Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Montauk
Montauk Çeviri Türkçe
195 parallel translation
Una vez cog ¡ uno de 5 m en Montauk. Tuve que clavarle dos barriles.
Bir keresinde Montauk açıklarında 5 metrelik bir tane yakalamıştım.
Teníamos una casa en Montauk, en la punta de Long Island.
Long İsland'ın sonudur orası.
En Montauk, Long Island, éramos nueve, la mayoría hombres, y nos fuimos a la finca de Dick en Montauk.
Long Island, Montauk'da oldu ve dokuz kişi kadardık, çoğunluk erkekti. Montauk'da Dick Avedon'un arazisini ödünç almıştık.
Me desmaye En el tren Y recobre el conocimiento En la terminal de Montauk
Trende uyuyakalmışım, Montauk'daki son durakta uyandım.
En el Club Montauk, a las 9 : 00 p.m.
Montauk Kulüp'te, saat 9'da.
Había hecho planes para ir a Montauk, solo tu y yo.
Montauk'a gitmemiz için planlar yapmıştım, sadece ikimiz.
Fuimos a una cabaña en Montauk.
Montauk'a gittik. Bir kulübede kaldık.
Esta en Montauk.
Mantok'da küçük bir restoran.
Mañana iremos a Montauk.
Yarın Montauk'a gideceğiz.
¿ La que conociste en Montauk?
Montauk'da gördüğümüz annen mi?
Esta bien, claro, esa que vive en Montaug.
Hani şu Montauk'da yaşayan.
P.D. tu madre vive en Montaug. "
"Not : Anneniz Montauk'da yaşıyor."
Yo la besé en la Torre Eiffel y me bañé con ella bajo la luna.
Eyfel Kulesi'nin tepesinde onu öptüm. Montauk'ta ay ışığında yüzdük.
Mi amigo vive en Montauk.
Arkadaşımın evi Montauk'ta.
- ¿ A Montauk?
- Montauk?
¿ A Montauk a medianoche?
Gece yarısı Montauk!
Escucha, Ray, para mi cumpleaños. Yo pensaba que podíamos ir a Montauk y luego andar en bicicleta a este viejo faro.
Ray, doğum günümde diyorum, Montauk'ta brunch yaparız sonra da bisikletle şu eski deniz fenerine gideriz.
Montauk en febrero.
Şubatın ortasındayız.
¿ Quieres ir a Montauk conmigo?
Benimle Montauk'a gelmek ister misin?
- ¿ A Montauk?
- Montauk mu?
Veme en Montauk.
Benimle Montauk'ta buluş.
Tren a Montauk en la vía B. Todos a bordo.
- Montauk treni B peronundan kalkıyor.
Hay... una mujer en Montauk que tiene una pescadería.
Bir... Montauk'ta bir kadın var... Balık satıyor.
- ¿ En Montauk?
- Montauk'ta mı?
Crecí en Long Island, Montauk Point, West End.
Long Island'da büyüdüm. Montauk Point, West End.
Mis tíos tienen una casa en la costa.
Evet, amcamın ve teyzemin Montauk dışında yazlıkları var.
Ya sabes, con una botella de vino, Y encenderiamos un fuego y dormiríamos en la playa.
Onu bir şişe şarapla Montauk'a götürürdüm ve kumsalda ateş yakıp uyurduk.
Se aclaró la tormenta de anoche en Monta.
Dün gece fırtına Montauk'u temizledi.
La tormenta despejó Montauk anoche. Debería ser un fin de semana perfecto.
Fırtına Montauk'u temizlemiştir, harika bir haftasonu olacak.
Te pareció buena idea ayudar a Bud cuando atropelló a esa chica en bicicleta en Montauk el verano pasado.
Bud geçen yaz o bisikletli kıza çarptığında yardım etmiştin ama.
Oh, no, puede escucharte, pero cualquiera en Montauk puede.
Duyuyor musun? O duyuyor mu bilmiyorum ama Montauk'taki herkes duydu.
Yo atrapé un tiburón de 36 kg en Montauk.
Ben, Montauk'da 36 kiloluk köpekbalığı yakaladım.
Yo atrape un tiburon de 35 kilos em Montauk, cerca de Hamptons
Ben, Montauk'da 36 kiloluk köpekbalığı yakaladım. Hamtons'da.
Sé que usan mucho el rosa Montauk en su línea para mujeres.
Şu an da, Montauk Pink fabrikanızdaki üretim hattında çoğunlukla kadın işçi çalıştırdığınızı biliyoruz.
Estaba en su casa de campo de Montauk cuando me llamaste, y...
- İşe bak. - Aradığında Montauk'taki evindeydim.
Mi familia tiene una casa en Montauk.
Benim ailemin Montauk'ta bir evi var.
Puedes usar la casa en Montauk.
Montauk'taki eve gidebilirsin.
Oh, sabes. Hace mucho que no tomo uno de esos. Concéntrate.
Soho'daki dev çatı katınızı, tanıdığınız insanları, partileri ve Montauk'daki yazlık evinizi anlatıyor.
Los tipos van trás ella todo el tiempo y todos juegan a los mismo ¿ ok?
Montauk'a hiç gitmedim. Nasıl bir yer?
Mira, Voy a tratar de ser directo al decir esto ¿ ok?
Bir de ben deneyeyim. - Montauk mu?
¿ En qué parte de la ciudad se encuentran? Uh, estamos dividiendo nuestro tiempo entre
Çatı katınızı ve Montauk'taki yazlığınızı öğrendik.
Hemos oído todo acerca del loft y los fines de semana en Montauk.
NY itfaiyesinde çalışıyorum. - Evet.
¡ Oh, Montauk es maravilloso!
- Çok memnun oldum efendim.
Adivino que no estan sirviendo mucho marisco en Montauk por estos días.
Karım pek sarhoş olmaz.
Sí.
Evet, Montauk'da bir yerimiz var.
MiddIebury Inn. Montauk.
Berry'nin Yeri, Mantok'da.
Tomé un tren a Montauk.
Trene atlayıp Montauk'a gittim.
Y yo la llevaría a Montauk.
- Seksi. - İğrenç.
Y de la casa de veraneo en Montauk.
Sen bir dahisin.
Nunca estuve en Montauk.
Seni seviyorum.
- ¿ Montauk?
Burada insanlar var. - Tamam.