Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Moda
Moda Çeviri Türkçe
8,973 parallel translation
Y tenía tanta hambre, que me dio por pensar en mi nueva silla para peluquerías, ¡ y salió de la nada!
Ve çok acıkmıştım ve yeni moda baskanlığımı düşünüyordum ve birden karşıma çıktı!
Proveen a la mayoría de nuestros diseñadores de alta gama.
- Bu kadar mı? - Yeni moda tasarımlarımızın çoğunun tedarikçisi onlar.
Habla Lizzie. la anfitriona de moda. Qué?
- Ben Lizzie, dün parti veren kız.
Esa mujer solo vestía a la última moda.
Kadın sadece son moda kıyafet giyiyordu.
Mira. Traté de darte una oportunidad, pero me niego a dejar que el progreso con Charlie se celebrará hasta Espera.
Size bir şans vermeye çalıştım ama Charlie'nin tedavisini bu yeni moda zırvalıklarla desteklenmesini reddediyorum.
He estado estudiando su trabajo, y tengo que decir los modelos que hizo para la semana de moda de Nueva York - le pusieron...
Çalışmalarınızı inceledim ve şunu söylemek isterim ki New York Moda Haftası'ndaki tasarımlarınız sizi...
Los 90 llevan tres años pasados de moda.
90'lar modası geçeli üç sene oldu.
Posaré como modelo vestida en una de sus clases de arte, en la escuela de moda.
Moda okulunda resim sınıflarından birinde... giyinik model olacağım.
Se llama "diseño de indumentaria", y nunca lo podrás hacer.
Buna moda tasarımı deniyor, ve sen asla yapamazsın.
Edward Smythe, el topógrafo de la época colonial americana... que dibujó los mapas está de moda actualmente.
Edward Smythe erken dönem Amerikan mimarı ve haritaları çizen kişi şu an çok popüler.
Una escapada a la antigua por bares de Chicago.
İyi, eski moda bir Şikago barına gidelim.
- ¿ En serio estaba de moda en los 90?
Gerçekten mi? - 90'larda bu mu modaydı?
No, eso es solo una mujer ofreciendo a otra mujer... consejos de moda y sugerencias de como ir tomar una copa de vez en cuando.
Hayır, bu yaptığım bir kadının bir kadına moda önerisi yapması ve hafif bir alkol alma konusunda tavsiyesiydi.
¿ Qué sabes tú de moda?
Sen modadan ne anlarsın ki?
No voy a explicarte las sutilezas moda urbana.
Sana sokak modasının inceliklerini falan anlatmayacağım.
Un fashionista, ¿ sabes?
Tam bir moda ikonuyum!
Sus altos y elegantes edificios... vivir siguiendo la moda es egoísta... pero aunque viva en una choza... me gusta, me gusta si vivo junto a ti.
Bu yüksek binalarda yaşamak güzel olsa da... ~... modayı takip etmek havalı olsa da... ~... sevdiğimle sazdan bir kulübede yaşıyorsam eğer... ~... mutluyum ben, mutluyum ben, sevdiğimle mutluyum ~
Tienes razón. Vas a lanzar una moda.
- Bağla hadi onları.
Arrasamos con cada lugar de moda en la ciudad.
Şehirdeki tüm eğlence yerlerine uğradık.
el resto de todo esto es, un trabajo duro pasado de moda.
Geri kalanı eski usül sıkı çalışma.
¿ Esto es alguna clase de entrenamiento para samuráis?
Bu, eski moda sofu eğitimi falan mı?
O... tal vez estoy pasado de moda.
Ya da çok "eski kafalı" mıyım neyim?
Voy a ingresar en la industria de la moda.
Kıyafet endüstrisine atılacağım.
Tenía amigos en la moda.
Modacı arkadaşlarım vardı.
Es un funeral, no una pasarela de moda.
Bu bir cenaze, defile falan değil.
Portarte como una perra ya paso de moda, esta bien?
Orospuluğun modası geçti artık, tamam mı?
¿ A la moda?
Modern mi?
Esto está tan pasado de moda que se está cayendo a pedazos.
Bu şey o kadar eski moda ki gerçekten lime lime oluyor.
¡ Es una ridiculez pasada de moda!
Saçma, eski moda bir şaka!
Aspirante a Diseñadora de Moda
Gelecek Vaadeden Modacı
B, ¿ me revisarías esta nota sobre moda?
B, moda köşe yazıma bakar mısın?
Quise decir que no eres experta en moda.
Demek istediğim moda uzmanı değilsin.
Dicen que Dave Buster es el mejor lugar de moda.
Havalı, trend yeni mekânın Dave Buster's olduğunu duydum.
- Cancelaré esto. - Eso nunca pasa de moda.
- İptal ediyorum.
Es lo que está de moda.
Yeni moda bu.
Se está volviendo popular.
Demek adın moda.
Era un sacerdote de la calle, cabello largo, muy a la moda.
Sokak Pederi gibiydi. Uzun saçlı, hippi tarzında.
Tuve esa impresión cuando dijiste que era "obsoleta"... y quisiste desarmarme.
Bana "eski moda" dediğinde... ve beni sökmeye kalktığında bunu anlamıştım.
Les mostraré... el día de hoy que la vida no es... una gracia que nos concede... la idea de moda de...
Bugün sizlere hayatın modası geçmiş Tanrı kavramı tarafndan bize verilmiş bir lütuf olmadığını gösterece...
La Isla de la Moda.
Moda Adasi mi?
¿ Cuándo fue... Hm mm? La primera vez que te tocaste a ti misma en el área de traje de baño, de un modo inapropiado?
İlk olarak ne zaman uygun moda içerisinde, mayo bölümüne dokundun?
Bueno, son cómodas y están de moda.
Şey, çok rahatlar ve tamamen trendler.
Este baile está pasado de moda.
Bu dansın modası çoktan geçti.
La música, la moda...
Müzik, moda...
Rasgos delicados. Buen sentido de la moda.
Hassas özellikleri ve güzel bir moda anlayışı var.
"El ojo del cortesano, la lengua del letrado, el espejo de la moda".
Nedim'in gözü, Scholar'ın dili modanın aynası.
He cenado en lugares de moda.
Çok havalı yerlerde yemek yedim.
PASANTE DE MODA
STAJYER
" Las cartas de presentación pasaron de moda.
" Özet mektupları çok demode.
Vuelve a estar de moda.
Yani yeniden moda oldu da..
Abuela, acabo de ver a ese hombre.
Onun moda anlayışından çok daha önemli meseleler var. Neden muhabirlere saldırdı?