Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Muchas
Muchas Çeviri Türkçe
72,638 parallel translation
Muchas gracias a los dos por lo de esta noche.
Bu gece için ikinize de teşekkür ederim.
Quería decir que muchas gracias por ayudarme con esto.
Yani yardım ettiğin için sağol demek istedim.
Soy tu mujer y aunque no estoy de acuerdo con muchas de tus decisiones, he confiado en esas decisiones.
Eşinim. Çoğu kararına karşı çıkmış olsam bile verdiğin bu kararlara güvendim.
Nuestro padre era muchas cosas.
Babamız birçok şey olabilir.
Chase se está tomando muchas molestias para demostrar algo.
Chase bir şeyi kanıtlamak için fazla soruna giriyor.
Eres muchas cosas, Oliver Queen, pero hasta hoy, no contaba un iluso como una de ellas.
Sen birçok şeysin, Oliver Queen ama bugüne kadar saf olduğunu düşünmemiştim.
Tenía muchas ganas de matarlo.
Onu öldürmeyi gerçekten istiyordum.
Tengo muchas ganas de saber qué se necesita para matar a este hijo de puta.
Bu orospu çocuğunu öldürmek için ne gerekiyor çok merak ediyorum.
Bueno, esas son muchas caras satisfechas.
Herkesin yüzünde çiçekler açıyor.
Muchas gracias a todos por hacer esto.
Bunun için hepinize çok teşekkür ederim.
Necesito muchas. No me importa si eres el nuevo alcalde.
Belediye başkanı olman umurumda değil.
Hay muchas más de donde salió esa.
Geldiği yerde onun gibi çok var.
Tiene muchas capas. Sí.
- Onun farklı yönleri var.
La ONU estará monitoreando tus mensajes, así que hay muchas cosas de las que no puedo hablar. Pero quería avisarte que estoy bien.
BM mesajlarını izleyecektir o yüzden bahsedemeyeceğim bazı şeyler var ama yalnızca iyi olduğumu sana haber vermek istedim.
Muchas gracias.
Çok teşekkürler.
Demonios, son buenos para muchas cosas.
Silahlar pek çok konuda işe yarar.
Cuando las apuestas son tan altas, muchas cosas son posibles.
Çıkarlar bu kadar yüksekken pek çok şey mümkündür.
N-No tengo muchas ganas de estar aquí ahora.
Şu an burada olmayı pek istemiyorum.
- Muchas gracias.
- Çok teşekkür ederim.
Conforme me adapto a vivir aquí, me doy cuenta de muchas cosas que no podía afrontar.
Burada hayatımın derinliklerine girdikçe yüzleşemediğim onca şeyin farkına varıyorum.
Muchas gracias, mami.
Çok teşekkürler anne.
Una desconocida vino a mi escritorio a hacerme muchas preguntas.
Kızın biri masama geldi, saçma sapan sorular sordu.
Muchas gracias.
Çok teşekkür ederim.
Ella ha pasado por muchas cosas.
O çok uğraşmış.
Seguro han tenido muchas aventuras.
Epey macera yaşamışsınızdır.
En todo esto, te dije una gran mentira principal bajo la cual había muchas mentiras más pequeñas.
Hepsinin içinde bir tane büyük yalan söyledim ki diğerleri ondan dolayı olan birçok küçük yalandı.
He visto muchas malditas cosas desde que salí de la prisión, ¿ de acuerdo?
Hapisten çıktığımdan beri olağan bir şey oldu bu, tamam mı?
Hay muchas fortunas escondidas que se encuentran debajo de las olas.
Dalgaların ötesinde bir sürü saklı kısmet var.
- Muchas gracias.
- Çok teşekkür ederim!
Lograríamos muchas cosas juntos.
Birlikte çok şey yapabiliriz.
Muchas gracias, señora.
Çok sağ olun hanımefendi.
Gracias... muchas gracias, descarada.
- Sağ ol ya.. Çok teşekkür ederim arsız maymun seni.
Muchas gracias.
Teşekkür ederim. Çok sağ olun ya.
Y muchas gracias por ser tan sincero.
Ve bu kadar samimi olduğunuz için teşekkür ederim.
¿ O has tenido muchas pesadillas?
Yoksa kabuslar mı gördün?
De muchas maneras, el virus me hizo renacer.
Bir çok açıdan, virüs yeniden doğmamı sağladı. Bir gangster.
Ya sabes, tenía a muchas personas ayudándome a superar todo esto.
Bana yardımcı olan bir sürü kişi vardı.
Bueno, tenemos muchas historias de Kid Flash que puedo garantizarte que nunca has escuchado.
Kid Flash hakkında daha önce hiç duymadığına emin olduğum bir sürü hikayemiz var.
El miedo hace que hagamos muchas cosas que no deberíamos.
Korku bize yapmamamız gereken birçok şeyi yaptırabiliyor.
Miren, pandilla, yo no comprendo la Fuerza de Velocidad, pero hay muchas personas en esta habitación que sí.
Bakın çete, ben bu Hız Gücü'nden anlamıyorum ama bu odada anlayan bir sürü kişi var.
Mucho... muchas cosas que hacer.
Yapacak bir sürü şey var.
Sé muchas cosas.
Bir sürü şey biliyorum ben.
Y puedo hacer muchas también.
Ve bir sürü şey yapabiliyorum.
Apareció en mi Tierra hace algunos años, hizo una cadena de robos que terminó con la pérdida de muchas vidas.
Birkaç yıl önce benim dünyamda ortaya çıktı. Bir sürü kişinin ölümüyle sonuçlanan bir dizi soygun yaptı.
Desearía que tuviéramos muchas de estas cosas.
Keşke bu şeylerin birkaçından bende de olsaydı.
Si los cortas, hay muchas posibilidades - de que entre en shock.
Onlara değersen büyük ihtimalle şoka girerim.
No tenemos muchas visitas.
Çok ziyaretçimiz olmuyor.
Sí, tengo muchas degustaciones de café y algunas lecturas del libro... muchas mujeres que encantar, pero... estoy dentro.
Tatmam gereken bir sürü kahve, okumam gereken bir sürü kitap etkilemem gereken bir sürü kadın var ama ben de varım.
Damon ha hecho muchas cosas, Tyler.
Damon bir sürü şey yaptı, Tyler.
Quité muchas vidas.
Çok fazla insan öldürdüm.
Muchas víctimas.
Çok yaralı var.