaré a Milly, le ayudará a acostarse.
Ne güzel anılardı. Hiç unutamıyorum.
Tú también.
- Sizde bayan Milly.
Es su palabra contra la de Milly.
Senin lafın onunkine karşı.
Puede que Milly y yo lo veamos de modo distinto.
Belki bayan Milly ve ben başka türlü bakabiliriz.
Milly lleva aquí muchos años.
Ama Milly yıllardan beri burada.
Si le molestan las calumnias de Milly, podemos darnos la mano.
Eğer seni rahatsız eden Milly'nin dedikoduları ise el sıkışmaya hazırım.
Milly se encargaba de esto y de las señoras de la cocina. ¿ Le pregunto a lady Henrietta?
Bayan Milly işi bıraktı ve mutfaktaki kadınları bildiğinize göre belki Leydi Henrietta'dan istersiniz.
¿ A dónde ha ido Milly?
- Sam, Milly nereye gitti?
- Milly se ha ido.
- Milly gitti.
Cuélgatelas de la cintura, como Milly.
Bunu beline asalım. Tıpkı Milly'nin yaptığı gibi.
¿ Se va a quedar Milly a pesar de todo?
Acaba bayan Milly burada mı kalacak, efendim?
¡ Milly!
Milly, Milly.
No lo entiendo. ¿ Estás enamorada de mi marido?
Milly şimdi anlıyorum ki sen ona aşıksın.
Hola. ¿ Milly?
Alo. Milly sen misin?
¿ En tu estado, Milly?
Hem de bu hassas durumdayken mi?
Escucha, Milly, ¿ está Jack ahí por casualidad?
Şey Milly, acaba Jack evde mi?
Escucha, ¿ me puede oír Milly?
Milly beni duyabilir mi?
Escucha, Jack, si Milly te pregunta di que es para un amigo.
Baksana Jack, Milly sorarsa bir arkadaş için de.
Gracias, Milly.
- Teşekkürler, Milly.
Milly, venga esa comida.
Milly, haydi yiyelim.
Como Milly no guisa nadie.
Kimse Milly gibi yemek pişiremez.
- Está bien, Milly.
- Önemli değil, Milly.
Milly es como de nuestra familia.
Milly kızımız gibidir. Onun tek ailesi biziz.
¿ Estás decidida, Milly?
Kararlı mısın, Milly?
¡ Si es Milly!
Bu Milly!
- Mi esposa.
- Karım, Milly.
Milly está guisando.
Milly yemek pişiriyor!
Adiós, Milly.
Ooh, sersem. İyi geceler, Milly.
Milly, ¿ por qué tardas tanto?
Söylesene neden bu kadar yavaşsın?
Es Milly.
- O sadece Milly.
Milly tiene razón.
Milly haklıydı.
¡ Milly!
Milly!
- ¿ Adónde vas, Milly?
- Nereye?