Translate.vc / İspanyolca → Türkçe / Mäns
Mäns Çeviri Türkçe
249 parallel translation
Alguien está volando una aeronave por el canal inglés.
Birisi Manş Denizini uçakla geçiyor.
Horrible mañana para cruzar el Canal.
Manş Denizini berbat bir havada geçecekler.
Estamos cerca del Canal, a menos que me equivoque.
Manş Denizi'ne yakın bir yerdeyiz, yanılmıyorsam eğer.
Cruzaron el canal como unidad cuando se firmó el armisticio.
Ateşkesin imzalandığı gün birlik halinde Manş Denizi'ni geçip geldiler.
Trabajan en el Canal. A menudo, viendo a su madre patria.
Manş denizinde, ülkelerinin gözü önünde çalışıyorlar.
Le Mans llegué a esperar hasta doce horas.
Le Mans olayını haber yaptığımda 12 saat beklemiştim.
Crucé el Canal de la Mancha con un yunque en el pecho.
Bir keresinde göğsümde bir örsle Manş Denizi'ni geçtim!
¿ Las coordenadas de un Spitfire que cayó en el Canal?
Manş'taki Spitfire'ın koordinatları?
Muy pocas nubes sobre el canal.
Manş üstünde yaklaşık 3 / 10 bulut var.
Gately cayó al Canal y Rescate Marítimo lo recogió.
Gately, Manş'a düşmüş, ama kurtarılmış.
Como si acabara de atravesar a nado el Canal de la Mancha.
Sanki Manş Denizi'nde yüzmüşüm gibi.
Tubos de escape gemelos.
Çift egzozlu. Le Mans mi bu?
¿ De Le Mans? Sí. ¿ Sabe conducirlo?
Kullanmayı biliyor musun?
Yo conozco el canal de la Mancha, conozco el Atlántico... el Mediterráneo, pero no el Mar del Norte.
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm. Ama Kuzey Denizi'ni görmedim.
Le hice un reportaje en LeMans.
Üç yıl önce Le Mans yarışını yazmıştım.
Hay olas de 1.5 metros en el Canal y vientos de 50 a 65 km / h.
Manş Denizinde 1,5 metrelik dalgalar saatte 50-60 kilometre şiddetinde rüzgar.
Para junio, es la peor tormenta en el Canal en 20 años.
20 yıldan beri Haziran ayında Manş'ta görülen en kötü fırtına.
En el fondo del Canal.
Manş'ın dibinde.
Ligera mejora en el Canal.
Manş üzerinde biraz daha iyi.
Cruzarán el Canal por lo más estrecho y con buen clima.
Manş'ın en dar kısmından, güzel havada geçmelerini bekliyoruz.
Salmón del Loira, lenguado del Canal de la Mancha, langostas de Córcega, ostras de Dieppe, sardinas de Lorient.
Loire'den alabalık, Manş'tan dil balığı,... Corsica'dan ıstakoz,... Dieppe'den istiridye, Lorient'den sardunya...
Yyo tendré el campo de los cosméticos para mí solo... después de tu corto viaje sobre el Canal de la Mancha.
Kozmetik piyasası tümüyle benim olacak senin Manş Denizi'nde kısa bir tur atmandan sonra.
Voy a dar una fiesta, no a cruzar a nado el Canal de la Mancha.
Ben parti veriyorum, Manş Denizini yüzerek geçmiyorum.
¡ Le Mans, Monte Carlo emoción, glamour el sonido de las masas!
Le Mans, Monte Carlo. Heyecanlar, cazibe, kalabalığın kükremesi!
Porque hoy, Ron Obvio espera ser el primer hombre que salte el Canal.
Çünkü bugün Ron Obvious Manş Denizini atlayarak geçen ilk insan olmak istiyor.
Ron, aclaremos esto Tú te propones saltar el Canal de la Mancha?
Ron, şuna açıklık getirelim. Manş Denizini atlayarak geçmeye çalışacaksın.
- Le Mans.
- Le Mans'da.
Contigo, Victoria, a salvo en tu residencia sellada nos dirigiremos a Southampton luego al canal y luego al mar abierto.
Seninle, Victoria, güvenli ikametgahındayken Southampton'a gideceğiz sonra Manş Denizine ve sonra da açık denizlere.
Hasta el canal se heló en Boulogne
Öyle ki, Manş Denizi'nin Boulogne kesimi bile donmuştu.
Tendremos tiempo feo sobre el Canal de la Mancha.
Manş Denizi üstündeki hava raporu.
Por el amor de Dios, mañana llegaremos a las costas inglesas, después entraremos en el Canal, sólo queda un día para llegar a Hamburgo.
En geç yarın İngiliz sahiline ulaşacağız. Bundan sonra, Manş Denizi'ne girersek Hamburg'a bir günlük yolumuz kalacak.
No, en Le Mans, en el casco viejo.
Hayır, Le Mans'ın eski bir mahallesinde.
¿ Va a Le Mans?
Kasabaya mı gidiyorsunuz?
Está a algunos kilómetros de Le Mans.
Le Mans'ın hemen dışında.
¿ Es hijo de los Sureau? - ¿ De le Mans?
Le Manslı Sureau ailesi mi?
- ¿ Es de Le Mans? - No, de París.
- Buralı mı?
Pues vuelvo a Mans a leer esa carta que me has escrito.
Peki, Le Mans'a dönüp mektubunu okuyayım öyleyse.
No, voy a la excursión del grupo de los Victoriosos.
Hayır, Vic Mans yürüyüş grubu topluluğuna katıIıyorum.
Ahora voy a hacer las 24 horas de Le Mans.
24 saatlik Le Mans yarışında gibiyim...
- Yo siempre uso el método de Le Mans.
- Le Mans yöntemini kullanıyorum hep.
No, Le Mans.
Hayır, Le Mans.
El médico te dice que estás bien y podrias cruzar el Canal a nado.
Sonra doktor gelip iyi olduğunu söylüyor. Manş Denizi'nde yüzmeye hazır hâle geliyorsun.
¡ Esto no es Le Mans!
Burası Le Mans değil!
En Le Mans. ¿ Recuerda que quería correr con Lagonda?
- Le Mans. Lagonda'ya kabul edilmeye uğraşıyordum ya.
Más hermosura y suavidad posees.
"Sen çok daha güzel ve çok daha ılımansın."
Nadará en el Canal Inglés algún día
Bayan Kate, Manş Denizi'nde yüzecek.
Para mí no es una tragedia haber nacido en el lado equivocado del canal.
Manş Denizi'nin öteki tarafında doğmuş olmayı trajedi olarak görmüyorum.
Salimos de Londres en tren y cruzamos el canal con temporal.
Londra'dan trenle ayrıldık ve fırtınalı bir gecede Manş Denizi'ni geçtik.
Sabemos que desapareció en Kent, cerca del Canal de la Mancha.
Kent bölgesinde ve Manş denizine yakın bir yerde kaçtığını biliyoruz.
La última vez que vimos a Sean cuando se fugó fue en el Canal de la Mancha lo cual no tenía sentido hasta que vi los cargueros que estaban en la zona.
Sean kaçtıktan sonra en son Manş Denizi'nde görülmüş. Aynı gün orada bulunan şilepleri araştırdıkdan sonra sebebini anladım.
Más bien la costa de Inglaterra, yo diría.
Daha çok Manş Denizi kıyısı olabilir.